Spor yazarları, Siyah-Beyazlılar'ın henüz lige hazır olmadığı görüşünde birleşti.
Basri Baykoç (Fanatik)
Beşiktaş bu düzeniyle, ne hücuma top aktarabiliyor ne de atak çeşitlemelerine soyunabiliyor. Denizli’nin kulübeyi kullanmasının, bu kez zamanlama olarak maçın sonucuna direkt etki ettiğini söylemeliyiz. Antalyaspor, Beşiktaş’ın da kendi kendini sıkıştırdığı oyunda ilk bir saat kafa kafaya mücadele etti. Ama özellikle de Sedat ile Ertuğrul oyundan çıktıktan sonra tempoları düştü ve Beşiktaş’ı en geride karşılamaya çalıştılar, olmadı yenik düştüler.
Atilla Gökçe (Milliyet)
Sistemi, oyun şablonu, taktiği, dizilişi belli olmayan Beşiktaş, bağıra çağıra bir mahalle futbolu oynuyor seyircisiz tribünlerin önünde. Zor maç, kazasız bitiyor. Ama önümüzdeki hafta ne yapacaklar? Bu kadar baskının sonucunda golü yine şansla mı bulacaklar acaba? Beşiktaş, şampiyonluk ve kupa tacıyla koşuyor ama, yeni sezona taşıdığı başka parıltı yok... Üstelik rakipleri de uyumuyor geçen yılki gibi. Galiba Beşiktaş uyuyor!
Faik Gürses (Posta)
Hani Beşiktaş’ı bu haliyle Devler Ligi’nde biri yakalasa eşek sudan gelinceye kadar dayak atardı. Uzun süre saklambaç oynamasına rağmen Beşiktaş’ın son bölümlerde skor gücünü aldıktan sonra rakip kale önünde gözükmesi yine de o eski takım görüntüsünden uzaktı. Ben yaza yaza bıktım, yönetim ve Beşiktaş karar veremeye veremeye... Adam gelecekse gelir, gelmezse bu Beşiktaş’ı Şampiyonlar Ligi’ndeki hedeften aşağı çekersiniz, bizden söylemesi.
Ali Gültiken (Sabah)
Seyircisiz oynanan maçın ilk yarısı oldukça keyifsizdi. Ama ikinci yarıda özellikle yapılan değişikliklerin de katkısıyla ve Beşiktaş’ın fizik gücünün ön plana çıkmasıyla ortaya çıkan baskı, golleri ve galibiyeti getirdi. Nihat Kahveci, Bobo, Holosko, Tello özellikle güvenli oynadıkları ve oyun içerisinde hareketli oldukları zaman kontrol edilmesi zor oyuncular. Bu özelliklerini ortaya koyduklarında galibiyeti getirdiler. Tadı olmayan maçın tuzuydular.
Sergen Yalçın (Vatan)
90 dakikanın genelinde Kartal için ciddi uyarılar taşıyan görüntüler vardı. Eğer katı savunma yapan Antalya son 20 dakikada oyundan düşmeseydi Siyah-Beyazlılar bu kadar kolay galip gelemezdi. Özellikle Holosko’nun kenarda oturmasına anlam veremiyorum. Evinde oynarken, rakibi erken baskı altına almak istiyorsan o zaman Holosko ile başlaman gerekir. Denizli’nin arka arkaya yaptığı değişiklikler çok yerindeydi ve goller de bu sayede geldi.
Erman Toroğlu (Hürriyet)
İnsan iyi şeyler yazmak istiyor, biraz ara gazı vermek istiyor, ama ara gazı verecek pozisyon da yok. Çünkü takımlar frene basarak oynuyor. Hani bunlar sezon başı çok iyi hazırlanmışlardı! Daha çamur başlamadı, zeminler bozulmadı, rüzgar yok, sıcak deseniz o da yok, harika bir havada oynandı maç. Neyse, içinizi karartmayalım, iyi olur inşallah diyelim ve futbolcuların, teknik adamların çok sevdiği o meşhur yuvarlak lafla bitirelim: Önümüzdeki maçlara bakalım.
Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak)
Nihat’ın da hazır olmadığı apaçık ortada. Bu çocuk askerden daha yeni geldi. İyi niyetli ama ayakta duracak hali yok. Nihat’a yazık oluyor. Antalyaspor gücü yettiğince direnmeye çalıştı. Holosko’nun golünden sonra hemen pes etti. Yapacakları fazla bir şey kalmamıştı. Beşiktaş ilk yarısını boşa harcadığı maçı zor da olsa kazanmasını bildi. Ancak Mustafa hoca artık bazı gerçekleri görmeli. Ve bu Bobo konusu da öyle veya böyle bir an önce kapanmalı.
Güven Taner (Star)
İlk iki lig maçı gösterdi ki, Beşiktaş’ın oturmuş bir ‘takım oyunu’ yok! Takım bu eksikliğin tedirginliği içinde. Yapabileceği kadarını yapamıyor. Mustafa Denizli Holosko-Bobo ikilisinde tercihini Bobo’dan yana kullanıyor, ama oyunun akışında hep Holosko akla geliyor. Maçın akışında hücum etkinliğini getiren Holosko’nun takıma katılması oldu. Ayrıca hakkını yemeyelim, Uğur’un orta alanda Fink’ten daha dinamik görev yapması da etkili oyunda pay sahibiydi
fanatik