Beşiktaş, 76'da ilk minikler şampiyonluğunu kazanırken takımda o vardı. Gordon'la kupaları kaldırırken de! Gökhan Keskin ilk şampiyonluğunu 10 yaşındayken kazandığı kulübüne, Altyapı Koordinatörü olarak döndü.
Başka şeyler konuşmak için gitmiştim, başka şeyler de konuştuk. Ama Rıza Çalımbay’dan sonra Siyah Beyazlı kulübün tarihinde takımın formasını resmi maçlarda en çok giyen Gökhan Keskin’in geçmişi, altyapıdan üstyapıya geçişte A takımdaki teknik adamın yaklaşımının önemine ilişkin verdiği örnek ve yabancı kontenjanına ilişkin söyledikleri benim için ropörtajı inanılmaz keyifle bitirmeme yetti de arttı... Fazla uzatmaya gerek yok. Söz Gökhan Keskin’de...
Biliyor musun ben Beşiktaş’ta gerçekten çok şampiyonluk yaşadım. Ama ilk olarak forma giydiğim sene 1976. O sene miniklerde ilk kez şampiyona düzenlenmişti. Serpil Hamdi Tüzün’ün yönetiminde şampiyonluk yaşadım. Başiktaş altyapısından pilot sayılabilecek takıma gidip, PAF’a döndüm. Gökhan Keskin olarak 33 sene ilk kez miniklerde şampiyonluk yaşadığım, benim Gökhan Keskin olmama ilk adımı attığım altyapının başına Genel Koordinatör olarak dönüşüm kaderin gerçekten gurur verici bir oyunu...
Profesyonel takımlarda artık 8 yabancı var. Devşirmelerle 9-10’u da buluyor bu sayı. Bizim gibi her zaman büyük hedefleri kovalayan kulüplerde altyapıdan A takıma hazır ve hemen oynayabilecek oyuncu göndermek de çok zor. Çünkü takımdaki diğer pozisyonlara da çok nitelikli, seçilmiş Türk oyuncular var. Altyapıda her yaş grubunda şampiyonluklar kazanıp, egomuzu tatmin edebiliriz. Ama bizim için önemli olan altyapıda şampiyonluktan ziyade A takıma oynayabilecek oyuncu vermek. O zaman görevimizi yapmanın gururunu yaşayabiliriz...
Bizim zamanımızda Beşiktaş altyapısının üstyapıya bu kadar çok oyuncu vermesinin sebebi biraz da ekonomik gerçeklerdi. Hem yabancı sayısı üçtü, hem de büyük transfer yapacak bütçeler yoktu. Bir de hoca faktörü tabii. Ben defans oyuncusuydum. Rahmetli Stankoviç beni 11’de düzenli olarak oynatmaya başladı, hem de orta sahada. Çok sıkıntı çektim. Oyuncu kötü oynadığını bilir, takım arkadaşlarının kendisine güvenmediğini de hisseder. Seyirci beni ıslıklıyor, medya beni oynattığı için hocayı eleştiri yağmuruna tutuyordu. Devre arasında malzemecimizi çağırıp, “Hocaya söyle verecek bir şeyim yok, çıkmak istiyorum” diye haber gönderdiğimi hatırlarım. O ise kızarak, “O çok konuşmasın. Koşsun, işini yapsın. Çıkmıyor” dediğini de unutmam. O beni ısrarla oynattı. Sezonun ikinci yarısında 5 de gol attım, üstelik şampiyonluk golü de bana nasip oldu... Stankoviç vazgeçseydi kimbilir Gökhan Keskin olarak nerede olurdum.
PAF’ların yeni ismi biliyorsunuz A2 oldu ve artık müsabakalar bölgesel. Biz Beşiktaş olarak Galatasaray ve Fenerbahçe gibi değerli rakiplerle maçlarımızı İnönü’de oynayacağız. Pek çoğu kendi yaş grubunda milli olan futbolcularımızın hem stadımızda oynayıp geleceğe kendini hazırlamasını, hem de seyircimizle tanışmasını istiyoruz. Taraftarımızı Türk futbolunun gelecekteki yıldızlarını genç yaşlarından itibaren izlemeye bekliyoruz. Onların gelişimine teknik ekipler kadar galibiyeti değil, iyi hareketleri alkışlayarak ödüllendiren taraftarların da katkısı güzel olacak. Daha 10 gündür göreviminin başındayım. Umarım bir gün giderken, yine iz bırakmayı başarmış olurum.
Kupaların adamı Gökhan Keskin
21 Şubat 1959’da, Türkiye 1. Futbol Ligi başladığından bu yana, resmi maçlarda (lig, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, Başbakanlık Kupası, Atatürk Kupası, Süper Kupa ve Avrupa Kupası) Beşiktaş formasını en çok giyen 10 futbolcudan biri... 501 kez Siyah-Beyazlı formayı giyip, 18 gol atan Gökhan Keskin’in başarıları şöyle: 5 Lig Şampiyonluğu, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1 Başbakanlık Kupası, 5 TSYD Kupası, 1 Donanma Kupası.
FANATİK ÇOK ÖZEL / Hakan CAN