Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-01-2010, 22:07   #1
bentolga
 
bentolga - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16 Yahşi Batı İzlenimleri

Çarşamba günü Kanyon'daki galaya davetliydik. O gün saat: 19:00 gibi yola çıktık. Ataşehir'den otobüs ile Kadıköy'e, Kadıköy'den de vapurla Kabataş'a geçtik. Oradan da son otobüsümüzle Levent'e vardık.

21:00'deki gösterim başlamasına beş dakika kala, salon 4'e girdik. İçerisi ana-baba günü gibiydi. Oturanlar peşin satan gibi mutlu, biz ayaktakiler veresiye satan gibi mutsuz ve sinirliydik. Ayrıca biz diğerlerinden daha uzun bir yol teptiğimiz için asabımız iyice bozuldu. Kardeşimle birlikte salonda nasıl oturacağız diye düşünürken, bazı kimselerin önümüzdeki merdivenlere çömdüğünü gördük. Bu arada ben de,"eğer burada merdiven varsa, öbür tarafta da vardır" diyerek o tarafa yöneldim. Pratik zekalı olmak başka bir meziyet, hemen boş merdivenlere çömdük, sonra bizi gören ya da görmeyen kimseler diğer boş merdivenleri doldurdular.

Bu arada film başladı. Cem Yılmaz(CY)'ın satmak istediği bir çift çizmesi var. Bu çizmelerin satış hikayesi de "Yahşi Batı" filmi oluyor. CY çizmeyi satmak istediği adama hikayeyi anlatıyor, biz de bu hikayenin filmini izliyoruz.
Click the image to open in full size.


Adamların(CY ve Ozan Güven) elinde, Osmanlı padişahı tarafından verilmiş ve Amerikan bilmemnesine verilecek bir elmas var. Olay bu elmasın, yollarını kesen bir çete tarafından çalınması ile başlıyor ve elması geri almalarıyla sona eriyor, fakat CY çizmeyi satamıyor

Sinemalara sinema açısından gitme sebebimiz, benim gördüğüm o filmin duygusuna bağlı oluyor. Bu da GÜLMEK ve AĞLAMAK. Eğer bir film çok güldürüyorsa iyi, az güldürüyorsa orta veya kötü olabiliyor. Bu da sinema denilen yedinci sanata kalaylamak oluyor.

Bir filmi değerlendirmek için, o filmin içindeki her girdiyi kaale almak gerekiyor. İşte olay burada sarpa sarıyor, kimi emeğin bir bölümünü, kimi de görebildiği çoğunluğa göre yorum yapıyor. Bu da ortaya" Yahşi Batı, Arog ve Gora'dan çok daha iyi" ya da "Arog ve Gora'dan sonra, bu filmi CY'a yakıştıramadım" diye iki uç(Sinop-Hatay) nokta yaratıyor.
Click the image to open in full size.


Biz "görebildiğimiz çoğunluğa göre" ve çapımıza göre kalem kalem filmi değerlendirelim.


Espriler
En dikkat kesilen nokta. Filmde küfürlü espriler var, zaten bu da mizaha dahil bir tür. Dolaylı edepsiz espriler de mevcut, en keyiflileri de bu oluyor. Açık açık söylenmiyor ve herkes anlıyor. Standart espriler var, bunlar da toparlayıcı. Bilgi gerektiren espriler var, bunlar da en kıymetlisi.

Çok edepsiz esprilere dönersek, bunlar güldürmede garantilidir. Böyle espriler günlük yaşamda büyük topluluklar önünde yapılamaz, ondan ilgi çeker ve güldürür. Sinemada bu tip diyaloglardan rahatsız olan sinemaseverlere, etrafınıza bir bakın derim. Milletin çoğu bu konuda takıntısız ve önemli olanın gülmek olduğunu düşünüyorlar:"Beni güldür, gerisine karışma"


Duygusallık (Ağlaklık, üzüntü, sıkıntı, tasa, dert)
Hatırladığım kadarı ile elmas'ı kaptırdıklarında ve para biriktirme çabalarında sıkıntı çektiler. CY'ın kıza aşık olduğu dönemler romantikti. Ayrıca çok farklı bir durum da vardı; Cansu Dere'nin oynadığı kısa sahneler esnasında, salondakilerin bir içi burkuldu. Çünkü o sahneler çekilirken, Cem Yılmaz'la Cansu Dere sevgiliydiler.


Aksiyon
Bir kovboy filmi bu. Çok fazla olmasa da aksiyon sahneleri vardı. Demet Evgar sen neymişin be...!


Dekor
Evler, dükkanlar, kıyafetler...Bunlar yoğun çalışma, dikkat ve ekstra göz gerektiren emeklerdi, bunlar da güzeldi.


Müzik
Bir filmde olmazsa olmazlardandır. Müziksiz filmin pek tadı olmaz. Bazen müzik aşırı öne çıkar. Misal; "anlamazdın" Burada fon müziği değil de, bireysel müzik ağırlıktaydı. Cem Yılmaz'ın tamburuyla söylediği "kimseye etmem şikayet", Demet Evgar ile düetlerindeki "bu bekarlıktan bıktım usandım" şarkısı filmin öne çıkan tınılarıydı. Bu şarkıyı söylerken Demet Evgar çok hoştu!


Hikâye
Temel gayenin güldürmek olduğu filmlerde amaç unutulur, arka alana atılır. Burada da böyle oldu. Millet hahhalarken, "acaba elması alabilecekler mi" diye düşünmemiştir, sanmıyorum, bu da heyecanı düşürdü. Ama bu heyecanı fark eden kaç kişi vardı?


Sosyal Mesaj


  • CY'nin Şerif'e "din ve devlet işelerini ayır, böyle zorlanırsın" demesi.
  • CY'nin Şerif'e "kölelik kalkmadı mı" diye sorması.
  • CY'nin kilisedeki köleye "ezdirme fazla kendini" diyerek, Türk'ün mazlumun yanında olduğunu göstermesi. Daha sonra da zencinin Beyaz Saray'da garsonluk yaparken "limonatalara işeyerek" kapitalist ve emperyalistlerden intikam almaya başlaması.
  • CY elmasın yerini ararken, Şerif'in oğlunun" babam dedi ki; 20 yıl sonra Amerikan mandasına girecekmişsiniz" demesi üzerine CY'nin " Amerikan mandası anana derler" diyerek karşılık vermesi.
  • Osmanlı ve Türkler hakkında yorum yapan cahil-cühela topluluğuna gereken lafın sokulması


Fimde kayda değer ve ahbaplarınıza anlatabileceğiniz noktalar


  • CY'nin "edep yerinden çıkardığı" sahneler.
  • CY'nin, yollarının kesilmesiyle don-gömlek kalmalarından sonra "tecavüz etmeseler bari" demesi.
  • Şerif'in CY'yi öldürmesi için tuttuğu adamın "eşcinsel" çıkması.
  • Bufalo yumurtalarının CY'nin yanaklarına vurulması ve CY'nin verdiği tepki.
  • "Little water"
  • Şerif'in konuşma tarzı.
  • CY'nin kıza Osmanlı olduğunu anlatma çabası.
  • 1. ve 2. Dünya Savaşı esprisi.
  • Değerlerin eşyaların kasada saklanması.
  • Red Kit sahnesi.
  • CY'nin tambur çaldığı sahne.
  • Bariz bir şekilde Cola Turka reklamının yapılması.


Yazdıklarımızdan da anlaşıldığını düşünüyoruz, filmi beğendik. Ayrıca 2 saatlik filmi, arasız, kolasız, patlamış mısırsız, sıkılmadan, saate bakmadan izlememiz de filmin güzel olduğunu bize anlatan ayrıntılar. Fimdeki herkesin çabasına sağlık, hayırlı işler.

Not: Yazının bazı noktalarında "mübalağa", bazı noktalarında "toparlama" yapılmıştır.
Not2: Karakter isimleri aklımda kalmaz.

Bu değerlendirme ve fotoğraflar besiktasforum.net'e özgüdür, alıntı değildir.

Konu bentolga tarafından (01-01-2010 Saat 22:08 ) değiştirilmiştir..
bentolga Ofline   Alıntı ile Cevapla