Her genç gibi Salim’de askerliğini yapmak için Bingöl’e gitmişti. Çetin arazi şartları arasında askerliğini yapıyordu. Uzun süredir ailesinden sevdiklerinden uzaktı. Onlarla özlemini sadece telefondan giderebiliyordu. Ne ailesini görebilmek için çarşısı vardı ne de rahat rahat telefonla görüşebilecek bir yer. Uzun gece nöbetleri sırasında telefonu çaldı arayan yabancı bir numaraydı. Numarayı tanımadığı için pek dikkate almadı. Daha sonra aynı numara 2 defa daha aradı onu. Her asker zaman geçirmek için bir işle meşgul olmak zorundadır. O da bu numarayla zaman geçirmek isteyecekti. Bu yabancı numara onu 1 kaç defa aradı. Artık dayanamadı ve kim olduğunu öğrenmek için bu numaraya bir mesaj attı. Karşısındaki kişinin erkek olduğunu düşündüğü için pek üzerine düşmedi. Karşısındaki kişi ısrarla kim olduğunu söylemiyordu. Ayrıca bir arkadaşını ararken son numarayı yanlış çevirip aradığını iddaa ediyordu.. Ve bu bir kızdı. Kız olduğunu öğrendikten sonra bu numaranın üstüne düşmeye başladı Salim. Ama karşısındaki insan kesinlikle görüşmemek için elinden geleni yapıyordu. 3 hafta kadar bu böyle devam etti. 3. haftanın sonunda Esra Salim’in asker olduğunuda öğrendikten sonra yavaş yavaş yumuşama başladı. Hatta arkadaş bile oldular. Uzun uzun konuşmalar sürekli mesajlaşmalar başladı. İkiside birbirinden ayrı kalamamaya başladılar. Mesajlar 2 dakika geç kalsa ikiside birbirini merak edip arka arkaya mesaj atıyorlardı. Özellikle Esra Salim Bingöl gibi bir yerde askerlik yaptığı için onu daha çok merak ediyordu. Günler bu şekilde devam etti. Arkadaş olduktan sonra 1 ay gibi bir süre geçti Esra ve Salim birbirlerine iyice alıştılar ve ikiside birbirinden ayrılamaz oldular. Hatta birbirleri daha görmeden sevgili bile olmuşlardı. Artık onlar için her şey çok güzel gitmeye başladı. İkisi de bulutların üzerinde yaşıyorlardı. Onlar için kötü olan Salim İzmir’de Esra Bursa’da yaşıyordu. Günler onlar için hızlı geçmeye başladı. Ve teskere zamanı geldi. İkisi de buna çok seviniyorlardı. Salim teskeresini aldı ve Bingöl’den İzmir’e evine geldi. Onlar artık kendilerini yere göğe sığdıramıyorlardı. Ama Esra son 3 aydır değişmeye başlamıştı hep bir şeyler söylemek istiyor ama söyleyemiyordu. Hep öteliyordu bunu. Salim bu yüzden çok huzursuzdu. İkiside 20 Mart tarihini bekliyorlardı. O gün Salim’in doğum günüydü o gün buluşup hasret giderip birbirlerine doyacaklardı ve Salim’in doğum gününü kutlayacaklardı. Tarih 16 Mart gününü gösterdiğinde Esra yine bir şeyler söylemek istiyor ama yine söyleyemiyordu. Lafı ağzında geveliyor ağlamaktan telefonda bile konuşamıyordu. O yüzden telefonu kapatıp mesajlaşmaya başladılar. Esranın tek söyleyebildiği ne olursa olsun onu bırakmamasını istiyordu. Salim bu laflara her zaman olduğu gibi yine tepki gösterdi ve Esra’nın ne söylemek istiyorsa söylemesini istiyordu. Salim bu arada hem Esra ile mesajlaşıyor bir yandan onun için hediyelerini alıyor bir yandan da otobüs biletini almaya çalışıyordu. Salim’in telefonu çaldı ve uzunca bir mesaj geldi. Telofonuna baktı ve mesajı okumaya başladı. Mesajı okudukça gözlerinden yaşlar gelmeye başladı biran okuduklarının karşısında dona kaldı. Mesajda dünyada her şeyden çok sevdiği saçının telini bile kıskandığı Esra’sından şu sözler yer alıyordu. “ Öncelikle seni çok sevdiğimi bilmeni istiyorum. Bu güne kadar seni çok sevdim ömrüm bıyuncada seveceğim. Sana günlerdir söylemek istediğim şeyi söylüyorum artık. Lütfen beni hor görme ama. Ben evlendim ve 1 sene önce kocamdan ayrıldım ve şu anda bir çocuğum var.” Salim okudukları karşısında şok oldu. Gözyaşları artmaya başladı ne yapacağını bilemez oldu. Bildiği tek şey Esra’yı ölümüne sevdiği. Salim kafasında belki bu şaka diye düşündü ama gerçekti. Okudukları gerçekti. Kendini alay edilmiş, dalga geçilmiş gibi hissetti. Cevabı çok net oldu. “Bende seni çok seviyorum. Ömrüm boyunca da sevmeye devam edeceğim ama bunu bana yapmayacaktın. Beni bir daha arama.” Salim bunları yazdı ama içi hala kan ağlıyordu. Saatler ilerledi Salim’e ne cevap geldi ne de arama. Ta ki acı haberi alana kadar. Telefonuna gelen mesajda şunlar yazıyordu “ Sen bugün ona inanmadın ama o intihar etti. İki kutu hap içmiş. Ve şuanda ölümle yaşam arasında gidip geliyor. Salim ikinci kez yıkıldı. Ayrılık acısını kaldırabilirdi ama onun ölmesi dayanamazdı. 2 gün onun hayata dönmesi için elinden gelen her şeyi yaptı. Salim biliyordu Esra onu bu hayatta tek bırakıp gitmezdi. Öyle de oldu Esra 2 Gün sonra Komadan çıktı ve kendi isteğiyle hastaneden bile çıktı. Ama bu hayatta yaşamak istemiyordu.Onu tek yaşatacak olan Salimdi ondan başkası bunu yapamazdı. Bitkin üzgün kalbinden yaralı Salim kendini bir kenara bırakıp hayatta en çok sevdiği insanı yaşama döndürmek için uğraştı. Bu gün tarih 20 Mart 2010 Salim yapması gerekenleri yaptı ve başardı. Şuan sadece arkadaş olmalarına rağmen Salim Esra’yı hayat döndürdü. Sadece onu çok sevdiği için bunu yaptı. Ve hala Salim Esra’yı seviyor. Ama kalbi kırık Canı acıyor…
Bu hikayenin sonu nereye varacak merak ediyorum….
__________________  |