Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-08-2010, 20:31   #1
Sükut
.::Huzur::.
 
Sükut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow Ağlamayı Unutmuş Kadınlar. .

Ağlamayı unutmuş kadınlar!
30’lu yaşların ortalarını geçmiş, özgür
ve ayakları üstünde duran kadınlar, sahip olduklarına sıkı sıkı
bağlanırlar. Onları elde etmek için çok acı çektiklerinden olmalı…

Ağlamayı Unutmuş Kadınlar!
Bir erkeğin baskısını taşımaya, ona muhtaç olmaya
dayanamazlar. Aslında hepsinin içinde, kurtarılmayı bekleyen bir genç
kız yaşar ancak bunu kendilerine bile itiraf etmekte zorlanırlar. Ben de
o kadınlardan biriyim.

Özgür ve başarılı kadın imajımızı
korumak için, bazen kadın yanımızdan ödün veririz. Yaşamın ağır
sorumlulukları altında ezilip gitmemek, biraz da bu duruşa bağlıdır.
Erkekleşiriz! Dik durmak, her olayın altından tek başına kalkabilmek,
acil durumlarda soğukkanlı olmayı başarmak ve bütün kararları yalnız
almak gibi sorumluluklarımız var.

Aslına bakarsanız, hepimizin
için pek çok kadın yaşıyor. Dışarıya gösterdiğimiz yüzümüz olan kadın,
gerçekten güvendiğimiz ve sevildiğimiz bir adamın yanında ortaya çıkan
kadın, iş yerindeki sert ve otoriter kadın, ailemizle birlikteyken
ortaya çıkan kadın, bu kadınların hepsi içimizde var. Fakat hayatın
getirdikleri yüzünden bazen birkaçını geri plana itmek zorunda
kalıyoruz.

Bence bilinçaltında kandırılmak korkusu yatıyor. Hele
bir de, aşkın bıraktığı yaralar arasında ihanet varsa, bu korku daha da
perçinleniyor. Birisinin bizi aptal yerine koymasındansa, yalnızlığı
tercih ediyoruz.

Bu noktaya da boşuna gelinmiyor aslında. Bu
tarz kadınların hayat hikayelerine şöyle bir göz atsanız, hepsinde büyük
ve ağır darbeler fark edersiniz. Kabuk bağlamış yaraların, gece
yarılarında kan sızdırdığı kalpler, kendinden bile kaçmayı becerir. Bu
kadınları ağlarken zor görürüsünüz. Gözyaşlarını saklamayı, gururla eş
tutan kadınlar; öyle bir gün gelir ki, ağlamayı da unuturlar.

Bir kadın, aslında çok kadındır. Dışarıya hangi maskeyle çıkmış olursa
olsun, içinde hep küçük bir kız çocuğu vardır. Baktığınız kadında ne görebildiğiniz, sizin yeteneğinizdir.
Bir kadını anlamak, sahip olmak ve onu yaşayabilmek için, öncelikle
duvarın arkasına bakmayı öğrenmiş olmanız gerekir.

Bizler, yani ağlamayı unutmuş kadınlar; içimizde büyük sevdalar biriktiririz. İsteriz
ki, bir prens gelsin, üstümüze yığılmış tozu toprağı silkeleyip,
ışıldayan kalbimizi ortaya çıkarsın. O zaman herkesten fazla ve büyük
severiz. İşte o zaman aşk nasıl yaşanır, nasıl sevilir, kadın olmak
nasıl olur gösteririz ama ne o prens gelir, ne de biz gelenin prens
olduğunu anlayacak kadar güven duyup, el uzatabiliriz...


-alıntı-
__________________
.






Siz onları üzdünüz,siz onları kapının dışına sürdünüz..Onları ağlattınız,saçlarını dağıttınız,rüzgarlara bıraktınız..Siz bıçaklar sapladınız,sessiz olun deyip ağızlarımızı kapadınız.
O yaşlı başlarınızı kaldırın!..Ve hem yaşınızdan hem de başlarınızdan utanın!..



Evet !


Sükut Ofline   Alıntı ile Cevapla