[1903_delisi]

Karetta2002´isimli üyeden Alıntı

Arkadaşlar lütfen bazı şeyleri bilmeden boş boş sallamayalım...yok takım ruhsuzmuş,yok bazıları 3. sınıfmış bazıları 5. sınıfmış..hayret valla ne otoriteler varmış oyuncuları 4 maçta klasifike ettiler ki ayrıca kutluyorum onları..haa..birde sen sevinince bilmem kaç desibel çıkaracaksın,rakip sevinince bilmemnerenin p...leri olacak..hadi yaaa !..birkere maçı seyrederken bazı şeyleri de bilerek seyredelim..o ruhsuzluk dediğiniz durumun bilimdeki adı sürantrene olmaktır..yani ;hedef maçların yakın olması sebebi ile formun pick seviyesini yakına çekmek için ağırlık ve yükleme çalışmalarını kısa tutarak sporcuların ağustos ve eylülde zirve yapmaları sağlanmıştır..bir sporcu en fazla 6-8 maç zirvede kalabilir,ancak 3 günde bir maç oynadığınız zaman bu zaman olarak en fazla 4-5 haftaya tekamül etmektedir ,elinizde aynı ayar oyuncular olduğu zaman rotasyonla bu süreçi 6-8 hafta tutabilirsiniz..ama ne yaparsanız yapın kaslardaki laktat birikimi yüzünden haftalar ilerledikçe hem istemsiz kasılma ve ağrılar ortaya çıkacak hem de vücut antrenman kabul etmez duruma gelecektir..ve maç içerisinde de tonik kaslar oksotonik kasılmaları gerçekleştiremedikleri için çabuk hareket edemeyen sporcu bazı (cahillerin dediği gibi) ruhsuz gibi gözükecektir..bu durumda o sporcunun yerine kadrodaki diğer oyunculardan yararlanmak,o sporcuyu da rejenerasyon antrenmanları ve küçük yüklemeler ile yeniden forma sokmak gerekmektedir..ama sakatlıklar yüzünden oyuncu değişiminide yapamazsanız bugünleri yaşamanız kaçınılmaz olur..eğer bu gibi şeyleri biraz araştırmaz ve bilgilenmez isek Kasımpaşayı yenemezsek kimi yeneriz gibi son derece cahil ve aymaz bir yorum ile milleti kendinize güldürürsünüz..
Arkadaşlar;futbol basketbol ve voleybol gibi değildir..120 metrelik bir alanda ,galibiyetin; içinde şansında olduğu birçok faktörün biraraya geldiğinde gerçekleştiği bir oyundur...ama sadece bir oyundur..bu sebepten dolayı aynı kategori ,lig,klasman ya da adına her ne derseniz aynı yarışma grubu içindeki takımların birbirini yenme ihtimali çok yüksektir...bunu böyle kabul edersek,ve yenmeninde yenilmek kadar doğal olduğunu bilirsek ancak gerçek futbol seyircisi oluruz ..onun dışında fanatik ,ezik bir grup olmaktan öteye gidemeyiz..
arkadaşlar ;ben önce sporsever sonrada futbolseverim...futbolu seyreder ve yorumlarken efsane başkanımız Süleyman Seba nın deyimi ile "spor esprisi" içinde kalınması gerektiğine,ve istikrar sağlanmadan gelen başarıların geçici olduğuna inanırım..
Arkadaşlar ;hiçbir beşiktaş sporcusu ,kara kaşı ve kara gözü için transfer edilmez..o günkü talep ile sporcunun o ana kadarki efektif başarıları göz önüne alınarak ya da gelecekteki muhtemel performası düşünülerek transfer gerçekleşir..Beşiktaş forması giyen her sporcu bana göre saygıdeğerdir..performansı ona duyulan saygıyı değil de sportif güveni azaltır ve transfer döneminde de bunun kararını bu iş için görevlendirilen kişiler verir..asla ve asla bu kişiler taraftarlar değildir..hele hele 3. sınıf 5. sınıf gibi komik yaklaşımlar Beşiktaş taraftarına hiç yakışmaz..
dediğim gibi benim için aslolan spor dur..aslolan Beşiktaş tır...haa..galibiyette tabi sevinirim..mağlubiyette tabii üzülürüm..ama hepsi o..bana göre futbol insan emeği (az veya çok) ile ortaya çıkan bir olgudur ve sırf bu yüzden bile "rezalet,ruhsuz" gibi ezijçe ifadeleri hak etmez..

İrfan Kayahan

Abi sende olmasan bu forumda resmen skora dönük psikolojiye giricez.Bişeylerin doğru gitmediği gerçek.Ancak şu an rakiplerimiz olan hiçbir takımın tek tek baktığında bizden çok iyi kadrosu yok.Bizde rakip takım sempatizanlığı var.Şu an ruhsuz dediğiniz oyuncular gibi kaç tane oyuncu var anadolu takımlarında.Trabzonspor ve bursasporu ayrı tutmak gerek.Onlar gerçekten gol atmayı öğrenmişler.Oyuncu kalitelerine göre çok üstün performansları var.Ve de sanırım bazı arkadaşlarında zoruna giden bu...