[dogan_cordoba]

Lig uzun bir maraton. Bu maraton içerisinde birçok iniş ve çıkış yaşanabilir. Bunları yaşarken bazı maçlar her zaman daha fazla öncelik alır. Bu tür maçları yüzde yüz kazanma ihtiyacı hissettiğiniz dönemler de vardır. Kaybetmemeniz gereken, beraberliğin yeteceği dönemler de vardır. Beşiktaş, F.Bahçe derbisine büyük bir puan farkı ile geldi. Farkın yanında son 6 haftada 10 puan kaybetmiş bir takımın karşısına çıktı. Bu, şu demek; mutlaka kazanma mecburiyetinde olan, bunun yanında sinirlerine hakim olması gereken bir rakiple oynamak demek. Yani her an dağılabilecek bir rakip demek... Nitekim bu bahsettiğimiz birçok konuyu saha içerisinde yaşadık.

Oyuncusunu sahanın dışına atmaya çalışan taraftardan, formasını çıkarıp sahayı terk etmeye çalışan oyuncuya kadar inanmakta zorlandığımız birçok olayı film izler gibi seyrettik. Bu kavga F.Bahçe’nin iç kavgasıydı. Buradan büyük bir avantaj çıkarılabilirdi.F.Bahçe bunları yaşarken, Beşiktaş sakin kalıp çok oyuncuyla savunmayı iyi yapmaya çalıştı. Genelde istediğini yapamadı diyemeyiz. Ama bu tür maçları yalnızca kaybetmeme psikolojisi üzerine kurmak yanlıştı. Beşiktaş, bu kadar çok kötü bir süreci kendi içerisinde yaşayan, sahada takımdaşlıkta zorlanan, sahalarda ender olan bir olay yaşayan F.Bahçe’ye karşı kazanmayı düşünmemenin bedelini ağır ödedi. Buna rağmen pozisyonlar yok mu? Var. Oğuzhan’ın, Olcay’ın, Ersan’ın, Ba’nın pozisyonları var. Kaçırmak atmaktan daha zordu. Fakat aradaki fark bir şeyi çok isteyip istememekle alakalı. İnanıp inanmamakla alakalı. Büyük takım olduğunun farkında olup olmamakla alakalı.

Futbol böyle bir oyun, her zaman bu işe yürekten inanan ve çok isteyene hediyelerini veriyor. Hadi kazanmayı geçtik, 1 puan almanın bile galibiyet kadar değerli olduğu bir maçta bu da olmuyorsa fazla söze gerek yok. Bütün sezonun emeğini, mücadelesini, taçlandıracağınız bir maçta ve puanları her defasında elinin tersiyle itmek büyük takımların yapacağı işler değildir. Takımlarını yalnız bırakabileceklerini bile bile kendi adlarına kararlar verip, takımını zor durumda bırakmak büyük takım oyuncularının yapacağı işler değildir. Tolga konusu, teknik adamından, oyuncusuna kadar birçok boyutu olan, içinde bir sürü yanlışı barındıran bir durum. Bu konu Beşiktaş camiasının her yerinde çok geniş şekilde tartışılacak. Ama bizim maç yazısı için yerimiz bu kadar. O yüzden bu konuyu kısa geçiyoruz...

DERBİ FAKİRİ BİLİC

Galibiyet bir yana sahada her yönü ile titreyen bir rakibe karşı beraberlikle bile ayrılamıyorsan ve bunu her defasını geçtik, kaza ile bir kere bile yapamıyorsan, teknik adam olarak sana artık söyleyecek fazla bir sözümüz yok Bilic...

STRATEJİ HATASI

Beraberliğin yeterli olduğunu düşünüp bunun üzerine oyunu inşa etmek, oyunu tek taraflı oynamaya çalışmak bu tür maçlarda yeterli olmuyor. Acı bir tecrübeyle Beşiktaş bunu bir kez daha öğrendi.