Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22-09-2006, 10:59   #1
ferro1903
Banned
 
ferro1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
"haksizliğa Gelemem!.." Ricardnho

Beşiktaş'ın flaş transferi Ricardinho, kendisi hakkında bilinmeyenleri bütün açıklığıyla anlattı!... Haksızlığa hiç tahammülü olmadığını söyleyen Brezilyalı yıldız, Beşiktaş taraftarına hayran olduğunu ve onlara olan borcunu sonuna kadar ödeyeceğini ifade etti!.. İşte Ricardinho'dan dobra açıklamalar!..
Ricardinho lakaplı Ricardo Luiz Pozzi Rodrigues ilk kez Konya maçında İnönü'nün yeşil çimlerine ayak bastı. Transferin son gününün piyangosu olarak. Ve böylece futbolseverler şu anda Türkiye'ye gelmiş en kariyerli oyuncuyu izleme şansı da buldular. Geçmişinde başarıları kadar arızalı olayları da var kulağımıza kadar gelen. Uyumlu, pamuk gibi biri olmadığı kesin. İşte bunların hepsini konuştuk kendisiyle, sizin için...

G.A.- Türkiye'ye ilk ayağını bastığın andan başlayalım. İzlenimlerin nedir bizler hakkında?

Rico- Havaalanından beri Beşiktaş taraftarının ilgisi inanılmazdı. İlgi devam ediyor. Bu kadarını ummuyordum doğrusu. Alışmam kolay oldu. Ailemi de iyi karşıladılar. Çalışma koşullarım da çok iyi. Aslında Türkler ile Brezilyalıların yaklaşımları çok farklı değil. Bu da benim için avantaj. Kendimi burada memleketimde gibi hissediyorum.

G.A.- İnönü'de ilk ısınma hareketlerin sırasında bile hırslı oluşun hemen taraftarın dikkatini çekti. Senin ilk İnönü intibaların nasıl?

Rico- Taraftar sevgisi ilk günkü gibi Devam ettiği sürece canla başla çalışmamak mümkün değil.

G.A.- Beşiktaşlılar candan oynayan, hırslı oyuncuyu hemen anlar. Ve çok bağlanır.

Rico- Dünyanın her yerinde bu böyledir. Taraftar hırslı futbolcuyu sever. Futbol zaten agresif bir oyun.

G.A.- Runje ile tartışman herkesin dikkatini çekti. Nedenini öğrendik daha sonra. Benim sorum bu tarz tartışmaların takıma ne gibi yararı olduğu?

Rico- Tartışmalarımız kişisel değil, sadece daha başarılı olabilmek için. Bu bir kavga değil. Büyütülmesi çok yanlış. Özellikle de CSKA ile oynayacağımız çok önemli bir maçın öncesinde.

G.A.- Sol kanat futbolcusu olarak alındın ama göbekte daha başarılı gözüktün. Gerçekten oynadığın yer neresi?

Rico- Ben aslında kariyerim boyunca orta sahanın her yerinde stoper hariç oynadım. Yeter ki sahada olayım ve futbol oynayayım. Fark etmez benim için.

G.A.- 2005 yılında PLACAR (Brezilya Futbol Magazin) seni 'yılın en nefret edilen oyuncusu' seçmiş. Bu konudaki düşüncen ne?

Rico- Ben haksızlığa karşı tahammülü olmayan bir insanım. Haksızlıklara tavır koyan bir insanım. Bu da sanırım karşı çıktığım insanlarca hoş karşılanmıyor. Birilerine sempatik gelmiyorum diye karakterimi değiştirecek değilim.

G.A.- Teşekkürler Ricardinho, Beşiktaş'taki futbol yaşamında da başarılar...

Tartışılacak birşey yok

G.A.- Peki niye Beşiktaş? Çünkü Juventus için de ismin geçiyordu transfer döneminde.

Rico- Dünya Kupası'ndan beri uzun bir süredir Beşiktaş'la görüşüyordum. Sonuçta Beşiktaş'ı tercih etmemin en önemli nedeni Beşiktaş'ın Avrupa kupalarında oynayan büyük bir kulüp olması. Önceliğin Beşiktaş'ta olduğunu kafama koymuştum zaten. Türkiye yeni bir hayat yeni bir marketing benim için. Dışarıdaki Türkler'den çeşitli bilgiler edindim, Beşiktaş'la ilgili bilgiler topladım ve her yıl Avrupa kupalarında oynadığını öğrendim.

G.A.- Yine gelelim Beşiktaş'ta görev yaptığın pozisyona ve sürekli tartışılan Delgado ile birlikte oynayıp-oynayamama konusuna.

Rico- Nedense bu tarz tartışmalar çok seviliyor. Oysaki tartışılacak bir şey yok bunda. Bizi dışarıdan en iyi gören kişi teknik direktördür. Bizi en iyi değerlendiren de odur. Kiminle ve hangi mevkide oynayacağımız tamamen teknik direktöre ait bir sorundur. En iyi kararı verecek olan da teknik direktördür.

G.A.- Ayağında çok top tuttuğun konusunda eleştiriler var. Gerçekten topla oynamayı fazla mı seviyorsun? Yoksa ayağından topu çıkaracak takım arkadaşı mı bulamıyorsun?

Rico- Ben aslında hızlı koşan bir oyuncu değilim. Bu açığımı topu ayağımdan çabuk çıkartarak gidermeye çalışıyorum. Bu nedenle de 'Ayağında çok top tutuyor' eleştirisine katılmıyorum. Tam tersine topla hızlı oynadığımı düşünüyorum.

Akşam - Gülengül Altınsay
Beşiktaş’ın bu sene kadrosuna kattığı Brezilya Milli Takımı’nın başarılı oyuncusu Ricardinho sessizliğini FANATİK’e bozdu. İşte noktasına, virgülüne dokunmadan Ricardinho ve Beşiktaş...

Beşiktaş’ta üç ayrı maçta, üç ayrı yerde oynatıldın. Gerçek mevkiin neresi?
- Evet, daha önce çizgide oynamadım. Sol kanatta görev yaptım. Pozisyona göre zaman zaman içeride, zaman zaman da dışarıda oynadım. Ama benim için önemli olan, hangi mevkiide oynamış olmam değil, Beşiktaş’ın maçları kazanması.

Ama herkes seni kulübede değil, sahada görmek istiyor...
- Taraftarın bana karşı olan ilgisini anlatamam. Ben de sürekli, onlara nasıl cevap veririm diye düşünüyorum. Bunu en iyi yapacağım yer de sahanın içi. Oynadığım sürece elimden geleni yapacağım.

Fransa ve İngiltere’de oynayıp, ayrıldın. Türkiye’ye gelirken endişen oldu mu?
- Her iki ülkeden de kendi isteğim ile ayrılıp, Brezilya’ya döndüm. Yani gönderilmedim. Bu nedenle herhangi bir endişem olmadı.

İlk teklifi ne zaman aldın?
Dünya Kupası Finalleri esnasında bana, Beşiktaş’ın teklifi geldi ve düşünmeden “evet” dedim.

Peki neden Beşiktaş?
- Alex, benim çocukluk arkadaşım. Fenerbahçe’ye ilk geldiği sene, birlikte tatil yaptık. O zaman bana, uzun uzun Türkiye’yi anlatmıştı. Almanya’dan teklif aldığımda, daha önceden bilgili olduğum için kabul ettim. Ancak konu Beşiktaş olduğu için, Kleberson ve Nobre ile telefonla görüştüm. Bana burdaki her şeyi anlattılar. Gelip gördüm, ne söyledilerse hepsi, fazlasıyla var. Beşiktaş’a bu kısa sürede hayran kaldım diyebilirim.

Uyum sorunu olmadı mı yani?
- Size öyle mi geliyor?

Bizim ne düşündüğümüz önemli değil, sizin görüşleriniz önemli olan...
- Bir kez şunu söylemek isterim ki; iki ülke arasında fark yok. İnsanlar aynı, sıcak kanlı, cana yakın, konuşkan. Ailem de burada olmaktan çok mutlu. Yabancılık çekmedik. Ben gittiğim her yere uyum sağlarım. Mesela Fransa’da yaşarken, dillerini bile öğrendim sayılır. İngiltere’de kontratımın bitiş tarihinde kulüp, federasyona yeni sözleşme sunamadığı için sorun olmuştu sadece. Gittiğim her yere uyum sağlayan, esprili biri olduğum için hiç problemle karşılaşmadım.

İmkân olsa burada hangi oyuncu ile oynamak isterdin?
- Ronaldinho ve Adriano. Ama Nobre, Bobo, Gökhan Güleç, Delgado gibi, takımda çok kaliteli oyuncular var.

Tanıdığın kadarı ile şampiyonluk yarışında rakibiniz kim olur?
- Rakibimiz yine biz oluruz. Ben bakıyorum da kalite olarak, sistem olarak, çok iyi durumdayız. Tesisler, atmosfer, taraftarın ilgisi, başarı için her türlü imkân mevcut.

4 ayrı ülkede futbol oynadın. Bunları mukayese edebilir misin?
- Brezilya’da futbol daha teknik ama çok yavaş oynanıyor. Burada çok hızlı. Top ayağına gelmeden, pas vereceğin arkadaşını cok iyi bilmen lazım. Brezilyalılar’ın burada tek eksiği, bu olabilir. Fransa’da daha tekniğe dayalı, İngiltere’de ise daha çok yan top ve kanatlardan futbol oynanıyor. Genel bir değerlendirme yaptığımda; buradaki futbolun, Brezilya, Fransa ve İngiltere’dekinden geri ya da kalitesiz olduğunu kimse söyleyemez. Hatta saha içindeki ve tribündeki kişilere, daha çok zevk ve heyecan verdiğini söyleyebilirim.

Başarız sonuçlarda teknik direktör değişikiliğini normal karşılar mısın?
- Bu dünyanın her yerinde böyledir. Çünkü hiçbir kulüp 30 tane oyuncusunu aynı anda değiştiremeyeceğine göre, teknik heyet değişikliğine gider. Ya da teknik heyet kendi değişir. Bunlar bizim dışımızdaki olaylar. Bize düşen, profesyonellik içinde çalışıp, işimizi yapmak.

En çok nelerden etkilendin?
- Olumsuz olarak bir şey yok. Sadece belli saatlerde trafiğe çıkmak dışında. Yemekler, kentin yapısı, ülke, söylediğim gibi Brezilya ile büyük benzerliker taşıyor. Şu bir gerçek: Güney Amerika’da, Brezilya’ya bu kadar benzeyen ülke yok. Bu sadece benim değil, buradaki hangi Brezilyalı’ya sorsanız, aynı cevabı alırsınız. Ben Türkiye’nin geçmişi ile de ilgili araştırmalar yaptım. Genel olarak yaşanması, öğrenilmesi ve çok gezilmesi gereken bir memleket ve burada olmaktan çok mutluyum.

Aurelio ve Nobre Türk vatandaşlığına geçtiler, yeniler de yolda. Bu tür devşirme oyuncuların milli takıma katsı olur mu yoksa, günü kurtarmadan öteye geçemez mi?
- Kesinlikle katkısı olur. Bugün böyle oyuncu oynatmayan kaç tane ülke sayabilirsiniz ki ? Fransa, İngiltere, Almanya, Portekiz, İtalya, Hollanda gibi, dünya futbolunda lider ülkelerin hepsinde var. Önemli olan hangi kimlik taşıdığı değil, sahada neler yaptığıdır.

Sen de olur muydun?
- Şartlar uygun olsa düşünürdüm tabii ki.

Pascal’dan sonra taraftarın sevgilisi haline gelmeyi nasıl değerlendiriyorsun?
- Bu bir karşılıklı elektrik olayı. Evet, Pascal Nouma’yı anlattılar. Yolda, sırtında Ricardinho yazılı kıyafet giyen insanları görmek, sözle tarif edilemez. Yaşantımdaki en büyük ilgiyi, Beşiktaş taraftarından gördüm. Onlara karşı borçluyum ve sonuna kadar ödeyeceğim. Bu da umarım, Lig, Türkiye Kupası ve UEFA da kaldıracağımız kupalarla gerçekleşecek.

‘Beni sakın Alex’le kıyaslamayın’

Alex çok yetenekli bir oyuncu. Çok da iyi bir insan. Burada olmaktan, sanırım mutlu. Ama sezon ayrılır mı bilemem. Beşiktaş’ın çok iyi bir kadrosu var. Şampiyon olabilecek güce sahip. Zaten ben de şampiyonluk yaşamak için geldim. Ama Alex ile kendimi kıyaslamam. Milli takımdaki kıyaslama da yanlış. Brezilya’da milli takımda oynayabilecek çok oyuncu var ama kadro kısıtlı olduğu için bazıları dışarıda kalıyor. Bu işte Ricardinho daha iyi, Alex daha kötü veya başka anlamlara çekilmesi doğru bir değerlendirme olmaz.

‘En büyük sorumluluk bizim’

Ben ilk yenilgiyi bilmiyorum ama Trabzon ve Galatasaray karşısında nasıl oldu da kaybettik hâlâ inanamıyorum. Futbolun adaletsizliği olsa gerek. Ancak burada en büyük sorumluluk da bizde. Elbette morâl olarak etkilendik. Şimdi önümüzde çok önemli olan CSKA maçı var. Bu gruplara kalma yolundaki son engel. Buradan turu atlamış olarak dönmek, bizim itici gücümüz olur. Ancak pazar günü de kazanmak şartıyla tabii.

‘Son kararı Tigana verir’

Beşiktaş ile 3 yıllık sözleşme yaptım ve burada her maçta ilk onbirde oynayacak, ya da Delgado ile ayrı veya birlikte oynayacak diye bir madde yok. Ben doğal olarak her maç oynayacak gibi hazır duruma gelmek için çalışırım. Ama son kararı verecek kişi hocadır. Yoksa bu ne ben, ne de Delgado’nun vereceği bir karar değildir.
Fanatik
__________________
Sponsorumuz İçin Tıklayınız

Forum Kurallari İçin Tıklayınız
ferro1903 Ofline