Konu: Boğa
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-10-2006, 02:13   #10
iLHAN-MANSiZ
Guest
 
iLHAN-MANSiZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow Detaylı Analiz..!!!

Dünyanın her yerine en az iki kez gitmiş plan seyahat meraklısı bir arkadaşım bana, bir yük gemisiyle Güney İspanya' ya yaptığı ilk yolculuğunu hiç unutamadığını anlatmıştı. Birgün, güvertede hayranlıkla etrafı seyrederken, uzakta, Akdeniz' in parlak mavi sularını ihtişamla yararak yükselen kocaman bir kaya parçası görmüş. Gemidekilerden biri " Bakın! Cebelitarık Kayası! " diye bağırmış. Arkadaşım şaşkınlık ve huşu içinde, dönüşte evdekilere göstermek için, hemen kayanın fotoğrafını çekmiş ve yanındaki şezlongda canı sıkılıp duran yeni yetme bir gence dönerek, " Ne güzel, değil mi?" demiş. " Yüzyıllar boyunca tonlarca su bu kayaya vurmuş, fırtınalar kamçılamış, üstünden uygarlıklar gelip geçmiş, ama o halâ olduğu yerde duruyor. Hiçbir şey onu değiştirememiş, hiçbir şey yerinden oynatamamış". Genç esneyerek," Ya," demiş," bana babamı hatırlatıyor."

Gencin babası Mayıs' da doğmuş, İşte, Boğa' yi nasıl tanıyacağınıza bir örnek. Boğa' ya en sık rastlayacağınız yerler çiftlikler, bankalar ya da emlâk komisyoncularının bürolarıdır. Onu başka çayırlarda otlarken de bulabilirsiniz. Boğa mühendisler, film yıldızlan, memurlar, bahçıvanlar, krallar ve kraliçeler, baca temizleyiciler, fırıncılar, kasaplar ve mum imalatçıları da vardır. Boğaları her zaman o güçlü, sessiz davranışlarından tanıyabilirsiniz. O' nü daha yakından tanıyın-caya kadar, herhalde en uzun konuşması " ya" " yo" " sağol " " hoş-çakal " şeklinde olacak ve sık sık " yo " yerine " ı-ıh " diyecektir. Eğer doğumunda güçlü bir İkizler, Koç veya Yay etkisi almışsa biraz geveze olabilir ve daha sekerek yürüyebilir. Ama tipik bir Boğa ihtiyatlı hareket etmeyi ve düşünüp taşınarak konuşmayı tercih eder.

Tıpkı Cebelitarık Kayası gibi Boğa da sağlamdır, değişmez ve hiçbir şey sükûnetini bozmaz. Üstüne su atabilir ve ayaklan altında ateş yakabilirsiniz. Sımsıkı yumruklarınızla göğsünü yumruklayabilir, ipnotize olmuş gibi gözlerinizi yüzüne dikip bakabilir ya da ciğerlerinizin bütün gücüyle haykırabilirsiniz. Boğa' nın kılı bile kıpırdamayacaktır. Bir kez kararını verince sükûnetle kollarını kavuşturur ve yere sağlam basarak durur. Zaten biraz çıkıntılı olan çenesini kaldırır, burun deliklerini oynatır, kulak kabartıp bekler; işte o kadar.

Boğa nadiren canınızı yakacak bir hareket yapar. O sadece, herkesin kendisini rahat bırakmasını ister. Rahatsız etmeyin, bu O' na yeter. Baskı yaparsanız inatçı olur. Fazla damarına basar, fazla takılırsanız, korkunç bir öfkeye kapılacaktır. Aylarca ve yıllarca kusursuz dengeli ve kontrollü davranışlar içinde, çiçeklerin kokusunu içine çekerek ve çevresindeki tüm o sinirli gürültü patırtılara aldırmadan yaşayıp gider. Derken hiç ummadığınız bir gün, saldırganın biri O'nun o geniş sırtına fazladan bir çöp yüklemeye kalkışınca, hızla soluyarak ön ayağıyla toprağı eşelemeye başlar, gözleri kısılır - ve saldırır. Olabildiğince çabuk yolundan çekilin ve canınızı kurtarmak için kaçın! Boğa'nın öfkesi nadiren kabarır, ama bir de çileden çıkınca yolunun üstüne çıkan herşeyi ezer geçer, hattâ akrepleri bile... Ezmek ne demek, yerle bir eder demek daha doğru olur!.. Tozun toprağın yatışması ve ortalığın tekrar huzura kavuşması biraz zaman alabilir. Bazı Boğa' lar o kadar kontrollüdür ki, tüm yaşamları boyunca ancak bir ya da iki kez saldırıya geçerler. Hattâ çabuk öfkeye' kapılanları bile yılda en-çok bir- iki kez kendilerini kaybedecek kadar öfkelenirler. Gene de şunu akılda tutmakta yarar var ki, Boğa genellikle, öyle biraz öfkelenip sinirlenmez. Olay O' nün normalde sakin olan duygularını sarsacak kadar büyükse, sıradan bir öfke değil, gözü hiçbirşey görmeyecek kadar büyük bir gazap bekleyebilirsiniz.Eşinin tüm evlilik yıllan boyunca hiç öfkeli görmediği bir Boğa erkek tanıyorum. Bir gece kalabalık bir kulüpte yemek yerken, iğrenç bir sarhoş bunların masasına doğru tökezlemiş ve uygunsuz bir söz söylemiş. Kadın kocasının her zaman ki kontrollü davranışıyla adamı uzaklaştırmasını beklerken, Boğa, şok geçiren karısının ve diğer müşterilerin şaşkınlıktan açılan gözleri önünde birden ayağa kalkarak iki masayı itip adamı havaya kaldırdığı gibi salonun öbür tarafına fırlatmış; neredeyse orkestra setini yıkıyor-muş. Bir tek söz etmeden.. Eminim, bu olay sizi yeterince uyarmıştır. Tanımadığınız bir kadına göz bile kırpmadan önce, kavalyesinin doğum gününü öğrenirseniz, akıllılık etmiş olursunuz.

Mayıs ayında doğanların birçoğu gerçekten Boğa'ya benzeyebilirler, yani erkekler... Bu burçta doğan kadınlarınsa, ele avuca sığmaz, anlaşılmaz, inekçe bir havalan vardır. Dişi Boğa'ların bakışları sakin, berrak ve gene de sabittir. Hareketleri zarif, tembelcedir, ama onda gizli bir güç olduğunu sezersiniz. Erkeklere gelince, boyun oldukça kalın ve adaleli, omuzlar, göğüs ve arka, her üçü de geniş ve güçlüdür. Kısa ya da uzun olsun, bütün vücut iyi orantılıdır. Kulaklar genellikle küçük ve başa doğru yatıktır. Yemek yerken lokmaları yavaş yavaş çiğnerler ve genelde kusursuz bir sindirim sistemleri vardır. Alınlarının tam ortasına düşen bir tutam saç veya bir bukle dikkatinizi çekebilir (Boğa' nın alnındaki perçem gibi). Hepsinin değilse de, birçok Boğa' nın saçları kıvırcık ve dalgalıdır. Gözleri ve derisi gibi saçları da genellikle koyu renktir. Arada sırada rastladığınız sansın, açık renk gözlü, açık tenli Boğa' ların bile zihin ve karakter yapılarında çıt kırıldımlıktan eser yoktur.

Doğal olarak, Boğa burcunda doğan her insanın bildiğimiz Boğa' ya veya îneğe benzemesini bekleyemezsiniz. Bunların çoğunlukla, adaleliden tombula ve şişmana kadar değişen iri yan yapılan olduğu doğrudur. Ama ille de kafanıza bu imajı yerleştirirseniz, sonra sıskaları tanıyamazsınız; oysa onları tanımak da önemlidir. Televizyonunuzu açıp da, Geç Geç Şov programında ünlü Boğa'lar Bing Crosby' yi, Fred Astaire' i ya da Gary Cooper' ı gördüğünüz zaman ne yapacaksınız? Sakın bu sizi yanıltmasın. Ayaklarının tüm Balıkça hafifliğine ve o havalı ikizler çekiciliğine karşın Fred Astaire tam bir Boğa'dır. Doğumundaki tüm diğer yıldız etkileri bunu değiştiremez, isterseniz arkadaşı Koreograf Hermes Pan'a veya bu dans eden efsaneye yakınlığı olan herhangi bir kimseye sorun. Sorun onlara; bu kıpır kıpır ayaklı adamın gitmek istemediği bir yere gitmesini, yapmak istemediği bir şeyi yapmasını sağlamanım ne kadar zor olduğunu söyleyeceklerdir. Bing Crosby de, o telâşsız kişiliği ve sakin, uyumlu davranışlarıyla ünlüdür. ( Herhalde o yük gemisindeki genç, Bing'in oğullarından biriydi!) Gary Cooper'a gelince, yıllanmış kovboy filmlerinin bu ünlü kahramanının uzun boylu, sıska, sırık gibi yapısına bir kez daha bakın. Sağlam ayaklarının sanki kök salmış gibi yerden çıkıp büyüdüklerini sanırsınız. Televizyon'un ekranında ağır ağır temkinle hareket eder ve aktörün şu eski kovboy filmlerinde söylediği cümlelerin sayısı, bir düzineyi bulmaz. Aktör mü? Hollywood'un o saygıdeğer; karaktere uygun rol sistemine göre, Gary Cooper her zaman kusursuz bir güzellikle Gary Cooper'ı oynamıştır. Sahne ve kameradan uzak bir çok Boğa'nın olduğu gibi, Gary Cooper'ın aşk sahnelerinde de, " Seni deli gibi, çılgın gibi seviyorum. Sensiz yaşayamam. Sen benim bütün ha-yatımsın, sevgilim. Sen de beni sevdiğini söyle. Aynı şeyleri hissettiğini anlat. Beni seviyorsun, değil mi? Seviyor musun?" diye ağlayan romantik bir kız vardır. Bu zavallı kızcağız sel gibi akan duygularına ne cevap alır dersiniz? "Hımm." (Bu cevap gene de tuhaf şekilde rahatlatıcı olabilir.)

Boğa karşı cinse büyük bir ilgi duyar, ama O'nun oyunları içinde, herhangi bir zevkin peşine saldırganca düşmek yoktur.O, insanları kendisine cezbetmeyi tercih eder. Ne diye onları köşe bucak kovalamakla enerjisini harcasın? Çiftliğe kadar kısa bir yolculuk yaparak, doğa yasalarını biraz akıllıca gözlemek, Boğa'nın duygularını aşkta ve dostlukta nasıl ifade ettiğini açıkça anlamaya yeter. Pasiflik O'nun tipik davranış biçimidir. Boğalar dostluklarını konukseverlikle evde ağırlamayı, ziyaretlerine gitmek zahmetine tercih ederler. Yıldız gibi parlayan bir popülerliğe kavuşmak için gayret sarfetmek Boğa'nın yapısına ters düşer. Eğer O'nu istiyorsanız, siz arayabilirsiniz. Orada olacaktır. Arkadaşlık veya romans ipini O'na atın, eğer ilgisini çekiyorsa, O tutar. Onunla ne yapacağını da iyi bilir, ki bu diğer bazı.daha dışa dönük burçlarda her zaman görülmez.

Boğa pek az üzülür, sinirlenir ve tırnaklarını yer. İşler istediği gibi gitmediği zaman somurtup düşüncelere dalabilir, ama sinirli bir tip değildir. Duygularına kapılmamak ve işleri kendi gidişine uydurmak O'nun doğal özelliğidir ve hiçbirşey O'nun bu esas tutumunu tümüyle değiştiremez.

Hem Avukat, hem de sertifikalı serbest muhasebeci olan bir Boğa tanıyorum. Böyle çift meslekli olmak, özellikle vergi zamanlan, herkesi sinirli yapar. Şimdi bu Boğa da biraz tırnaklarını yiyebilir. Tamam, çok yiyebilir. Benden daha hızlı konuşur (ki, ben oldukça çabuk konuşurum), ve alnında üzüntüden bir- iki kırışık belirebilir. Ama, bu aldatıcı çabukluğun nedeni, doğum haritasındaki güçlü ikizler etkisidir. Bu dinamik dış görünüşün, tek ayak üstünde dönüşlerin gerisine bakarsanız, gene de Boğa'yı keşfedeceksiniz. Beyni şimşek gibi çalışabilir, ama kararlarını yavaş yavaş ve dikkatle verecektir. Hareketleri önceden kestirilebilir, karakteri güçlüdür ve evde kalmak istediği geceler giyinip bir yerlere gitmesini sağlamak için ne kadar iteklemek gerektiğini eşine sorabilirsiniz. İşleri çabuk bitirmek için ne kadar zorlamak gerektiğini de müşterilerine sorabilirsiniz. Karşısındakini sabır ve nezaketle dinler ama, Boğa doğru bir iş yaptığına karar verinceye kadar kağıtlar imzalanmadan bekleyecektir. Ah, evet İkizler zekâsı ve tetikliği bir yana, O ne de olsa bir Boğa'dır! Huylan arasında uçan hareketlere yer yoktur. O'nun acelesi yavaş yavaştır ve bunun başka bir yolu da yoktur.

Boğa insanları ev kedileridir. Kendi çatısı altında lüks bir yaşam, rahat samimi bir çevre kurmayı istemeyen bir Boğa hemen hemen yok gibidir. Değişiklik O'nu tedirgin eder(İkizler, Yay veya Kova Ay etkisi almadıysa). Eğer tanıdığınız bir Boğa'nın kendi evi yoksa, mutlaka onun hayali içinde yaşıyordur ve birgün sahip olacaktır. O toprağa yakındır ve eninde sonunda birgün şu ya da bu şekilde toprak tutkusuna yakalanacaktır. Kalabalık bir apartmanda yaşamak zorun-daysa, herhalde bir penceresi sardunya ve petunya saksılarıyla dolu olacaktır. Şehrin gürültü patırtısı rahatsız edecek kadar yakından geliyorsa, balık takımlarım aldığı gibi, doğayla başbaşa kalacağı sessiz sakin bir yere gidecektir. Dünya, O'na göre, ne kadar baş döndürücü bir hızla dönerse dönsün, yavaşlayıncaya kadar Boğa kendi köşesine çekilecektir. Eğer balık takımı ve penceresinde çiçek yetiştirecek yeri yoksa, arada sırada şehir dışına açılmasını sağlayacak bir emlak komisyonculuğu işine girişebilir ve başka insanların ipotek işleriyle uğraşabilir. Ne kadar uzak olursa olsun, yarışlara gitmek, ya da pazar gezilerini parklarda yapmak, doğa manzaralarını ve kokularını içine sindirerek dolaşmak gibi toprakla ilişki kurma olanağını her zaman bulacaktır.

Vasat bir Boğa, güçlü bir yapıya sahip olarak, fevkalâde sağlıklıdır. O'nun sırtını yere getirmek zorsa da, bir kez hastalanınca, kısmen doktorun sözünü dinlememekte direndiği için, iyileşmesi yavaş olabilir. Doğuştan iyimserliğe bel bağlamama eğilimi de hızla iyileşmesini önleyebilir. Vücudunda kazalara ve enfeksiyonlara hassas olan alanlar boğaz, boyun, bacaklar, bilekler, üreme organları, sırt ve omurga bölgeleridir. Soğuk algınlığı sık sık boğaz ağrısına dönüşür ve Boğa'nın herkesçe bilinen yeme - içme aşkından, çoğunlukla yiyeceklerden kaynaklanan fazla kiloları kalp rahatsızlıklarına, dolaşım bozukluklarına, zayıf bileklere, damar genişlemesine ve başka kronik şikâyetlere yol açabilir. Gut hastalığı da bir başka olasılıktır. Bununla birlikte, Mayıs'ta doğan insanların çoğu, aşın şişmanlıktan, letarjiden ve böbrek enfeksiyonlarından kaçınabilirlerse, hepimizden daha kolay sağlıklı kalabilirler. Açık söyleyelim. Eğer Boğa aşın içki içerse, ya da şişmanlar ve tembelleşirse, o kusursuz fiziğini ve dayanıklı sağlığını kaybedecektir. Hastalıklarının başlıca nedenlerinden biri de temiz hava almaması ve egzersiz yapmamasıdır. inatçılığı yüzünden inkâr ederse de, sağlık sisteminin bunlara her zaman ihtiyacı vardır.

Söz inatçılıktan açılmışken; bir Boğa'ya inatçı olduğunu söylemenin hiçbir yaran yoktur. O'nun kafasına göre, hiç de inatçı değildir. Sabırlıdır. Bu bir anlayış sorunudur. Dikbaşlı değildir - sadece makul ve kararlıdır. Tanrı biliyor ya ,İnsanların neden kendisini böylesine haksızca yargıladıklarını bir türlü anlayamamaktadır.

Gerçek şudur ki Boğa bir insanın olabileceği kadar inatçıdır. Boğa kadın ve erkekler koltuklarına ve kafalarındaki fikirlere zamkla yapışmış gibidirler. Bir Boğa koca, eğer oturacağı rahat koltuklar yoksa, eşiyle birlikte bir arkadaşının evine gitmeyi reddedecektir. Kadıncağız boşuna yalvarır durur. Gitmeyecektir işte... Bir Boğa kadın eğer eşinin yakın arkadaşlarından hoşlanmıyorsa, onlarla konuşmayacaktır. Gene de, Boğalar ısrarla sabrın değerini savunurlar. Pek çok Boğa duygusal ve fiziksel yüklere yıllarca hiç şikayet etmeden katlanırlar. Sıkıntılar ne kadar anarsa, Boğa'nın onlara dayanma gücü de o kadar artar. O'nun ailesine ve dostlarına bağlılığı ve kendini vakfedişi her türlü anlayışın üstündedir. Başka bütün burçlarda doğanların çok önceleri sırtını yere getirebilecek olan yaşam darbelerine karşı gösterdikleri cesaret için pek çok Boğa madalya almayı haketmiştir. Güzel. Ben de Boğa'nın metanetinin kabul edilmesi için mavi kurdeleyle ödüllendirilmesinden yanayım. Ama O gene de inatçıdır.

Boğa'nın iştahını kaçıran pek az şey vardır. Aynı öğünde, hiçbir hazımsızlık eseri göstermeden, genellikle biber kızartmasından çikolatalı kremalı pastaya, ekşi turşulara ve şalgamlara kadar herşeyi yiyebilir. Pirzola ve biftekler en sevdiği yemeklerdir ve sonuna kadar silip süpürmeye bayılır. B una bir de alkol eklenince Boğa, bir kraliyet ziyafetinde oburcasına önüne gelen herşeyi yiyip içen Kral Vlll. Henry'ye çok benzeyebilir. ( Kuşkusuz, ancak yükselen burcu Başak olan bir Boğa çiğ havuçla marul yiyip, erik suyu içmekle yetinebilir.)

Boğalar kaba saba, çarpıcı komediye gülmekten kırılırlar. Çoğu ince mizahı kavrayamaz, ama muz kabuğuna basarak kayıp düşen, ya da suratına atılan pastayla kremaya bulanan birinin karşısında çılgınca kahkahalara boğulurlar. Boğa'nın sıcak ve pratik bir mizah anlayışı vardır. Bu insanlar çok nadiren gerçekten zalim ve kinci olurlar. Tuhaftır ki, zalim Boğalar çoğunlukla doğum anında birçok yıldızı Koç Burcunda olanlardır. Bu iki burcun aynı horoskopta pek de iyi karışım meydana getirmedikleri anlaşılıyor. Hitler buna iyi bir örnektir.

Şimdi, gelelim para konusuna - Boğa ve parası birbirinden nadiren ayrılır. İler Boğa bir milyoner değildir, ama bedava çorba kuyruğunda bekleyen Boğaların sayısı da pek fazla değildir. Boğa yavaş yavaş ve emin adımlarla imparatorluklar kurmak ister, îşe sağlam bir temel atmakla başlar, sağlam bir iş ve güçlü bir banka hesabı meydana getirinceye kadar, yavaş yavaş her seferinde bir kat inşa ederek devam eder. Tuhaftır ki, Boğa parayla birlikte güç birikimi yapmak ister, bunu da sadece sahip olma zevkim tatmin etmek için ister. Anlaşılan, dolarlarla birlikte gücün de orada olduğunu bilmek Boğa'nın güvenlik ihtiyacını tatmin etmektedir. Neden bütün ipleri birden idare etmek zahmetine katlansın? Boğa şekerleme yaparken, papatyasını koklayıp güzel kızları gözetlerken, öbür işleri yapmak için etrafta Oğlaklarla Yengeçler var ya... Otlağın sahibinin İçim olduğunu herkesin bilmesi O'na yeter. Er ya da geç, para nasıl olsa Boğa'ya gelecektir ve geldiği zaman da genellikle zamk gibi yapışacaktır. Boğa, ailesi gibi, paranın ve sahip olduğu başka şeylerin de değerini bilir, arna cimri değildir. Boğa'nın cömert kalbi ve cepleri, gerçekten sıkıntıda olan gerçek dostlarına tümüyle açıktır.

Büyüklük Boğa'yı etkiler. O'na göre bir bina ne kadar büyükse o kadar görkemlidir. Hayvanat bahçesinde, güçlü filleri büyülenmişçesine seyretmek için, maymunlara bakmadan geçer gider. Boğa, muhteşem bir cesaretle kocaman hayvanların karşısına çıkar, ama fareden korkar. Kafesinden kaçan bir kaplanın karşısında gözünü bile kırpmaz da, minicik bir eşek ansı görünce panik içinde en yakındaki ağaca tırmanır.

Güzel resimler ve büyük senfoniler O'nu derinden etkiler. Her Boğa'da sanata ve müziğe karşı duyduğu büyük aşkı gösteren eserler vardır. Ama bu ancak, örneğin eski bir Karuzo plağı olabilir. Bir müzeden satın alınmış Van Gogh'un ilk resimlerinden birinin kartpostalını, hafta sonlarında koşmaya giderken eşofmanının altına sıkıştırır. Boğa kadın ve erkeklerin çoğunun sesleri güzeldir. Bazıları profesyonel olarak şarkı söyler; diğerleri ise banyoda bülbül gibi şakımakla yetinirler. Müzik her zaman yaşamlarını şu ya da bu şekilde etkiler; resim yapmak çoğunlukla hobileri veya meslekleridir.

Duygulu Boğa gökyüzünün rengiyle sükûnete kavuşur. Mavinin tonları O'na büyük bir huzur verir; daha az ölçüde olmak üzere, pembe tonları da öyle. Ama herhangi bir matadorun şahitlik edebileceği gibi, kırmızı asla!.. Doğadaki yeşiller ve kahverengilerden de hoşlanır. Yeşil kağıt para ve kiremit rengi ev O'nu çok mutlu eder.

Boğa'nın fikirleri her zaman mâkuldür. Bu fikirler aynı zamanda onbeş değerli safirin berraklığı ve derinliği ile parlayarak altı çeşit iyi şansla birleşince, Boğa tanrıların iyi tebessümleri altında parasını iki katına çıkarır. Boğa'yla ilgili olan hiçbir şey küçük değildir. Ölümsüz bir aşk ve zengin olma potansiyeli de bunların arasındadır. Boğa'nın metali olan Bakır mükemmel bir elektrik ve ısı iletkenidir, ve kullanıldığı yıllar boyunca ışıl ışıl bir güzellikle parlar. Bırakın kolay heyecanlanan insanlar ilk sırayı almak için acele etsinler, kavga çıkarsınlar. Boğa'nın istikrarlı karakterinin, O'nun aradığı güvenliğe giden yolu aydınlatmak için alev alev yanan meşalelere ihtiyacı yoktur. Eninde sonunda basan O'na gelecektir ve O da buna hazır olacaktır. Uzaklardaki Venüs O'na bol bol lüks içinde yaşama tutkusu verdiğinden, sahip olduğu şeyleri çok iyi değerlendirir ve yaşamı boyunca onları çok iyi korur. İsrafın ve aşırılığın ezelî düşmanıdır. O'nun evi kalesidir- ve hiç kimsenin Boğa'nın huzurunu bozmasına olanak vermez. Boğa zamanın kendisi kadar sabırlı, ormanlar kadar derindir; dağlan yerinden oynatabilecek, güvenilir bir güce sahiptir. Ama O, inatçıdır.
  Alıntı ile Cevapla