Konu: Terazi
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-10-2006, 03:03   #5
iLHAN-MANSiZ
Guest
 
iLHAN-MANSiZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow Detaylı Analiz..!!!

Teraziler kaba olmaktan nefret ederler, gene de duvarınızda çarpık duran resmi düzeltir, boru gibi ses çıkaran TV setinizi çat diye kapatırlar. Teraziler insanları severler, ama büyük kalabalıklardan nefret ederler. Tatlı barış güvercinleri gibi, kavga edenleri yatıştırır, aralarını bulurlar; ama kendileri tartışmaktan zevk alırlar, iyi huylu, hoş insanlardır, ama aynı zamanda asık suratlı ve kimseden emir almağa katlanamayan kişiler olabilirler. Teraziler son derece zekidir. Ama aynı zamanda inanılmaz derecede saf ve kolay aldatılır insanlardır. Konuşmaktan kulaklarınızı sağır ederler, ancak kendileri de harikulâde iyi dinleyicilerdir. Teraziler huzursuz insanlardır. Ama nadiren telâş ve acele ederler. Kafanız tamamiyle karşıtı, değil mi? Yalnız değilsiniz. Bu burçta insanı düş kırıklığına uğratan öyle çok çelişki vardır ki, başkalarını olduğu kadar Terazilerin kendilerini de şaşırtır.

Pek çok insan size Terazinin tümüyle sevgi, güzellik, tatlılık ve ışık olduğunu söyleyecektir. Pekâlâ, bir yere kadar doğrudur, ancak doğruluğu bir yerde kalır. Bu, Eugene O'Neill için de böyledir. Bu Burç adaletin altın terazisiyle sembolize ediliyor diye, Terazi Burcunda doğan insanların her zaman kusursuz şekilde dengeli kişiler olduklarını sakın sanmayın. Zaten böyle oluşu mantığa da uygun görünüyor. Ne de olsa, terazinin amacı denge sağlamaktır. Modası geçmiş bir eczacı terazisinin nasıl tarttığını hiç izlediniz mi? Asıl amaç iki tarafın eşit olarak dengede durmasıdır; ama ne oluyor? Önce bir taraf aşağıda, sonra öbür taraf. Bir aşağı, bir yukarı, iki taraf tam dengede duruncaya kadar sallanır. Mahallenizdeki eczacıya uğrayıp terazinin çalışmasını izleyin.

Bir daha hiçbir zaman Terazi burcunda doğan insanı sakin, kusursuz dengeli, tatlı, cana yakın, çekici bir kişi olarak tanımlamayın. Ancak yan zamanda bu özelliklere sahip olan birini tanımlamış olursunuz. Diğer yan zamanda ise, Terazi sinir bozucu, kavgacı, inatçı, huzursuz, üzüntülü, şaşkın bir insan olabilir. Terazi burcunda doğan bir aşağı, bir yukarı sallanır durur. Sonra birdenbire gerçek terazi gibi kusursuz bir denge! Harika! Ancak, bu harika denge sağlanmadan önce her zaman bir tartma ve sallanma dönemi vardır.

Bu insanların fizik görünümü de, kişilikleri gibi dikkatle incelenmek ister. Venüs gamzesinin dışında tipik Terazi görünüşü diye birşey yoktur. Görünüşte hoş insanlardır, ancak dikkati çeken bir özellikleri yoktur: bu nedenle işe gamzelerden başlamak daha kolay olacak. Genellikle yanaklarda iki, veya çenede bir gamze vardır. Eğer yüzde gamze yoksa, dizlerde var mı diye bakabilirsiniz. Terazilerin bir çoğunun dizlerinde gamzeler vardır Ama dikkatli olun, "Ekim'de doğup doğmadığımızı görmek istiyorum" diye bacaklarına bakmağa kalkışırsanız, pek az kız size inanır. İhtiyatı elden bırakmayın, ama bakın. Tabii, erkeklerde bu ip ucunu pantolanlar örtüyor, ancak plajda veya tenis oynarken erkeklerin dizlerine bakabilirsiniz. Birinin dizinde gamzeleri bulduğunuz zaman, dizlerin sahibinin Ekim'de doğmadığını keşfederseniz cesaretiniz kırılmasın. O çekici gamzelerin orada olmağa haklan var, çünkü onların sahibi Terazi burcunda doğmasa bile, yükselen burcu herhalde Terazidir; yani tahmininiz gene de doğru.

Venüs gamzelerini bir yana bıraktıktan sonra, yüzün tümüyle yarattığı etkiye dikkat edin. Yüzde her zaman dikkati çeken hoş bir ifade olacaktır. Terazi burcunda doğan bir insan öfkeliyken bile, nasılsa, yumuşak görünmeyi başaracak, veya en azından nötr görünecektir. Venüs sesleri tipik bir şekilde tatlı ve bir çıngırak kadar berraktır Bu insanlar seslerini keskin ve tiz bir çığlık halinde hemen hemen hiç yükseltmezler. Dünyada, "Senden nefret ediyorum, şimdi burnunun üstüne bir yumruk indiricem," derken Browning'in: Seni nasıl seviyorum?" dizesini okur gibi ses çıkaran tek insan Terazidir. Ağzı yay şeklinde ve dudakları eskiden "kirş T; şarabı gibi dudaklar" diye tarif edilen biçimdedir. Aslında, tipik terazi yüzü bir kutu bonbona çok benzer. Ya da şekerli bir bisküviye. Bazıları sanki lolipop gibi veya üstünde bol kreması olan karamelli, şuruplu dondurma gibi görünürler, Onlar böyle şeyleri yemeyi de severler. Şimdi bu satırları okuyan Teraziler varsa, herhalde ağızlan sulanmıştır ve açlıktan kendilerini bitkin hissediyorlardır.

Kadınlar hemen hemen hiç değişmez şekilde güzel, erkekler de genellikle yakışıklıdır. Gene de, dünyadaki bütün güzel insanlar teraziler değildir Venüs güzelliği kendi başına bir sınıf oluşturur ve onu diğer burçların güzellerinden ayırdetmek her zaman kolay değildir. Onları tanımakta benim izlediğim yo!, işe Dwight Eisenhower'îe Brigitte Bardot'nun yüzlerindeki tatlı ifadeyi düşünerek başlamak ve oradan devam etmektir, îşin zor tarafı, bazen kadınların İke gibi, erkeklerin de Bardöt gibi görünmeleri. Hoşgörülü olmak zorundasınız.

Terazi burcundan kadının erkeksi olduğunu söylemek istemiyorum. Bunların çoğu sıradan bir erkeğin katlanabileceği kadar kadınca-dır (daha atak bir yıldızın etkisi altında değilse). Aynı şekilde, kesinlikle Terazi burcundan erkeklerin de kadınca olduklarını söylemek istemiyorum. Bunlar genellikle erkeklik yanı oldukça güçlü erkeklerdir. Ancak yüzlerinde öyle temiz bir ifade vardır ki, bunları ünlü dövüşçüler ya da güreşçilerle karıştırmanıza engel olur. Rastlanması son derece zor olan çirkin sayılabilecek Terazilerde bile öyle çekici bir ifade vardır ki, onların yüzünde gerçek bir karakter güzelliği olduğunu söylemeden geçemezsiniz.

Yüzünde yumuşak, beyaz bulut gibi bir tebessüm olmayan Teraziye asla rastlayamazsınız. Böyle bir Venüs tebessümü bir kalıp çikolatayı eritebilir. Bu tebessüm size tam hızla çarptığı zaman, en ifadesiz yüzleri bile değiştirebilecek güçtedir-mecazi olarak değil, gerçekten...

Terazilerin çoğu köşeli çizgilerden çok yuvarlak çizgilerle doludur. Saçları çoğunlukla kıvırcıktır. Mutlaka şişman olmaları gerekmez (ancak, yükselen burcu Boğaysa, ortaya oldukça tombul güvercinler çıkabilir). Gene de sizi yanıltabilir, diyete devam ederek, karşınıza epeyce düzgün bir vücutla çıkabilirler. Ö zaman bile yuvarlak hatları yerli yerindedir; neredeyse ince bir kum saati biçimindedirler. Bardot'yu bir kez daha örnek olarak gösterirsek, O'na hiçkimse şişman di~ yemez-ama hiçkimse sıska olduğunu da söyleyemez. Venüs görünüşünü ve fiziksel karakteristiğini tanımakta uzmanlaşmak için bir hile daha vardır. O'nun neşeyle çınlayan parlak, oynak kahkahasına dikkat edin. Bu kahkahayı bir kez duyduktan sonra, bir daha kolay kolay unutamazsınız.

Şimdi, çekici, gamzeli, güzel, sevimli, hoşa giden ve kolayca hoşlanan insanlar olarak doğmanın bir Tanrı vergisi olduğunu düşünebilirsiniz. Nezaket, zekâ, zarafet ve anlayışın bir koruyucu meleğin insanlara verdiği armağanlar olduğunu hayal edebilirsiniz. Haklı da olabilirsiniz. Terazinin kefeleri dengede durduğu zaman, Terazi insanı, sanki cennetten çıkmış bir melek gibi, son derece tatlı olabilir. Ancak tüm sorun, şu koruyucu melektedir. Sihirli değneğiyle sürekli olarak Terazinin önce bir kefesine, sonra öbür kefesine dokunarak, Terazi burcundaki insanın durmadan bir ileri, bir geri sallanmasına neden olur. Sanki o kararsız kafasıyla, doğru mu, yanlış mı yaptığına bir türlü karar veremiyormuş gibidir, ve sanki onun bu kararsızlığı Terazi Burcunda doğan insanlara geçmektedir. Bu insanlar, önce fırtına gibi söze başlar ve konuşmayı tekelleri altına alırlar. Sonra karşılarındakini dikkatle ve derin bir ilgiyle dinlerler. Başkaları kapıştığı zaman barış güvercini rolü oynayarak, herkesin kabaran tüylerini yatıştırırlar. Sonra yüz seksen derecelik bir dönüş yaparak ve isteyerek herkesi karşılarına alır, sırf zevk için yeni bir tartışmayı başlatırlar.

Bu insanlar uyum ararlar. Ne var ki, Terazi burcunda doğan insanların pek çoğu gereğinden fazla yiyerek, içerek ve aşk yaparak bütün dengeyi altüst ederler ve böylece uyum konusu da bir yana atılmış olur.

Bu burcun kendisi Tembel Terazi diye tanınır ve bu da başka bir çelişki konusudur. Terazi burcu insanları günlerce, haftalarca, aylarca oynamaya vakit bulamayacak kadar meşguldürler. Geceyarılarına kadar çalışır, sonra da horozlar ötmeden ışıl ışıl ışıldayarak kalkarlar. Onları gözle izlemek bile insanı yorgun düşürür. Sonra da birdenbire "öldüm, bittim" diyerek bir koltuğa yığılır kalır ve o güne kadar gördüğünüz en kusursuz tembellik gösterisini yaparlar (özellikle böyle çılgınca bir çalışmadan sonra) Onlar için, bir kaşığı veya bir bardağı tutup kaldırmak gayret isteyen bir iştir (aslında pekâlâ da kaldırırlar). Eğer çevresinde gönüllü birisi varsa, başında el pençe divan durup kendisine bakmasını ister. Kefe uyuşukluğa doğru kayınca, Teraziyi ateş küreğiyle bile yerinden oynatamazsınız. Konuşur, okur, esner, uyuklar, TV izler veya pencereden dışarıya bakar. Sanki yatak odasına kadar gidemeyecekmiş gibi bir hali vardır (oysa pekâlâ da gidebilir). Dünyadaki tüm söylenmeler ve bağırıp çağırmalar O'nu etkilemez. Sanki bir başka dünyada gibidir. Bir süre sonra, gücünü kuvvetini tekrar toplayınca, yeni bir enerji hamlesiyle yerinden fırlayarak gene tıkır tıkır çalışmağa koyulur. Elleri ayaklan tekrar uçuşmağa başlar. Günlük işlerini yeterince kolaylıkla uyumlu bir şekilde plânlayarak, harika bir denge ve düzenli bir gidişle, bir kez daha küheylan koşumu takılmış katır gibi çalışacaktır. Her ne kadar Terazi çift karakterli bir burç değilse de, Terazinin arkadaşlarının çoğu, sanki iki ayrı İnsanla karşı karşıya olduklarım sanırlar. Teraziyi hep çalışkanlık döneminde gören birine O'nun tembel olduğunu anlatmaya çalışın, size inanmayan bir bir bakışla bakacaktır. Aksine, O'nu tembellik döneminde gören de, bu yaratığın bir enerji yumağı olduğunu anlatmağa çalışırsanız, hemen itiraz edecektir, "Bu tembel anaforcu mu? Herhalde şaka ediyorsun."

Teraziler, vücudun uyumunu yenilemek için, bir çalışma döneminden sonra tam bir dinlenmeye gerek olduğunu içgüdüsel olarak bilirler. Onların kendi genlerinin, hücrelerinin ve elektriksel itici güçlerinin düzeni bunu gerektirir ve Terazilerin çoğu da bu hassas fiziksel dengeyi korumakta oldukça ustadırlar. Bununla birlikte, kafalarıyla duygulan arasında bu kadar içgüdüsel bir »yum olduğu söylenemez. Taşkın bir duygusallıkla ağlayabilir, sonra birdenbire alaycı biri olurlar, sonra da bahardaki ilk ardıç kuşu kadar parlak ve neşeli biri olup çıkarlar. Bu asla Terazinin çift karakterli olduğunu göstermez. Terazi sürekli olarak sırasıyla bir duygudan öbürüne doğru sallanır durur, bu da Terazinin tam bir karakter değişikliği gösterdiği anlamına gelmez. Terazinin duygularında derin bir zenginlik vardır. Belirli bir anda hangi duygunun daha güçlü okluğu ya da olmadığı önemli değildir. Bu yoğun üzüntülere ve sevinçlere filozofça bir yaklaşım, sonunda işleri düzeltmekte hemen hemen her zaman yararlı olur.

Teraziler ruh sağlığı konusundaki iç güdüleriyle, ruhsal ve fiziksel sağlıklarını iyi korurlar. Genellikle, vücutça ve akılca ciddi çöküntülere uğramaktan kaçınırlar. Sağlıkları için en büyük tehlike, bazı şeylere karşı gösterdikleri aşın düşkünlüktür. Fazla tatlı şeyler yemek aşın şişmanlığa, mide bozukluklarına ve deride benek benek lekelere neden olabilir. Fazla alkol kullanmak ciddi böbrek ve mesane rahatsızlıklarına yol açabilir, sonunda şiddetli başağrıları ve migren oluşabilir. Depresyonlar ciltte kaşıntılar yaratabilir ve hatta çıbanlar çıkabilir. Göğüs bölgesi vücudun hassas bölgelerinden biridir. Yaygın olmamakla birlikte, bazen ayak rahatsızlıkları ve sindirim sistemi bozuklukları görülebilir. Birçok Terazinin yakasını bırakmayan ülserler, üzüntüden çok sindirim sisteminin kötü kullanılmasına ve duygusal dengenin altüst olmasına bağlı olarak meydana gelir. Genel olarak Teraziler insanların çoğundan daha sağlıklıdır; yeter ki kendilerini fazla zorlamasınlar ve kendilerine gerekli olan dinlenme dönemlerini unutmasınlar. Huzur ve uyumun Venüs'ün sağlığı üstünde harika bir etkisi vardır. Hastalandıkları zaman, zararlı duygusal durumlardan kaçınarak, uzun süreli tam bir dinlenmeye, güzel kitaplara, güzel bir müziğe ve yatıştırıcı tatlı sözlere ihtiyaçları vardır. Böyle bir atmosfer hemen hemen her zaman tipik Terazinin çabucak iyileşip ayağa kalkmasını sağlar.

Terazinin karakteri eşit ölçülerde iyilik, kibarlık, âdillik, kötü bir kavgacılık, boyun eğmeyen bir inatçılık, filozofça bir mantık ve kararsızlıktan oluşmuştur. En iyisi bu özellikleri ayrıntılı olarak incelemek. Örneğin, kavgacılığı ele alalım. Terazi burcundan bir insan, saatinizin iki saniye geri kaldığını düşünüyorsa, sizinle saatin kaç olduğu konusunda tartışacaktır. Sakın şöyle bir genelleme yapmağa kalkışmayın: "Gençler ülkeyi mahvediyorlar." Hemen mantıklı ve dikkatli bir açıklamaya, Barış Gönüllüleri ve dünyada ne kadar çok harika gençler olduğu konusunda sizinle tartışmağa başlayacaktır; hattâ kendi çocukları topluma başkaldıran küstah gençler olsalar bile.. "Bugün hukuk sistemi o kadar çürüdü ki, hiçbir hakini ve avukat dürüst değil" gibi birşey söyleyecek olsanız, saatlerce size bu ülkede adaletin kutsal koruyuculuğunu, jüri sisteminin erdemlerini anlatarak, Roma hukukundan ve Napolyon Kanunlarından söz edecektir. Söz gelişi sakın şöyle bir şey söylemeyin: "Köyde yaşamak dururken şehirde yaşamak akılsızlık. Bunlar kıyaslanamaz bile.." Özellikle son cümle çok büyük bir hatâdır. Kıyaslamadan söz eder etmez, sıradan bir Terazi hop oturup hop kalkmağa başlar. Zaman zaman birşeyler içmek için ara vererek, bütün gece kıyaslama yapacaktır. Kırsal bölgelerle kıyaslayarak, şehirlerin güzelliğini ve avantajlarını göklere çıkaracak; o parlak ışıkları, taksilerin klakson seslerini, tiyatroları, sinemaları, müzeleri ve parkları parlak sözlerle sayıp dökecektir- hattâ kendisi de şehir dışında yaşasa bile.. Ve siz bu adamı dinamitle havaya uçuramazsınız. Bu her iki konuda da karşı görüşü savunsanız, gene hiçbirşey değişmeyecektir. Terazi bu sefer gençlerdeki suçluluk oranının yükseldiğini, mahkemelerdeki çürümeyi, köy -yaşamının güzelliklerini sayıp dökecekti. O'nun için iyi bir tartışmada hangi yanı tuttuğu hiç önemli değildir, yeter ki karşısında bir taraf bulunsun. Bazen sıkılınca, tartışmanın ortasında taraf da değiştirebilir. O'na bir filmi beğendiğinizi söyleyin, size filmin sakıncasını söyleyecektir. Aynı filmi eleştirin, O övecektir. Yeni bir kitabı göklere çıkarın, O kitabın kusurlarının listesini çıkaracaktır. Siz kitabı sıkıcı bulduğunuzu söylerseniz, O erdemlerini sayacaktır. Tüm bu sürekli, mantıklı tartışmalar boyunca Terazi hep âdil kalmağa çalışacaktır. Terazi önyargılı olmaktan, haksız suçlamalardan, körü körüne inanmaktan eşit şekilde korkar. O'nun aradığı şey kesin gerçektir; tüm olasılıkları tarttıktan sonra doğru cevabı bularak tam dengeyi sağlamaktır.

Kuşkusuz bu hayran olunacak bir davranıştır, ama bütün bu tartmalar olumlu bir insanı çileden çıkarabilir. Bu davranış Terazinin kendisini de sürekli bir kararsızlığa sürükleyebilir. En kontrollü Venüs erkekleri ve kadınları bile tüm olasılıkları dikkate almadan hemen bir karara varmaktan hoşlanmazlar. Hak ve adaleti gözetmek Terazi burcu insanı için bir fetiş olabilir. Terazi burcundan bir general, dengeli uyumlu yargı yeteneğiyle kusursuz bir stratejist olur; buna düşünceli bir plânlamayı da ekleyince bir savaşı daha başlamadan önce kazanabilir. O'nun, bütün tarafları görme, sinirleri yatıştırma ve öfkeli insanları sakinleştirme yeteneği kendisini en iyi bir arabulucu yapabilir, böylece birbirinden nefret eden ve birbirine güvenmeyen insanları bir araya getirebilir ve bir arada uyum içinde çalışmalarını sağlayabilir. Bununla birlikte, savaş bütün Terazileri kalp hastası yapar. Onlar kan dökülmesinden nefret ederler. Ekim'de doğmuş olan bir subay ateş altında ani kararlar vermeyi bir başkasına bırakarak, uzun sürede binlerce insanın hayatını kurtaracak olan stratejik manevraları parlak bir şekilde plânlayarak gene de kendi tarafının savaşı kazanmasını sağlar.

Karar vermeğe karşı duyulan bu antipati, doğum ânında zıt yıldız etkileri almış olanları büsbütün hareket edemez durumda bırakabilir. Bazıları, bırakın yatağın hangi tarafından kalkacaklarım, sabahlan hangi ayakkabıyı önce giyeceklerine bile karar veremezler. Hattâ iş yerinizde veya bir partide rastladığınız sıradan bir terazi burcu insanı bile herzaman bir dereceye kadar, sinirinizi bozuncaya dek herşeyi ileri geri tartma eğilimi gösterecektir, böylece de karar verme zamanı çoktan geçmiş olacaktır. Şöyle söyleyecek; "Bunu yaparsanız, şunlar şunlar olacaktır. Öte yandan..." (bu O'nun her zaman çok sevdiği cümlelerden biridir) "bunu yaparsam, şunlar şunlar olabilir." Bu kefeler sanki tahterevalli gibi çılgınca inip kalkarak durmadan sallanabilir. Niçin, neden, olsa mı, olmasa mı diye karar vermeğe çalışan kuşku dolu bir Terazi burcu insanını izlemek kadar sıkıcı hiçbirşey olamaz. Karar verirken aceleye getirilmekten ve itilmekten de hoşlanmaz. Sabırsız bir insan Teraziyi birdenbire öyle inatçı hale sokabilir ki, inatçı Boğa O'nun yanında ahmak bir şamar oğlanı gibi kalabilir. Sabırsızlık, Terazilerin çoğunun katlanamayacağı bir huydur. Sonuçlan düşünmek için durup dinlenmeyen uçan, telâşçı, düşüncesizce hareket eden insanlar Terazileri sinirlendirir.

Terazilerin her zaman kararsızlıklarını hemen inkâr etmeleri doğrusu eğlenceli birşey. Onların Burcunu tarif ederken, size söyleyecekleri ilk şey şu olacaktır: "Ben asla kararsız bir insan değilim. Bu söylediğiniz doğru değil. Bu kesinlikle beni tarif etmiyor." Gülmenizi gizleyin. O'nun kararsızlığını inkâr edişinin anlamı şudur ki, karar vermesi çok uzun bir zaman alsa da (bu süreyi çok kolayca unutur), bir kez bir sonuca ulaştıktan sonra, kendince, karar vermiş sayılır. Kendisine yeterli zaman verilirse, sonunda verdiği karar, O'nun yanlış olarak çok kararlı olduğunu düşünmesine yol açacak kadar güçlü bir inançla uygulanır. Bu sizi yanıltmasın. Ne de olsa, O size karar vermekte hiç güçlük çekmediğini söylerken, tipik Terazi tartışmasını başlatmaktadır. Bunu O'na söyleyebilirsiniz. Bu O'nun şu durumu farketmesine yarayacaktır ki, yıldızların kendisine verdiği huylan inkâr ederken bile Burcunun gerçekliğini kanıtlamaktadır. Analizini yaparken size itiraz edince, kendini beğenmişçesine O'na şöyle söyleyin: "Zaten bu tavrı takınacağını biliyordum. Teraziler her zaman, her konuda tartışma çıkarırlar." Bu cevap O'nu çatlatacaktır: ancak gerçeği anlamasına yardımı olabilir, O'nun aradığı şey de zaten gerçektir. Bundaki mantığı görmek zorundadır. O'na, haksızlık ettiğini ve her iki tarafı birden dikkate almayı reddettiğini söylemeniz, O'nu bir dar boğaza daha sokacaktır.

Çok az sayıda Terazi göze çarpacak kadar eksantrik ve gösterişçidir. Onların çoğu, rüzgârda ileri geri zarafetle sallanan güzel bir buğday tarlası kadar sağlıklı ve dengelidir. Onlar normal olarak iş konularında son derece dürüsttürler ve hiç dikkatsiz davranmazlar. Terazi, yanlış bir başlangıç yaparak, sonra herşeyi yeniden yapmak zorunda kalmaktansa, bir işi acele etmeden doğru yapmayı tercih eder. Teraziler abartılı davranışlardan, yüz kızartıcı öfke ve ihtiras gösterilerinden nefret ederler. Bununla birlikte, sabırlarını taşıracak kadar üstlerine varıldığı zaman, bu gösterileri en aşın şekilde kendileri yaparlar. Terazilerin çoğunda, inanılmaz bir şekilde tüm dikkatlerini vererek derin konulan enine boyuna düşünme yeteneği vardır. Bunlar kitap sevgisiyle doğmuşlardır ve kitaba öyle büyük bir saygıları vardır ki, bunların çoğu ciltsiz, kanon kapaklı kitaplara dudak bükerler. Ciltli olmadıkça, kokusuyla, görünüşüyle kitaba benzemedikçe, ona kitap bile demezler. Her Terazinin evinde geniş bir kütüphane bulacağınızdan emin olabilirsiniz.

Teraziler seslerin, renklerin, şiirin ve yazılı veya sözlü kelimelerin uyumlu olmasından çok hoşlanırlar. Sanatın etkisinde kalmayan Teraziye pek ender olarak rastlanır. Şu iyilik meleği sihirli değneğiyle kefelerinden birine dokunduğu zaman hangi imajı verirse versin, bir Terazi burcu insanı, iyi temiz ve güzel olan herşeye gönülden âşıktır. O, partilerde ve kültür çevrelerinde Venüs'ün açık mavi ve pastel tonlarım etrafa saçmaktan hoşlanan artistik bir ruha sahiptir. Yumuşak ışık, tatlı müzik, ilginç bir konuşma, iyi yemekler ve güzel şaraplar O'nun bayıldığı şeylerdir. O'nun zekâsı hem elmasın parlaklığını, hem de opalin duruluğunu taşır. O, havanın değişkenliği içinde hareket eder ve uyumlu metali olan bakırın yararlılığını aksettirir. Terazinin keskin mantığında ve onur duygusunda nanenin serinliği vardır, ve Venüs'ten gelen, barışın altı boyutu O'nun üstünde parlar.

Terazi burcu insanını gerçekten anlamanız için, kefelerin bilmecesini iyi kavramanız gerekir, bir tarafa sonbaharın tatlı havasını taşıyan Ekim'in parlak altın yapraklan yığılmıştır öbür tarafta, Nisan yağmurunun taze kokusuyla ıslanmış gök mavisi utangaç menekşeler vardır. Kefeler sallandıkça, parlak iyimserlik sessiz bir paniğe dönüşür ve yalnızlık içindeki bir depresyonla aşağıya doğru sarkar. Kefeler dengede durduğu zaman, O'nun zengin, parlak zekâsı ve sevgiyle dolu kalbi arasında kusursuz bir uyum sağlanır. Mevsimler Terazi burcu insanının sırlarını taşır. Kış O'nun için çok soğuktur. Yaz ise çok sıcaktır. O bunların ikisini sonbaharın ve ilkbaharın kusursuz güzellikleriyle birleştirmek zorundadır.
  Alıntı ile Cevapla