Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24-11-2006, 18:28   #1
NuraN
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Genç-Aile İlişkileri

Yaklaşık on beş-on altı yaşlarında genç ne olduğu, kim olduğu ile ilgilenmeye başlamıştır. Çünkü bir yanda büyümüştür, bedenen artık çocuk görünüşlü değildir, ancak henüz kendini yetişkin gibi de göremez. Bu nedenle yetişkin davranışı ile çocuksu davranışı çoğu kez karıştırır. Diğer yanda ailenin duyguları da çok kez ikizlidir. Hem gencin artık büyümesini ister, hem de ona hala eskisi gibi davranma eğilimi gösterirler. Genç kendi gözünde kendini büyütmüş ve değişmiş görmek ister; daha bağımsız karar verebilmek, kendi seçimini yapabilmek, kendi değer yargılarına sahip olmak gereğini duyarken yeni rolünden emin değildir. Bu nedenle hem anne babanın kendine destek olmasına ihtiyaç duyar, hem kendi içinde bu isteğe karşı koymaya çalışır. Bu dönemde pek çok gencin bu çatışmayı çözmek için bilinçdışı bir mekanizmaya başvurdukları çok sık görülür. Bu, adolesant’ın kendisi için önemli olan kişilere hiç de gereksinim duymadığınını kendi kendine kanıtlamak için başvurduğu bilinçdışı bir savunma mekanizmasıdır.

O zamana kadar yeterli gördüğü anne babasının veya diğer önemli kişilerin bu yeterli yönlerini yadsımaya başlar. “Zaten baba ne işe yarar ki”, “anne zaten o kadar yetersizdir ki”, “öğretmenler zaten ne biliyorlar ki”, hatta bu duyguyu genelleştirir, “bütün yetişkinler zaten aptaldır, hiçbir şey anlamazlar, okul öyle yönetilmemeli, devlet işleri öyle yürütülmemeli”... vs. Böylece kendisi için önemli otoritenin değerini bilinçdışında düşürmüştür. Bunu rasyonalizasyon (akla uygun görme) mekanizması izler; bu kadar yetersiz olarak kişilere dayanması, onları destek istemesi gereksizdir. Böylece aileye veya diğer otorite figürlerine daha fazla gereksinimn duymasından ileri gelen içsel çatışmayı geçici olarak çözmüş, onların desteğine gerek duymaz halde görmeye başlamıştır kendisini. Gençlik isyanlarında, başkaldırmalarında bu bilinçdışı mekanizmasının büyük önemi olduğu düşünülmektedir. Bu isyan sadece evdeki büyüklere karşı olabilir; söylenen her şeyin tamamen aksini yapmak, onalrı hep eleştirmek, anne-baba değer yargılarına tamamen karşı çıkmak gibi. Veya bu karşı çıkma toplumdaki tüm otoritelere karşı olabilir.

Kısaca genç, ana baba ve diğer yetişkinlere karşı çelişik duygularla yüklüdür, bütünüyle büyüklerle anlaşabilme konusunda çok çeşitli çatışmalar yaşar. Bu çatışmalar sırasında, çocukluktan itibaren kendisine sevgi vermiş olan anne babadan uzaklaşmaya başlar. Aynı zamanda ane baba sevgisinin kaybı nedeniyle büyük bir yalnızlık ve hüzün duyar. Bu genellikle bir bocalama ve karamsarlık şeklinde kendini gösterir. Genç, büyük eksiklik, boşluk, nedeni bilinmeyen bir keder hisseder. Bu duygu gençlik depresyonlarında ve intiharlarında çok belirgindir.

Bu durumda aile dışında yeni sevgi kaynakları aramaya başlar; yaşıt grubu ve arkadaşlık kendisi için olağanüstü önem kazanır. Genç yaşıtları ile bir arada bulunma gereksinimini şiddetle duyar. Çünkü anne baba egemenliğine, onların değer yargılarına ve kendi yaşamına karışmalarına az veya çok karşı çıkabilmiş olan genç, artık toplumda birilerine ait olduğu özlemini duymaktadır. Üstelik arkadaş grubu içinde fikirler, duygular paylaşılır, gençler birbirleri ile özdeşleşir, kendilerini deneme fırsatı bulurlar. Ancak bu beraberlikler de değişik sorunlara yol açabilir. Karşı cinsle yakınlaşmalarına çevre veya gencin kendi üstbenliği baskı koyar veya cezalandırıcı eleştirici bir rol yüklenir; kısaca gençlik dönemindeki gencin çoğu kez cinsel çatışmaları vardır. Gerçi o güne kadar cinsel yasak ve engellemeleri öğrenmiştir, ama kendisindeki cinsel uyarılmalarla bu yasakları bağdaştırmakta güçlük çekebilir. Bazen bunları hiç bağdaştıramaz. Kendi içinde çatışır, bazen yasak ve engellemeler karşısında kendi iç baskısına yüklenir, kendi cinseliğini kendi gözünde yadsıyarak bu dürtüyü yüceltici yollara başvurur. İlgisini tamamen başka konulara verir, spor, aşırı ders çalışma, aşırı entellektüel uğraşlar, sanat gibi, bazen cinsel dürtülerin tarafını tutar, o zaman da aşırı cinsel davranışlara gider.

Bir yanda cinsellik ve özellikle yaşıtlarıyla ilişkilerden kaynaklanan bocalamalar, diğer yanda aile ile bağlarının zayıflamasıyla kendini gösteren duygusal çelişkiler bu dönemin belirgin sorunlarıdır.
NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla