Kim bu Mourinho? Bazılarına sempatik geliyor, bazılarına megaloman, bazılarına kibirli, bazılarına ise bir deli. Ama bu görüşlerin hiçbiri, Mourinho’nun şu anda bile futbol tarihinde çoğu teknik adamın ulaşamadığı başarılara ulaştığı gerçeğini gizleyemiyor. Peki ama kim bu Mourinho?
Bu kadar büyük başarılara ulaşmasına rağmen Jose Mourinho daha sadece 42 yaşında. 26 şubat Setubal doğumlu olan Mourinho’nun en ilginç özelliği ise hiç profesyonel futbol oynamamış olması. ISEF (Instituto Superior de Educação Fisica)’de futbol yöntemleri üzerine özelleştirilmiş bir eğitim alan Jose Mario Dos Santos Mourinho Felix, ayrıca İskoçya’da da UEFA’nın düzenlediği teknik adamlık üzerine eğitimlere katıldı.
91-92 sezonunda Amadora’da yardımcı antrenör olarak başlayan kariyeri ilerki yıllarda Sir Bobby Robson’ın yardımcısı olarak önce Sporting, sonra Porto daha sonra da Barcelona kulüplerinde devam etti. Luis Van Gaal’ın Barcelona’nın başında olduğu zamanda yardımcı antrenör olarak bu kulüpte bulunan Mourinho, 2001-2002 sezonunda Benfica takımı ile teknik direktörlüğe ilk adımını attı. Bir yıl burada kaldıktan sonra Porto’ya geçen ‘The Translator’ (Çevirmen), 2 yıl boyunca kulübe adını altın harflerle yazdırdı.
İlk yılında UEFA kupası, Portekiz ligi, Portekiz kupası ve Portekiz süper kupasını kazanan Mourinho, ikinci senesinde ise Şampiyonlar ligi ve Portekiz lig kupasını müzesine götürdü. 2004-2005 sezonundan beri ise yıldızlar topluluğu Chelsea’nin başında olan teknik adam geçen sene 38 maçta 29 galibiyet alarak Premiere League tarihine de adını yazdırdı. Lig tarihinde bir sezonda en fazla maç kazanan, en fazla puan alan (95) ve en az gol yiyen (15) takım oldu Chelsea. 2004-2005 sezonunda Chelsea’nin son şampiyonluğunun ardıntan tam 50 yıl geçmiş bulunuyordu.
Bütün bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, Mourinho biraz kendini beğenmiş biri. Yalnız onu bu kadar eleştirmeden önce iyi anlamak gerekiyor. Örneğin Mourinho geçen sezon maç öncesinde Rijkaard hakkında yaptığı açıklamaların bazılarının onun ruh halini etkilemek için olduğunu kabul etti. Ayrıca bu kadar genç yaşına rağmen kazandığı bunca başarıdan sonra biraz da olsa kendini beğenmiş olması kabul edilebilir sanırım. Türk futbolunun en iyi teknik adamlarından Fatih Terim’in bize hoş gelen kibirliliğini ele alırsak Mourinho’nun bu kadar başarıdan sonra biraz olsun megoloman olması da anlayışla karşılanabilir. Şunu kabul etmek gerekiyor ki Mourinho ne kadar tepki çekseke, çok kibirli davransa ve bazen insanları nefret ettiren açıklamalar yapsa da, gri ceketi ve karizmasıyla onu saha kenarında görünce insanda ister istemez bir hayranlık uyandırıyor.