Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-02-2007, 14:55   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

TÜRKİYE’NİN DYY ÇEKEBİLMESİNDE BAŞLICA GÜÇLÜ YÖNLERİ


DYY’larda temel sorun, yatırımcıların Türkiye konusunda tamamen bilgisiz olmaları değildir. Yıllık 982 milyon dolarlık DYY, ülke potansiyeli ile karşılaştırıldığında nispeten düşük olmasına rağmen, azımsanmayacak bir tutardadır. Dünyanın en büyük çok uluslu şirketlerinden onlarcası, bunlara ilaveten daha az tanınan çok uluslu şirketlerin Türkiye’de yatırımları bulunmaktadır ve bunların birçoğu yıllardır faliyettedir. Örneğin Siemens, yaklaşık 50 yıldır Türkiye’dedir. Türkiye’nin yatırım teşviklerini belirgin bir şekilde tanıtan ulusal bir kurumu olmamasına karşın, ülke tanınmakta olup, çekici unsurları dünyanın ekonomik olarak önemli her bölgesinden yüzlerce yabancı şirketin gelmesini sağlamıştır.

Çok uluslu şirketler Türkiye’de başlıca iki unsurun - geniş iç pazar ve yetişmiş, maliyet etkin bir işgücü - olduğuna hem fikirdirler. Bu mutabakat çok sağlam olup, hemen her araştırmada öne çıkmaktadır. Yabancı sermaye derneği YASED vasıtasıyla Türkiye’de bulunan 56 yabancı yatırımcı arasında FIAS tarafından yapılan araştırmada mevcut yatırımların %50 den fazlasının Türkiye’de geniş iç pazar, yetişmiş ve maliyet-etkin işgücü ve yetkin yerli şirketler nedeniyle yatırım yapmış oldukları gözükmektedir. Yerli sermayeli şirketler, çok uluslu şirketlere yüksek kaliteli tedarikçiler olarak ve ayrıca joint-venture yatırımlarında ortak olarak görev yapmaktadırlar.

Türkiye’nin yabancı sermaye çekebilmesinin başlıca güçlü yönü olarak, Türkiye’nin pazar hacmi önemli bir yer tutar. 60 milyonu aşan nüfusu ve 200 milyar dolar civarındaki GSMH’si ile Türkiye pazarı, gelişmekte ve değişmekte olan ülkeler sıralamasında en cazip ilk on ülke arasındadır. Arjantin, Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Kolombiya, Meksika, Pakistan ve Rusya gibi sayılı ülkeler bu sıralamada Türkiye’nin ilerisinde veya yakınında yeralırlar. Gelişmekte olan büyük pazarlar arasında 2000 yılı özel tüketim öngörülerine dayalı olarak yapılan sıralamada yalnızca Brezilya (408.7 milyar US$), Meksika (394 milyar US$), Arjantin (200 milyar US$), Çin (507 milyar US$) ve Hindistan (319 milyar US$), tüketici pazar hacmiyle Türkiye’nin (139 milyar US$) önünde yer almışlardır. Ülkenin Orta Doğu ve Orta Asya ile olan coğrafi ve kültürel bağları ve 1996 yılında AB Gümrük Birliğine girişi, iç pazar potansiyelini bir ihracat platformu olarak daha da güçlendirmektedir.
  Alıntı ile Cevapla