Türk Hukuk Sistemi :
Türk hukuk sisteminde kapsamlı bir yeniden düzenleme DYY’ları artırmak için kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Genel yasal yapı, zayıf noktaları olmasına rağmen, kağıt üzerinde çok kötü değildir. Ancak, sistemin fiili işleyiş tarzı DYSY icin-özellikle de ihracat odaklı yüksek değer taşıyan, güvenilir ve problemsiz bir ortam arayan ve kolaylıkla alternatif yörelere gidebilecek DYSY için-ciddi boyutta caydırıcı olmaktadır. Mahkeme kararlarının geç çıkması, uluslararası tahkim uygulamaları konusunda mahkemelerce yapılan bazı hatalar ve haksız rekabet olaylarındaki etkisizlik önemli sorunlardır. Ayrıca, hukuk sistemi Avrupa Birliği ile uyumlu hale getirilmelidir.
Altyapı :
Türkiye’nin altyapısı yeni düzenlemelere ihtiyaç duymaktadır. Türkiye’de elektrik Polonya ve Macaristan’dan daha pahalıdır. Türkiye’de asfalt yolların tüm yollara oranı Polonya’nın neredeyse üçte biri kadardır. Demiryolları çok kötü koşullar altındadır ve limanların kapasiteleri sınırlıdır. 2000’de Türkiye bütçesinin %5’ini yatırımlara ayırmıştır. Bu oran 2001’de daha da düşürüldü. Bu düşük yatırım oranıyla Türkiye’nin alt yapısını iyileştirmesi ve rakipleri ile rekabet etmesi DYY’ları çekme açısından oldukça zordur. Türkiye’nin özel ve devlet yatırımları toplamı kişi başına Polonya’dan %18, Macaristan’dan %39 daha düşüktür. Bunların hepsi Türkiye’nin rekabet gücünü azaltmaktadır.
Ayrımcılık :
Yabancı yatırımcılara karşı perakendecilik, sigortacılık, mühendislik, petrol ve akaryakıt sektöründe uygulanan ayrımcılık kaldırılmalıdır. Yabancı yatırımcılar, kendilerine, özellikle Ankara’da pek hoş davranılmadığına inanmaktadırlar.
Yukarıda üzerinde durulan tedbirlerin süratle alınması halinde, özellikle yap-işlet modeliyle uygulamaya konacak projelerinin kazandıracağı ivme ile önümüzdeki ilk yıllarda 5-6 milyar dolardan başlayarak, kısa süre içerisinde, dünyanın pek çok diğer ülkesinde görülen performansı Türkiye’nin de göstermesi ve ülkeye çekilen yatırım miktarının istenen düzeylere çıkması mümkün olacaktır.
|