Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-02-2007, 03:27   #3
NuraN
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ANTON ÇEHOV 1860-1904


Öyküleri ve oyunlarıyla dünya edebiyatında çok özgün bir yeri olan Rus yazarlarından Anton Pavloviç Çehov, Azak Denizi kıyısındaki Taganrog'da doğdu. Özgürlüğe kavuşmuş bir kölenin torunu ve bir taşra bakkalının oğludur. İlk ve ortaöğrenimini doğduğu kentte tamamladı. 1879'da tıp öğrenimi görmek üzere Moskova'ya gitti. Öğrenim yıllarında ailesine destek olmak amacıyla gazete ve dergilere yazılar ve kısa mizah öyküleri yazdı. Çehov tıp öğrenimini bitirdiğinde yazılarıyla yaygın bir ün kazanmıştı. O yıllarda dönemin önde gelen dergilerinden Yeni Zamanın yönetmeniyle tanıştı ve takma ad kullanmaktan vazgeçerek, öykülerini kendi imzasıyla yayımlamaya başladı.
Oyun yazarlığına tek perdelik oyunlarla başlayan Çehov'un sahnelenen ilk başarılı oyunu Ivanov'dur. Çehov 1890da bir tutuklu ve sürgün yeri olan Sahalin Adasına gitti. Oradan döndükten sonra izlenimlerini Sahalin Adası adlı kitapta yayımladı. Çehov, insanların içinde bulunduğu kötü koşulların değişmesi için herkesin sorumluluk duyması ve bir şeyler yapması gerektiğine inanıyordu. Bir araştırma tezi niteliğini taşıyan Sahalin Adası, hapishane koşullarında bazı iyileştirmeler yapılmasına yol açtı. 1891'de Avrupa gezisine çıkan yazar, Rusya'ya döndükten sonra, en güçlü yapıtlarından 6 Numaralı Koğuşta özgürlükçü düşünceleri savundu. Bu dönemde yazdığı oyunlar arasında başyapıtlarından Martı ise, ilk kez 1896'da St. Petesburg'da sahnelendi. İzleyicinin alışık olmadığı türden bir oyun olduğu için başarısızlığa uğradı. Çehov 1894 Martında bir akciğer kanaması geçirdi. Sağlığının düzelmesi için Karadeniz kıyısındaki Yalta'ya yerleşti. Burada onu görmeye gelen Tolstoy, Gorki ve Bunin gibi yazarlarla sık sık görüşme ve tartışma olanağı buldu. 1898'de ünlü oyun yönetmeni Konstantin Stanislavski, Martı'yı Moskova Sanat Tiyatrosunda yepyeni bir anlayışla sahneye koydu. Oyun bu kez büyük bir başarı kazandı. Bu oyunu Vanya Dayı, Üç Kız Kardeş ve yazarın ölümünden az önce tamamladığı Vişne Bahçesi izledi. Bu yapıtlarının tümü de, insan doğasının iç gerçekliğini dile getiren, bu nedenle de tiyatro sanatında yeni bir çığır açan yapıtlardı.
Ünü çar tarafından da kabul edilen Çehov, Akademi üyeliğine seçilmiştir. Ne var ki, 1900'de Tolstoy'un bu Akademiye girmesini çar onaylamayınca Akademi'den ayrıldı. Martı'nın ünlü oyuncusu Olga Knipper ile evlenen Çehov, sağlığının giderek kötüleşmesine karşın, Vişne Bahçesi'nin 1904'teki ilk sahneye konuşunda bulunduğu ve aynı yıl Almanya'daki sağlık merkezlerinden biri olan Badenweiler'da veremden öldü.
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla