Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-02-2007, 09:13   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Aslında %5 yıllık büyüme hiçte küçümsenmeyecek bir rakamdır. Ama yukarıda saydığımız sebepler ve gelişmekte olan bir ülke için yani Türkiye için yetmemektedir. Büyümenin kanımca 2 şekli vardır. Birincisi tasarrufları arttırıp, yatırımı da dolayısıyla arttırmak ve ekonomik büyümeyi sağlamak. Bunu sağlamak ise büyük bir tasarruf potansiyelinin olması, yani gelirin harcanmayan kısmının çok fazla olması gerekir ki böyle bir imkanımız yoktur ya da çok kısıtlıdır. Büyümeyi sağlamak için genellikle; üretimi ve tüketimi arttırmak, ihracatı arttırmak için TL değeriyle oynanması ya da döviz kurlarıyla oynanması şeklindedir. Fakat bu uygulamaların ters etkileri düşünülmeden yapıldığı için genellikle ya kriz ya da yüksek enflasyon sonuçlanmıştır.
İkincisi ise yabancı sermayedir. Son yıllarda Türkiye’de yabancı sermaye konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Ancak yeterli olmadığı gibi izin verilen doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile reel yani gerçekleşen yabancı yatırım arasında dağlar vardı. Bunun sebebi kanımca kesinlikle ekonomik istikrarsızlıktır. Zaten dünyada dolanımda olan yabancı sermaye sahipleri özellikle ekonomik istikrara önem vermektedir. İstikrarın sağlanması demek yabancı sermaye girişi ile birlikte istihdam, üretimin artması, ihracatın artması, devletin gelir elde etmesi, işsizlerin yaşam standartlarının yükselmesi; dolayısıyla toplum refahının artması ve bence ulusal endüstride tekelleşmeyi önlemesi, kalite standartlarının artması ve yine kanımca kalite yönünden uluslar arası piyasada rekabet gücünün artması gibi toptan iyimser rakamlar oluşturabilir.

Bir başka konuya değinmek gerekirse Türkiye’den daha istikrarsız, ekonomileri daha bozuk ülkeler, bizden kat kat daha fazla yabancı sermaye çekmektedirler. Bu konuda Türkiye’nin dikkat etmesi gereken iki önemli nokta vardır.
  Alıntı ile Cevapla