Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-02-2007, 08:43   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Doğal zenginliklerimiz açısından en önemli madenimiz olan BOR, dünya rezerv ve üretiminde % 50den fazla pay almakta olup, dış piyasada Türkiye'yi temsil etmek durumundadır. Dünya bor piyasası Türk kolemanitinin hakimiyetindedir ve madencilik sektörünün en büyük döviz kazancı bor ihracatından kaynaklanmaktadır. Dünya TRONA rezervinin % 97.71'i ABD'de, geri kalanının %3' ünün Türkiye'de olması sebebiyle trona varlığımız da dikkat çekici sayılabilir.
Ekonomimiz içindeki yeri sürekli gerileyen madencilik sektöründe, yatırım talebinin azalma eğilimi göstermesi doğaldır. DPT yatırım teşvikleri incelendiğinde; Teşvik belgelerinin sektörel dağılımında madencilik sektörünün payı 1987 yılında % 7.6, 1988'de % 2, 1989'da % 2.8, 1990'da % 2.7, 1991'de % 3.6, 1992'de % 2.9, 1993'de % 2.8, 1994'de % 2, 1995'de % 0,6 ,1996 da %1.3 ve 1997 de %1.7 olmuştur.
Sabit sermaye yatırımlarında ise 1987 yılında % 2.8 olan madencilik sektörünün payı 1988'de % 2.9, 1989'da % 2.2, 1990'da % 2.2, 1991'de % 2.3, 1992'de % 2.3, 1993'de % 1.4, 1994'de % 1.5, 1995'de % 1.3, 1996da %1.1 ve 1997de %1.2 (tahmini) olarak gerçekleşmiştir.
Arama ve işletme yatırımlarının azalmasıyla, yapılan maden istihracı, potansiyelin gerisinde kalmakta ve madenciliğimizin ekonomideki payı giderek küçülmektedir. 1986 yılından önce GSMH dan % 2 oranında pay alan madencilik sektörünün bu payı, 1990da % 1.58, 1991de % 1.54, 1992de % 1.35, 1993de % 1.09; 1994de % 1.39, 1995'de % 1.29, 1996da%1.2 ve 1997de %1.1 olarak gerçekleşmiştir.
  Alıntı ile Cevapla