Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-02-2007, 14:00   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Türkiye Cumhuriyeti ve Taşkömürü
Kurtuluş Savaşını gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyetinin yeni kadroları da Zonguldak’ın önemini bilmektedir. 28 Nisan 1921’de, gerekçesi Büyük Millet Meclisi Reisi M. Kemal tarafından imzalanan kanunla, Havzadaki mevcut kömür tozları, işçinin umumi menfaatlerine kullanılmak üzere satılır. Mecliste kanun hakkında konuşan İktisat Vekili Mahmut Celal Bey (Bayar) in söyledikleri dikkat çekicidir. Celal Bey şunları söyler. “Mademki evvelce hiçbir şey yapılmamıştır, şimdi bunun tanzimine sayediyoruz, yalnız pek ufak bir şeyi kendilerine lütfetmekle onları teşvik ve terkip etmiş olacağız. Bunun Meclisi alinizden kabulünü rica ediyorum”
Büyük Millet Meclisi, 10 Eylül 1921’de 151 sayılı Ereğli Havzayi Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanunla, iş ve işçilik haklarını teminat altına alır.
Kurutuluş Savaşına kadar, dünyanın değişik ülkelerinden gelen işletmecilerin baskısı ve zulmü altında, açlık ve yoksulluk içinde çalıştırılan yöre insanı, ülkesinin nasıl talan edildiğini görmüş ve bu ulusal bilinçle Kurtuluş Savaşına destek olmuştur.
Cumhuriyetin yeni kadroları da Meclisin açılışıyla beraber maden işçisine ve yöre insanına sahip çıkarak, sanayinin teminatı olan taşkömürü üretimini artırabilmenin arayışı içine girmişledir. Cumhuriyetin ilanından önce Zonguldak’ta düzen oluşturmuşlardır.
Cumhuriyetle birlikte havzaya yeni bir heyecan gelir. 1924 yılında Maden Kömürü İşletmeleri Türk Anonim Şirketi kurulur. Diğer şirketler de, idari ve teknik yönden denetim altına alınır. Çalışan sayısı artar, üretim artar ve 1926’da kömür üretimi ilk kez yıllık 1 milyon tona ulaşır.
1927-31 yılları arasında 70 teknik mühendis yetiştirilir. 1929 yılında İş Bankası sermayesi ile Kömür-İş adıyla bir müessese kurulur. Bu şirket Kozlu ocaklarını işletir. 1935 yılı üretimi 2 milyon 300 bin tona ulaşır.
Bu süreçte devlet Zonguldak Kömür Havzasıyla yakından ilgilenir. 1896’da kurulan ve 1970 yılına kadar sözleşmesi bulunan en büyük kömür şirketi olan Fransızların Ereğli Şirketi 1937 yılında devletleştirilir. Liman, demiryolları ve kömür ocakları ETİBANK’a geçer.
Koklaşabilme özelliğiyle sadece Zonguldak’ta bulunan taşkömüründen en etkin bir şekilde faydalanabilmek için 1937 yılında Karabük Demir Çelik Fabrikası kurulur.
İkinci Dünya Savaşı ile birlikte taşkömürü üretimini daha sıkı bir kontrole alan devlet, 1940 yılında çıkartılan bir kanunla bütün kömür ocaklarını satın alır ve ocaklar iktisadi devlet teşekkülü olan Ereğli Kömürleri İşletmesi’ne verilir. Bütün yerli ve yabancı şirketlerin faaliyetleri sona erer. Türkiye’nin en önemli doğal kaynaklarından birisi olan taşkömürleri artık kamunun malıdır.
  Alıntı ile Cevapla