Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-02-2007, 14:02   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1980’de askıya alınan sendikal haklar nedeniyle işçi ücretlerinin düşük kalması ve madencilik sektörünün emek-yoğun bir sektör olması nedeniyle kar-zarar tabloları değişir. 1980 yılında rekor bir fiyatla, 77 dolara kömür satarak zarardan kurtulan TTK, 1981’de 73, 1982’de 72 dolarlık ortalama satışlarla durumu idare eder.
1983 yılına gelindiğinde yeni dönemin ekonomik politikaları belirginleşmeye başlar. Her kurum kendi yağıyla kavrulacaktır. Dünyadaki gelişmelere ayak uyduracaktır. Fiyat belirlenirken dünya izlenecektir. İthalat ile fiyatların kontrol altına alınacağı açıklanır.
TTK uzun yıllar sonra 1983 yılında, 64 dolar ortalama satış fiyatıyla yaklaşık 25 milyon dolar kara geçer. 1984 yılında 52 dolara düşen satış ortalamasıyla 21 milyon dolar, 1985 yılında 50 dolara düşen satış ortalamasıyla yine 21 milyon dolar kar edilir.
1986 yılında 44 dolara düşen ortalama satış fiyatıyla 68 milyon dolar zarara geçilir. İşçilik giderlerinde yaklaşık 16 milyon dolar azalma olmasına rağmen zarara düşülmüştür. Yeni dönemin ekonomik politikalarının bedelini KİT’ler ödemeye başlar. Daha öncede ifade edildiği gibi dünyaya entegrasyon sürecinin motor gücü olarak gösterilen özel sektöre her türlü destek verilecektir. Devlet olanakları ve uluslararası krediler bu amaçla kullanılırken, devletin kendisinin ekonomiden çekilmesi de asıl amaçtır. Ekonominin temel direği olan büyük kuruluşların devletin elinde olması, uluslararası kuruluşların rekabetine direnebilmesi ve onların pazarlarını daraltması istenmemektedir. Bu sektörler daha işin başında altı çizilerek belirtilmiştir. Onlar tasfiye edilebilirse, Türkiye’den, siyaseten başka taleplerde bulunabileceklerdir.
1987-88 yıllarında ortalama satış fiyatı 41 dolara indirilince, zarar sırasıyla 90 ve 110 milyon dolara çıkar.
1989 yılı zararı, 59 dolarlık satış ortalamasına rağmen 162 milyon dolara ulaşır.
Giderleri artıran önemli bir yenilik de “Sosyal Yardım Zammı” ödemesidir. Bakanlar Kurulu Kararıyla 20.6.1987 tarih 3395 sayalı yasayla tüm KİT’lere ek bir yük getirilmiştir. KİT’lerden emekli olan işçilere bu paranın ödenmesi için yasal düzenleme yapılır. Özel sektör adına Sosyal Güvenlik Kuruluşunun yaptığı bu ödemeyi KİT’ler kendileri yapacaktır. KİT’ler, emekli olan işçisine ölünceye kadar bu parayı ödeyecektir. Çalışırken sigorta primini ödeyen KİT’ler, işçisi emekli olunca da, ödeme yapmaya mecbur edilirler.
Bu uygulama 1989 yılında hemen TTK’nın kar-zarar tablosuna yansır. Çünkü finansman gideri 73 milyon doları geçmiştir. Açık vermeye başlayan kurum özel bankalardan yüksek faizle kredi kullanmaya başlamıştır. Artık faizler kartopu gibi büyümeye devam edecektir.
YIL FİNANS GİDERİ ZARAR ORT.SATIŞ
1990 125 milyon dolar 296 M.Dolar 71 dolar
1991 170 “ “ 512 “ 50 “
1992 180 “ “ 561 “ 41 “
1993 223 “ “ 670 “ 43 “
1994 315 “ “ 515 “ 38 “
1995 265 “ “ 443 “ 41 “

1990 yılında yükselen sendikal mücadele ile maden işçileri artık fedakarlık yapacak durumda olmadıklarını, insanca yaşamak istediklerini haykırarak greve çıkarlar. Kömürün ülkemiz için önemini,Türkiye’ye oynanan oyunu ve Kurumun nasıl batırılmak istendiğini tüm kamuoyuna anlatırlar. Ve bütün dünyaya örnek olan grev ile 4-8 Ocak 1991 Zonguldak-Ankara yürüyüşü gerçekleşir.
  Alıntı ile Cevapla