Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-02-2007, 10:35   #1
özgür_1903
Kıdemli Kartal
 
özgür_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Bu sene en büyük güvencem Mehmet ve Hidayet olacak

Bu sene en büyük güvencem Mehmet ve Hidayet olacakBogdan Tanjevic, Avrupa'nın en kariyerli coachlarından biriyken 2004'te Türk Milli Takımı'nın başına geçmesi büyük olay olmuştu. Katıldığı turnuvalarda hüsran yaşayan 12 Dev Adam enkazının başına geçtiğinde herkes neler yapabileceğini merakla bekliyordu.Click the image to open in full size.
Ayağının tozuyla takımı Avrupa Şampiyonası'na taşıyıp, Malezya'daki FIBA Kongresi'nde kendi ülkesine karşı Türkiye'yi destekleyerek 2010 Dünya Şampiyonası'na ev sahipliği yapmamıza yardımcı oldu. 2005 Avrupa Şampiyonası'ndaki hezimet Tanjevic'e kariyerinin en karanlık dönemlerini yaşatsa da Japonya 2006'daki dünya 6.lığı onu yeniden zirveye çıkardı. 59 yaşında olmasına rağmen, tarzıyla 'bıçkın bir delikanlıyı' andıran Tanjevic, Zaman'ın sorularını içtenlikle cevapladı.
2005'teki başarısızlığın ardından 2006'da elde edilen dünya 6.lığının sırrı neydi?
Bir ekip başarılı olmak istiyorsa önce herkes birbirine inanıp saygı göstermeli. Başkanımız ve ekibi bize pozitif enerji verdi. Ben de sanki 100 yıl burada çalışacakmış gibi bu enerjiyi yansıttım.
Japonya'daki başarı sizi şaşırttı mı?
Ben ilk 8'e girebileceğimizi tahmin ediyordum. Doğrusunu söylemek gerekirse 6.lık beni şaşırttı. Çünkü rakiplerimizin gücünü biliyorduk. Çok güçlü takımlara karşı mücadele ettik. Teknik ve taktik bilgilerden ziyade takım oyunuyla mükemmel bir sonuç aldık.
En çok hangi oyuncunuz sizi etkiledi?
Japonya'ya götürdüğüm bütün oyuncularıma güveniyordum. Fakat Engin Atsür, kapasitesinin üzerinde bir performans sergiledi. ABD'ye okumaya gitmişti. Bu yüzden antrenman ve maç eksiği vardı. Sakat olan Serkan Erdoğan'ı şampiyonadan önce kafamdan silmiştim. Takımı onsuz kurmuştum. Fakat o büyük fedakarlık yapıp ekstra işler yaptı.
Mehmet, Hidayet ve Mirsad için keşke onlar da burada olsaydı dediğiniz oldu mu?
Mirsad'la bu konuyu daha önce konuşmuştuk. Kendisi gençlerin önünü açmak istediğini söyledi. Mehmet ve Hidayet'in ise fiziksel sorunları vardı. 15-20 günlük istirahat istediler. Fakat onlarsız kamp yapmak işimizi çok zorlaştırırdı. Türkiye için bunlar ağır şartlardı. Benim için oyuncuların nerede oynadıkları veya kim oldukları önemli değil. Önemli olan Türk Milli Takımı'na ne verecekleridir. Kısacası ben Mirsad'ı gözden çıkarmıştım; fakat Mehmet ve Hido'dan faydalanacağımı düşünüyordum.
Hidayet ve Mehmet'e kırgın mısınız?
Bir senedir kafamda kadroyu kuruyordum ve bunların içinde Mehmet ve Hidayet de vardı. Biz 2005'te Belgrad'da kaybettiklerimizi geri almalıydık. Rakiplerimizden değil kendimizden rövanşı almalıydık. O nedenle çok iyi bir ekiple Japonya'ya gitmeyi arzu ediyordum.
Sizce onlar Japonya'da olsaydı aldığımız derece değişir miydi?
Zannetmiyorum. Belki 5. belki de 9. olurduk. Bunu kim bilebilir ki?
Bu sene İspanya'daki Avrupa Şampiyonası'nda başarılı olursak olimpiyatlara katılacağız. 2008 için bu üç isimden faydalanmayı düşünüyor musunuz?
Mirsad'ı 2007'de de almayacağım. Oraya da genç bir ekiple gitmeliyiz. Çünkü 2010 için genç bir jenerasyonu hazırlamalıyız. Mehmet ve Hido'yu ise davet edeceğim. Her ikisi de benim en büyük dayanağım olacak. Onların tecrübesinden faydalanacağız.
Mehmet Okur'un All-Star'a seçilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mehmet Okur çok yetenekli bir oyuncu. Bence hakettiği bir ödülü aldı. Mehmet Okur'dan Milli Takım'da da uzun yıllar faydalanmak istiyorum.
Veliahtlarım Nihat, Harun ve Orhun
Milli takımla 2008'e kadar sözleşmeniz var. Turgay Demirel ise 2010'a kadar mukaveleyi uzatmak istiyor. Düşünceniz nedir?
Başkanla önümüzdeki günlerde bir görüşmemiz olacak. 59 yaşındayım ve uzun yıllar basketboldan kopmayı düşünmüyorum. Umarım anlaşırız.
Sizin yerinize kimi önerirsiniz?
Tabiî ki bunun kararını federasyon verecek. Bu tamamen ailevi bir konu. Ancak ben şahsen Nihat İziç'in coach olmasını isterdim. İziç'in yanı sıra Orhun Ene'yi ve Harun Erdenay'ı da gönül rahatlığıyla önerebilirim. Üçü de disiplinli ve işini seven beyefendi insanlar.
Kulüp çalıştırmayı düşünüyor musunuz?
Anlaşamadığım takdirde Avrupa'da takım çalıştırmayı düşünebilirim.
Bu takımın Fenerbahçe Ülker olma olasılığı var mı?
Bu konuları şimdiden konuşmak bence doğru değil. Her şey kısmet meselesi.
Peki Doğan Hakyemez'in ayrılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kendi geleceğini çizse de Türk basketbolu için olumlu bir karar verdi. Şimdi de Antalya için çalışacak. Konya, Adana, Trabzon gibi şehirler de atağa kalkmalı. Basketbol, sadece İstanbul üzerine inşa edilmemeli.
Bir gün benchten rakibe blok yaparsam kimse şaşırmasın
Bençte sizi otururken hiç göremiyoruz. Bunun sebebi nedir?
Ben kendimi hâlâ oyuncu gibi hissediyorum. Ayakta durduğum zaman oyuncularıma güç verdiğimi ve onlarla birlikte olduğumu hissediyorum. Oturduğum zaman ise oyuncularımın da koşmayıp oturacağını düşünüyorum. Bir gün uzun bir depar atıp rakibin atağını blokla kesersem kimse şaşırmasın.
Sizce gelmiş geçmiş en iyi basketbolcu ve coach kim?
Doğrusunu söylemek gerekirse Michael Jordan'la çalışmayı çok isterdim. İdeal bir oyuncuydu. Ben oyuncularıma Jordan'ı izleyip onu örnek almalarını tavsiye ederim. Kendisi hiçbir zaman gereksiz yere gücünü bir gram bile boşa harcamazdı. Her zaman çok güçlüydü. Kendi için değil takımı için sayı üretirdi. Antrenör olarak ta Aleksandar Nikoliç'i beğenirdim.
36 yıllık kariyeniz boyunca unutamadığınız bir anı veya bir maç var mı?
Savaşta kaybettiğim dostlarımı hiçbir zaman unutamam. Zaten ben ona savaş demiyorum 'insanlık ayıbı' diyorum. Savaş çok büyük bir utançtı. Bir insanın en yakın arkadaşlarını ve dostlarını bir hiç yüzünden kaybetmesi kadar acı bir şey olabilir mi?
Geçtiğimiz günlerde Bosna-HersekDevleti tarafından "Nagrada Za Zivotno Djelo" (Ömür boyu başarı) ödülü aldığınızda neler hissetiniz?
Bu ödül genellikle faal olmayan ve yaşı 80'i geçmiş insanlara veriliyor. Ben de bu ödülü aldığımda 'Çok acele ettiniz. Ben bildiğiniz kadar yaşlı değilim' diye espri yaptım. Doğrusu bu ödülü aldığımda çok duygulandım. 4 yaşında Saraybosna'ya gelmiştim. Bütün çocukluk dönemim orada geçti. Oranın kültürü ve gelenekleriyle yetiştim, kendime birçok arkadaş edindim. Zaten bana 'nerelisin' diye sorduklarında 'Saraybosnalıyım' diye cevap veriyorum. Dostlarım, sevdiklerim her şeyim Saraybosna'da. Mezarım bile Saraybosna'da hazır.
'Zaman'a karşı mahcubum'
Zaman Gazetesi tarafından 2006 yılının en iyi üç antrenöründen biri seçilen Tanjevic, "Zaman'a karşı çok mahcubum. Türkiye'ye geldiğim ilk yılımdan itibaren sürekli beni ödüllendiriyorlar. Onları taşımak için neredeyse büyük bir kamyona ihtiyacım olacak. Emeğin değerini biliyorlar." dedi.
Kezman için F.Bahçe'nin maçlarını takip ediyorum
Futbola ilginiz olduğunu biliyoruz. Maçları takip edebiliyor musunuz? Türk Milli Takımı'nın maçına gitmiştim. Ancak lig maçlarına daha gidemedim. Fenerbahçe'nin maçına gitmek isterdim; ama uzak olduğu için gidemiyorum. Fırsat bulursam evime daha yakın olduğu için Beşiktaş'ın maçına gitmeyi düşünüyorum. Ben genellikle arkadaşlarımın ve yakın komşularımın hatırına onların takımını tutarım. Şimdi ise Kezman'la komşu olduğum için Fenerbahçe'nın aldığı neticeleri yakından takip ediyorum.
Serkan Akcan - Ahmet Uykan16/02/2007
__________________
iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım....
HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...!
özgür_1903 Ofline