1990’larda gelişmekte olan ülkelerdeki kriz göstergelerine bakıldığında; Kısa Vadeli Dış Borç / Döviz Rezervi Cari Açık / Döviz Rezervi Cari Açık / GSYİH Toplam veya Kısa Vadeli Dış Borç / İhracat Bankacılık Kesimi Açık Pozisyonu / Döviz Rezervi Banka Kredisi / Döviz Rezervi M2 / Döviz Rezervi Yerli Paranın De er Kazanması Sermaye Hareketinde Dalgalanma - Volatilite Kısa Vadeli Faizde Dalgalanma - Volatilite Kısa vadeli faizin volatilitesi uygulanan para politikasının yarattığı belirsizliği somut olarak ve anında yansıtmaktadır. Türkiye’de kısa vadeli faizler program uygulaması başladıktan sonra önemli dalgalanmalar göstermiştir. Net İç Varlıklar kuralı nedeniyle faizin dış kaynaklara ve dış şoklara bu kadar açık olması önemli bir belirsizlik kaynağıdır. 2000 yılında Kısa Vadeli Dış Borç / Döviz Rezervi oranında da önemli bir artış görüldü. Asya krizi öncesinde de bu oranın yükseldiği ve Malezya’da 0,61’e, Filipinlerde 0,85’e, krizin ilk başladığı Tayland’da ise 1,45’e ulaştığı bilinmektedir. Kısa Vadeli Dış Borç / Döviz Rezervi oranının Türkiye’de Malezya ve Filipinlere göre oldukça yüksek seyrettiğini ve 2000 sonunda Tayland düzeyine vardığını (1,44) vurgulamamız gerekir. Cari Açık / GSYİH oranı 1999 sonunda %0,7’dir ve oldukça düşüktür, 2000 Haziran ayında bu oranın %3,5’i hatta %4’ü aşacağı anlaşılmıştır. 2000 sonunda bu oran yaklaşık %4,9’a ulaşmıştır. Biz bu konuda %3,5 oranının Türkiye için kritik bir eşik oluşturduğunu; paranın hızlı ve %25’i bulan reel değerlenmesi ve Cari Açık / GSYİH oranının %4’ü bulması bir ülkeyi kriz bakımından kırmızı bölgeye taşır( Dornbusch’un tanımına göre). |