Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 10:49   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

OSD'nde temsil edilen firmalardan alınan bilgilere göre, 1999 yılında toplam 92,051 taşıt aracı ihraç edilmiştir. Bu dönemde gerçekleşen ihracat 1998 yılına göre % 143 oranında artmıştır. 2000 yılında toplam 104,226 taşıt aracı ihraç edilmiş ve ihracat 1999 yılına göre % 13 oranında artmıştır.
2001 yılında ise % 94 artış ile ihracat 200 bin araç sınırını aşmış ve toplam 201,843 adet taşıt aracı ihraç edilmiştir. 2000 yılında 81,874 adet otomobil olmak üzere, toplam 90,688 hafif araç ihraç edilmiştir. Bu dönemde gerçekleşen hafif araç ihracatı, 1999 yılına göre % 17 artmıştır.



2001 yılında ise 142,288 adedi otomobil olmak üzere, toplam hafif araç ihracatı 192,630 adet olmuştur. 2000 yılına göre 2001 yılında hafif araçların ihracatı % 112 oranında artmıştı Bu dönemde, Tofaş 54,152 adet otomobil ve 44,886 adet hafif ticari araç olmak üzere toplam 98,175 adet hafif araç ve O.Renault ise 87,725 adet otomobil ihraç etmiştir. OSD'nde temsil edilen firmaların 2001 yılı motorlu araç ve aksam-parça ihracatı % 62 artışla toplam 1.825 milyar ABD Doları oldu. 30 Milyon ABD Doları üstünde ihracat yapan firmalar aşağıdaki gibi sıralanıyor:
2001 yılında toplam üretim içinde ihracatın payı % 73, otomobilde ise % 81 gibi yüksek bir değere ulaştı. Bu dönemde iç pazar için üretilen otomobil 33,055 adet oldu. Bu üretim, 2001 yılı üretim kapasitesinin % 5 ini kapsıyor. Sınırlı sayıdaki ihracatla bile kapasitenin ancak % 25 ini kullanılabildi. Günlük otomobil üretim kapasitesi 2,300 adet otomobil olan sanayide: "iç pazara otomobil üretimi için yalnız 14 gün ve toplam otomobil üretimi için ise yalnız 76 gün çalışmak yeterli oldu". Bu veriler yaşanan krizin boyutunu gösteriyor.
Bu olumsuz koşullara rağmen sanayide ihracat projeleri hızla devam ediyor. Özelikle otomotibl ve hafif ticari araçlardaki gelişmeler dikkat çekici. Bu alanda Tofaş ve O.Renault tarafından başlatılan ihracat atılımına 2002 yılında Ford-Otosan, Toyota ve son olarak Hyundai-Assan katılacak. Bu suretle 2002 yılında toplam 300 bin araç ve 4.5 milyar ABD Doları ihracat hedefleniyor. Sanayi bu suretle sektörler arasındaki sıralamada 2inci sırayı alacak. 2005 yılındaki hedef ise "500 araç ve 7 milyar ABD Doları" olarak belirleniyor. Mercedes Benz Türk ve MAN firmalarının otorbüs ihracatı yanında Uzel, BMC, Karsan ve Otoyol tarafından yapılan ihracatında bu yıl gelişmesi bekleniyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Pazardaki aşırı ithalat ve yoğun rekabet ile ihracattaki değer kayıplarına ek olarak yaşanmakta olan ağır kriz ortamının yarattığı kan kaybına rağmen, Türkiye'deki otomotiv sanayii küreselleşme sürecindeki gelişmesine büyük bir gayretle devam ediyor. Ancak yaşanan krizin işgücü ve özellikle yan sanayimiz üzerindeki çok olumsuz etkilerinin ortadan kalkması hem zaman alacak hemde aşırı maliyete neden olacak. Çok iyi yetişmiş, üstün yetenekli insan gücü ile üretimde ulaşılan kalite süreci ve yüksek verimlilikle sağlanan maliyet üstünlüğü, Türkiye'yi küresel pazarlar için yeni bir üretim merkezi haline getirmiş bulunuyor. 1990'lı yıllarda sürdürülen teknoloji yenileme yatırımları yanında, ortalama kişi başına yılda 50 saate varan sistematik eğitim ile yönetim ve teknik yetenekleri çağdaş ölçülerde geliştirilen insan gücü ile sanayi bu düzeye ulaştı.

Bu kapsamda otomotiv sanayiinin Gümrük Birliği sürecininin yarattığı koşulları diğer sektörlere göre kendisinden beklenenin çok daha iyi analiz ederek değerlendirdiğini de gözden uzak tutmamak gerekiyor. Özelikle uluslararası teknik mevzuata uyum çalışmalarındaki başarı bir çok sektöre örnek olacak nitelik taşıyor. İhracatta ortaya konan başarı bunun en iyi kanıtını oluşturuyor. Ancak iç pazarda gerekli istikrar oluşturulmadan yalnız ihracatla bu sanayiinin varlığını sürdürmesinin mümkün olamayacağı artık çok iyi anlaşılmalı.
Otomotiv sanayii ulaştığı düzeyle, sadece bir üretim değil aynı zamanda sahip bulunduğu insan gücü ile bir Ar-Ge merkezi olma yolunda önemli adımlar atıyor. Ar-Ge uygulamasının varlığı yıllardan bu yana çok tartışılan bir konu iken bugün, birçok otomotiv sanayii kuruluşunda yoğun Ar-Ge desteği ile uluslararası pazarlar için araç ve komponentleri projeleniyor, uygulanıyor ve geliştirilen teknolojilerle ürün ve üretimde yeni başarılar sağlanıyor. Otomotiv sanayii, Üniversite-Sanayi işbirliğinde yeni ve verimli gelişmelere de önderlik ediyor. Yakın gelecekte özgün ürün ve teknoloji üretimine yönelik yeni hedefler tartışılıyor ve rekabet gücünün artık bu alanlarda da yoğunlaştırılması öngörülüyor.
  Alıntı ile Cevapla