Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 10:51   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Diğer sınai mamuller: Merkez’in tarım araç gereçleri, tıbbi araç gereçler, ilaçlar, kağıt, oyuncak üzerinden aldığı gümrük vergileri tümüyle; elektronik ürünler üzerinden aldıkları %50-%100 arasında inecek. Çevre için böyle bir yükümlülük yok. Merkez’in daha çok kendi arasındaki ticarete konu olan bu ürünler, böylece serbestçe mübadele edilecek.

Mal ticaretinde Çevre’nin Merkez karşısında kazanç ve kaybının ne olduğunu anlatan en iyi gösterge Çevre’ye oranla Merkez’in gümrük indiriminden kazancının daha fazla olmasıdır.

Entelektüel haklar (patent ve telif hakları vb.): Bu hakların korunmaya alınması Merkez’in en büyük kazanç, Çevre’ninse en büyük kayıp alanı. Nedeni şu: GATT-UR Anlaşması’na dek GOÜ, Merkez’in buluşlarını çeşitli biçimlerde ele geçiriyor ve yeni teknoloji ürünü mallar alanında rakip olarak piyasaya çıkabiliyordu. Böylece teknolojiyi geliştirmenin maliyetine katlanmadıkları için bir maliyet avantajı sağlıyor. Bu avantaj yalnızca dünya pazarında rekabet gücü vermekle kalmıyor, iç pazarda da düşük ürün maliyeti geniş kitleyi tüketici konumuna getirebiliyordu.

Teknolojiyi yaratanlar çok uzun yıllar boyunca tekel gücünü elde tutabilecekleri için yeni ürünlerin fiyatı yüksek kalacak; tekel gücünü kıracak yeni firmalar ortaya çıkamayacak. Çevre bu alanda devre dışı kalacak ve bu yüksek fiyatlı ürünleri kullanmaktan başka seçeneği olmayacak.

3.GATTdonatılması, kararlar neredeyse hep ABD şirketleri lehine çıktığı içi, tahkim olgusunun ne anlama geldiğini gösterdi.

GATT-UR anlaşmasıyla Merkez’in tarım konusunda kendi çıkarıyla bağdaşmayan tavizleri vermeyeceği ortaya çıktı. Çevre’deki ülkelerde tarım desteklerinin sıfırlanmasında etkenlik, Dünya Bankası ve IMF’nin kredi koşulları devreye sokularak sağlanmaya başladı; bunu yerine getirmeyen Çevre ülkesi, artık ne birinin ne diğerinin kredilerine ulaşabiliyor.

GATT-UR’un tarım ayağı birkaç noktayı gün ışığına çıkardı. Birincisi 1990’lı yıllarda DTÖ’de Çevre’ye dayatılan politikalar için, IMF ve Dünya Bankası devreye sokularak tam bir kartelleşme yaratıldı. Çevre finansal krizlerin bunalımını yaşarken DTÖ’ye hayır diyemez durumda artık. İkincisi DTÖ’de uygulamalar güç haktır ilkesine göre işliyor. Ne AB na japonya konulan kuralları takıyor ama çevre uymak zorunda.
  Alıntı ile Cevapla