Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 11:48   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
ABD İmparatorluğu İçin Sonun Başlangıcı mı?

ABD İmparatorluğu İçin Sonun Başlangıcı mı?

Michael Roberts



Londra’da bir milyondan fazla, başka yerlerde de milyonlarca insan yürüdü. Korkak ve zayıf İşçi Partisi milletvekilleri bile bölündü ve parlamentodaki oylamada 120’den fazla milletvekili savaşa karşı oy kullandı. İşçi Partili bakanların ve Muhafazakârların çantada keklik oyları olmasa, Tony Blair’in Bush yönetiminin kovboy maceralarını destekleme politikasının bozgunun eşiğine gelmesi işten değildi.
Peki bu, Amerikan imparatorluğu için sonun başlangıcı mıdır? Bazı açılardan evet demek zor. Ne de olsa Amerikan emperyalizmi görünürde hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Askeri gücü, dünyanın diğer ülkelerinin toplam gücünden daha fazla. Büyük düşman Stalinist Rusya ve uyduları yenilgiye uğratılmış durumda (tabii Amerikan gücü tarafından değil, kitlelerin yığınsal mücadeleleri sonucu). ABD’ye karşı çıkacak bir güç kalmamış gibi görünüyor (şu ana kadar Blair’in Yeni İşçi Partisi yönetimine karşı bir muhalefetin olmayışı durumuna şaşırtıcı derecede benziyor). Savaş sonrası dönemde Japonya ve Almanya büyük sınai güçler durumuna gelirken, ABD’nin zayıflamış görünen ekonomik gücü, başını çektiği 1990’ların büyük “yüksek teknoloji devrimi” sırasında yeniden canlanmışa benziyordu.
19. yüzyıl, İngiliz emperyalizminin doruğa yükseldiği ve sonra çöküşe geçtiği yüzyıldı. 20. yüzyıl, Amerika’nın, önce ekonomik olarak, ardından Pasifik’te Japon emperyalizmine karşı askeri olarak ve nihayet Stalinizme karşı “hür dünyanın” lideri olarak üstünlüğü ele geçirdiği yüzyıl oldu.
Fakat 20. yüzyılın sonlarında Amerika artık, ayaklarının kartal pençesi olmadığını, aksine kilden yapıldığını gösteren işaretler veriyordu. Büyük Yeni Ekonominin bir efsane olduğu ortaya çıkmış durumda. ABD’nin 1990’lardaki üretkenlik artışı 1980’lerdekinden fazla değildi ve 1950-1973 arası altın çağdakinden de daha düşüktü. Aynı şey, ekonomik büyüme için de geçerli. 1990’larda, 2. Dünya Savaşı sonrası standartlara göre çok zayıf bir büyüme kaydedildi.
  Alıntı ile Cevapla