Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 12:41   #24
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

YENİ ULUSUN EKONOMİSİ


1787’de kabul edilen ve günümüze kadar yürürlükte kalan ABD Anayasası pek çok bakımdan yaratıcı bir dehanın eseridir. Bir ekonomik yasa olarak, Maine’den Georgia’ya ve Atlas Okyanusu’ndan Mississippi Vadisi’ne uzanan tüm ülkenin birleşmiş ya da “ortak” bir Pazar oluşturduğu hükmünü getirmiştir. Eyaletlerarası ticarete hiçbir gümrük resmi ya da vergi uygulanamaz. Anayasa uyarınca Federal hükümet yabancı ülkelerle yapılan ve eyaletler arasında yürütülen ticareti düzenleyebilir, tekdüze iflas yasaları çıkarabilir, para basabilir ve değerini ayarlayabilir, ağırlık ve uzunluk ölçüsü birimlerine ilişkin standardlar koyabilir, postaneler ve anayollar açabilir ve patentler ve telif haklarını düzenleyen kurallar getirebilir. Yukarıda değinilen son hüküm, “fikri mülkiyet”in ilk günlerden başlayarak tanındığını gösteriyordu ve bu konu XX. Yüzyıl sonlarında yapılan ticaret görüşmelerinde büyük bir önem kazanacaktı.

Ülkenin Kurucu Ataları’ndan biri ve ilk maliye bakanı olan Alexander Hamilton, federal hükümetin yeni doğmuş endüstrilere açık destek sağlayarak ve ithalata koruyucu gümrük tarifeleri uygulayarak onları beslemeye yönelik bir ekonomik kalkınma stratejisi uygulanmasını savunuyordu. Ayrıca, kolonilerin Bağımsızlık Savaşı sırasında yüklendikleri kamu borçlarını üstlenmek amacıyla bir ulusal banka yaratılması için de federal hükümeti zorluyordu. Yeni hükümet Hamilton’un belirli önerilerine direndiyse de sonuçta gümrük tarifelerini Amerikan dış politikasının temel bir ögesi yaptı ve bu tutum yaklaşık XX. Yüzyıl ortalarına kadar sürdürüldü.
  Alıntı ile Cevapla