Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 13:45   #37
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Çaresiz kalan Başkan Jimmy Carter (1977-1981) hükümet harcamalarını arttırarak ekonomik durgunluk ve işsizlikle savaşmaya çalıştı ve enflasyonu durdurmak için gönüllü ücret ve fiyat kontrolü yöntemleri geliştirdi. Her iki konuda da başarısız oldu. Enflasyonla savaşta belki bir parça daha başarılı ancak dramatik olmayan atılım yapılarak, aralarında havayolu, kara taşımacılığı ve demiryolu şirketlerinin de bulunduğu bazı endüstrilerde “düzenlemelerin azaltılması”na gidildi. Anılan endüstriler güzergahları ve taşıma ücretleri hükümet tarafından denetlenerek sıkı bir düzenleme altında tutuluyordu. Düzenlemelerde yumuşama uygulaması Carter yönetiminden sonraki yıllarda da desteklendi. Hükümet 1980’lerde banka faiz oranlarındaki ve şehirlerarası telefon hizmetlerindeki düzenlemeleri gevşetti ve 1990’larda da yerel telefon hizmetlerindeki düzenlemeleri yumuşatmaya başladı.

Bunlara karşın, 1979’dan başlayarak para arzını sıkı bir denetim altında bulunduran Federal Rezerv Kurulu enflasyonla savaştaki en önemli öge oldu. Enflasyonun perişan ettiği ekonominin gereksinim duyduğu paranın tümünü vermeyi reddeden Federal Rezerv böylelikle faiz oranlarını yükselmesine neden oldu. Bunu sonucu olarak da tüketici harcamalarında ve ticari kredi taleplerinde büyük düşüşler görüldü. Kısa zamanda ekonomide önemli bir daralma gerçekleşti.

1980’LERDE EKONOMİ

1982 boyunca ulus büyük bir daralma yaşadı. İflaslarda bir önceki yıla oranla yüzde elli artış görüldü. Tarım ürünleri ihracatı azaldığı, ürün fiyatları düştüğü ve faiz oranları yükseldiği için özellikle çiftçiler büyük sıkıntıya uğradılar. Buna karşın, hızlı daralma ilacı yutulması zor olmakla birlikte ekonominin kapıldığı yıkıcı döngüyü kırdı. 1983’e gelindiğinde enflasyon yavaşlamış, ekonomi yeniden toparlanmış ve Birleşik Devletler sürekli bir ekonomik büyüme dönemine girmişti. 1980’li yılların çoğunda ve 1990’larda yıllık enflasyon artışı % 5’in altında kaldı.

1970’lerdeki ekonomik tepkilerin önemli siyasal sonuçları olmuştu. Amerikan halkı federal politikalara yönelik hoşnutsuzluğunu 1980’de Carter’i görevden uzaklaştırıp yerine eski Hollywood aktörü ve California valisi Ronald Reagan’ı başkan seçerek sergiledi. Reagan (1981-1989) ekonomik programını arza yönelik ekonomi kuramına dayandırdı. Anılan ekonomi kuramı halkın kazancının daha büyük bir bölümünü kendisine ayırabilmesine yol açması için vergi oranlarının düşürülmesini öngörüyordu. Daha düşük vergi oranları bireyleri daha yoğun ve daha uzun süreli çalışmaya özendirir ve bu da giderek daha çok tasarrufa ve yatırıma ve bu da daha çok üretime yol açar ve genel ekonomik büyümeyi teşvik ederdi. Reagan’dan esinlenen vergi oranı indirimleri genelde daha zengin Amerikalıların yararına sonuçlar verdiyse de bunun dayandığı ekonomik kuramda ileri sürüldüğüne göre, yükselen yatırımlar yeni istihdam alanları yaratılmasına ve daha yüksek ücretlere yol açacağı için bu gelişmelerden daha düşük gelirli bireyler de yararlanırdı.
  Alıntı ile Cevapla