Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 13:45   #39
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1970’lerde ülkeyi sarmış olan ekonomik hastalık, Sovyetler Birliği’ndeki ve Doğu Avrupa’daki komünist rejimlerin çöktüğü yıllarda başkanlık yapan Reagan ile ardılı George Bush (1989-1992) döneminde yani 1980’lerde de tümüyle iyileşmedi. 1970’lerde 10 yılın yedisinde ticaret açığı gerçekleşti ve bu açık 1980’ler boyunca daha da büyüdü.

Asya’da birer ekonomik dinamo gibi hızla büyüyen ekonomiler Amerika’ya meydan okur konumuna geldiler; özellikle, uzun vadeli planlamaya ve şirketler, bankalar ve hükümet arasında yakın eşgüdüme ağırlık veren Japonya ekonomik büyümede alternatif bir model gibi görülmeye başlandı.

Bu sırada Birleşik Devletler’de “şirket baskıncıları” hisse senedi değerleri düşen çeşitli şirketleri satın alıp ya belirli işletmelerini satarak ya da parçalara bölerek onları yeniden yapılandırıyorlardı. Bazı durumlarda şirketler kendi hisse senetlerini almak ya da baskıncılara ödemede bulunmak için büyük paralar harcadılar. Eleştirmenler bu çatışmaları endişeyle izliyor ve baskıncıların iyi şirketleri yok ettiklerini ve şirketlerin yeniden yapılandırılması sırasında pek çoğu açıkta kalan işçiler arasında huzursuzluk yarattıklarını ileri sürüyorlardı. Buna karşın diğer bazıları da baskıncıların ya kötü yönetilen şirketleri devralıp küçülterek yeniden karlı duruma geçirdiklerini ya da onları satıp hisse senedi sahiplerinin kar paylarını daha üretken şirketlere yatırmalarını sağladıklarını ve böylelikle de ekonomiye anlamlı katkılarda bulunduklarını söylüyorlardı.
  Alıntı ile Cevapla