Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 14:35   #88
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1930’ların Yeni Düzen döneminde bankaların menkul kıymetler ve sigorta konularında faaliyet göstermelerini engelleyen düzenlemeler de yapıldı. Büyük Bunalım öncesinde pek çok banka menkul kıymetler borsasında büyük riskler aldıkları ya da banka müdürlerinin ya da yetkililerinin bireysel yatırımları bulunan endüstri şirketlerine kredi açtıkları için sıkıntıya düşmüşlerdi. Büyük Bunalım dönemi politikacıları Glass-Steagall Yasası’nı onaylayıp bankacılık, menkul kıymetler ve sigorta faaliyetlerinin bir arada yürütülmesini yasakladılar. Buna karşılık, bankalar müşterilerine daha çeşitli finansal hizmet sunamazlarsa onları başka şirketlere kaptıracaklarından yakınmaya başlayınca 1970’lerde bahis konusu düzenleme çelişkili bir durum yarattı.

Bunun üzerine hükümet bankaların müşterilerine yeni finans hizmetlerde bulunmalarında serbestlik tanıdı. Kongre en sonunda Glass-Steagal Yasası’nı yürürlükten kaldıran 1999 tarihli Finansal Hizmetleri Modernleştirme Yasası’nı kabul etti. Yeni yasa bankaların o güne değin yararlandıkları tüketici bankacılığından menkul kıymetlere kefil olmaya kadar herşeyi kapsayan geniş özgürlüklerden de öteye gitti. Bankacılık, menkul kıymetler ve sigorta şirketlerinin karşılıklı fonlar, hisse senetleri ve tahviller, sigorta ve otomobil kredileri gibi mali hizmetleri de kapsayan ürünleri pazarlayan finans konglomeraları kurmalarına izin verdi. Taşımacılık, telekomünikasyon ve diğer endüstrilerdeki düzenlemeleri gevşeten yasalar gibi söz konusu yasanın da finans kuruluşları arasında bir birleşmeler dalgası yaratması bekleniyordu.

Yeni Düzen dönemi mevzuatı genelde başarılı oldu ve Amerikan bankacılık sistemi İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda yeniden sağlığına kavuştu; fakat, kısmen toplumsal düzenlemeler nedeniyle 1980’lerde ve 1990’larda yeniden sıkıntıya düştü. Hükümet savaştan sonra bireysel konut mülkiyetini yaygınlaştırmayı istediği için yeni bir bankacılık kesimi - “tasarruf ve kredi” (T&K) endüstrisi - yarattı. Sözü edilen kesim ipotek diye bilinen uzun vadeli konut kredileri sağlamaya yönelik olacaktı. Tasarruf ve kredi sistemi önemli bir sorunla karşılaştı: ipotekler genelde 30 yıl süreli oluyor ve sabit faiz oranları uygulanıyor, buna karşılık diğer mevduatın çoğunluğuna daha kısa vade uygulanıyordu. Kısa vadeli faiz oranları uzun vadeli ipotek faizi oranlarını aşarsa tasarruf ve kredi kuruluşları zarara uğrayabilirlerdi. Tasarruf ve kredi kuruluşlarını ve bankaları bu olasılığa karşı korumak isteyen düzenleyici kuruluşlar mevduat faizi oranlarını kontrol etmeye karar verdiler.
  Alıntı ile Cevapla