Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 14:37   #98
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Keynes bu gibi aşırı talep dönemlerinde enflasyondan kaçınmak için hükümetin harcamaları azaltması ya da vergileri arttırması gerektiğini ileri sürüyordu. Buna karşılık, politikacıların enflasyonu önleyici maliye politikalarını kabullenmeleri zor olduğu için hükümet bunları uygulamaya direndi. Daha sonra 1970’lerin başlarında ülke uluslararası petrol ve gıda maddesi fiyatlarındaki büyük bir yükselişin darbesini yedi. Bu durum politika yapıcılarını bir büyük ikilemle karşı karşıya bıraktı. Enflasyonla savaşta uygulanacak alışılagelmiş strateji federal harcamaları kısarak ya da vergileri arttırarak talebi dizginlemek olmalıydı; fakat bu yapılırsa zaten yüksek petrol fiyatlarının sıkıntısını çekmekte bulunan ekonomiden gelirler çıkarılmış olacaktı. Bunun sonucunda da işsizlikte büyük bir artma olacaktı. Eğer politika yapıcılar yükselen petrol fiyatlarının neden olduğu gelir kaybını karşılamaya karar verirlerse ya harcamaları arttırmak ya da vergileri kesmek zorunda kalacaklardı. Buna karşılık her iki politika da petrol ya da gıda maddesi arzını arttıramayacağına göre arzı değiştirmeden talebi teşvik etmek sadece fiyatların daha çok yükselmesine yol açacaktı.

Başkan Jimmy Carter (1973-1977) sorunu iki yönlü bir politika izleyerek çözümlemeye çalıştı. Maliye politikasını federal bütçe açığının artmasına izin vererek ve işsizler için istihdam yaratma programları uygulayarak işsizliği önleyecek biçimde düzenledi. Enflasyonla savaş amacıyla bir gönüllü ücret ve fiyat kontrol programı geliştirdi. Anılan stratejinin iki ögesi de işlemedi. 1970’lerin sonlarında ülke hem büyük işsizlik hem yüksek enflasyon sıkıntısı çekiyordu.

Bir yandan çok sayıda Amerikalı “stagflasyon” denilen bu olguyu Keynes ekonomisinin işlemediğinin bir kanıtı olarak görürlerken diğer yandan bir başka öge de hükümetin ekonomiyi yönetmek için maliye politikasını kullanmaktaki yeterliğini daha çok azaltıyordu. Bütçe açıkları mali görünümün değişmez bir parçası gibiydi ve durgun 1970’lerde bir kaygı kaynağı olarak ortaya çıkmıştı. Daha sonra 1980’lerde Başkan Ronald Reagan (1981-1989) bir vergi kesintileri programı izledi ve askeri harcamaları arttırdı. 1986’ya gelindiğinde açıklar 221 milyar dolara yükselmiş ya da toplam federal harcamaların yüzde 22’sini aşmıştı. Şimdi hükümet talebi arttırmak amacıyla harcama ya da vergi politikaları yürütmek istese bile sözü edilen açıklar böyle bir strateji uygulanmasını düşünülemez hale getiriyordu.
  Alıntı ile Cevapla