Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 14:40   #104
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Para politikasına verilen önemin giderek artması ve ekonomik istikrar sağlama çabalarında maliye politikalarının rolünün giderek azalması hem politik hem de ekonomik gerçekleri yansıtıyor olabilir. 1960’larda, 1970’lerde ve 1980’lerde geçirilen deneyimler demokratik yoldan seçilen hükümetlerin işsizlikle savaşmaktan daha çok enflasyonu düşürebilmek amacıyla maliye politikası uygulamakta zorlanmış olabileceklerini düşündürmektedir. Enflasyonla savaş hükümetin harcamaları kısmak ya da vergileri arttırmak gibi hoşa gitmeyen kararlar almasını gerektirmekte, buna karşın, işsizlikle savaş için uygulanan maliye politikasının geleneksel çözüm yolları ise harcamaların arttırılıp vergilerin düşürülmesi anlamına geldiği için halkın daha çok hoşuna gidebilmektedir. Kısacası, politik gerçekler enflasyon dönemlerinde para politikasına daha büyük bir rol verilmesine yol açabilir.

Maliye politikasının işsizlikle savaşmaya daha uygun bulunabileceğini, para politikasınınsa enflasyonla savaşmada daha etkin olabileceğini akla getiren bir başka neden de vardır. Para politikasının Birleşik Devletler’in 1930’larda karşılaştığı gibi derin bir bunalım sırasında ekonomiye yapabileceği yardım sınırlı olmaktadır. Para politikasının ekonomik daralmaya karşı uyguladığı tedavi yöntemi sürümdeki para miktarını arttırarak faiz oranlarını düşürmektir; fakat, faiz oranları sıfıra düştüğünde Fed’in yapabileceği bir şey kalmaz. Geçtiğimiz yıllarda Birleşik Devletler’in ekonomistlerin “likidite tuzağı” dedikleri böyle bir durumla karşılaşmamasına karşılık Japonya 1990’larda bu konuma düştü. Ekonomisi durgunlaşıp faiz oranları da sıfıra yaklaşınca pek çok ekonomist Japon hükümetinin daha atak bir maliye politikası uygulaması ve yeniden harcamaları ve ekonomik büyümeyi teşvik amacıyla büyük bütçe açıklarına bile gitmesi gerektiğini iddia ettiler.
  Alıntı ile Cevapla