Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 14:53   #139
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

BÜYÜK BUNALIM VE SAVAŞ SONRASI ZAFERLERİ

1930’ların Büyük Bunalım’ının başlaması üzerine Amerikalıların sendikalara bakışı değişti. İşsizlik büyük boyutlara erişip AFL’nin üye sayısı 3 milyonun altına düştüyse de çalışanların sıkıntısı karşısında önemli bir duygusallık doğdu. Bunalım’ın en yoğun olduğu günlerde Amerikan işgücünün yaklaşık üçte biri işsiz kalmıştı ve bu durum on yıl önce tam istihdam yaşanan bir ülke için ürkütücü oluyordu. Başkan Franklin D.Roosevelt’in 1932’de seçilmesinden sonra hükümet işçilerin isteklerine daha olumlu bakmaya başladı ve giderek mahkemeler de buna katıldı. Kongre 1932’de ilk işçi yanlısı yasalardan biri olan Norris-LaGuardia yasasını kabul etti ve böylelikle sarı köpek sözleşmelerinin uygulanması engellendi. Yasa ayrıca federal mahkemelerin grevleri ve diğer işçi hareketlerini durdurmasına da son verdi.

Roosevelt göreve başladıktan sonra işçilerin amaçlarını destekleyen önemli bazı yasalar çıkarılmasına çalıştı. 1935 tarihinde kabul edilen ve Wagner Yasası olarak bilinen Ulusal İş İlişkileri Yasası işçilere sendikalara katılma ve sendika temsilcileri aracılığıyla toplu pazarlık yapma hakkı tanıdı. Yasa ile uygunsuz istihdam yöntemleri uygulayanları cezalandırmak ve işçiler sendika kurmak istediklerinde seçim düzenlemek amacıyla bir Ulusal İş İlişkileri Kurulu da oluşturuluyordu. Kurul’un işverenleri sendika faaliyetlerine katıldıkları gerekçesiyle haksız olarak işten çıkarılan işçilerin birikmiş ücretlerini ödemeye zorlama yetkisi de vardı.

Böyle bir destek üzerine sendika üyesi sayısı 1940 yılına gelindiğinde yaklaşık 9 milyona fırladı. Üye sayısının artması ise büyüme sancıları çekilmeden gerçekleşmedi. 1935 yılında AFL içindeki sekiz sendika otomobil ve çelik gibi seri imalat yapan endüstrilerde çalışan işçileri örgütlemek amacıyla bir kampanya başlatmak için Endüstriyel Örgütlenme Komitesi’ni (Committee for Industrial Organization - CIO) kurdular. Komite’nin destekçileri bir şirkette çalışan nitelikli ve niteliksiz işçilerinin tümünü birlikte örgütlemek istiyorlardı. AFL’de egemen olan ve endüstrilerde çalışanların mesleklerine göre sendikalaşmış kalmalarını yeğleyen meslek sendikaları niteliksiz ya da yarı nitelikli işçileri sendikalaştırma çabalarına karşı çıktı. Yine de Komite atılgan çalışmaları sonunda pek çok fabrikadaki işçileri sendikalaştırmayı başardı. AFL 1938’de CIO’yu kuran sendikaları üyelikten uzaklaştırdı. CIO hemen yeni bir isim altında kendi federasyonunu oluşturarak Endüstriyel Örgütler Kongresi’ni (Congress of Industrial Organizations) kurdu ve AFL’in en büyük rakibi konumuna geldi.
  Alıntı ile Cevapla