Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 14:53   #140
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Birleşik Devletler İkinci Dünya Savaşı’na katıldıktan sonra ülkedeki anahtar sendikaların liderleri ulusun savunma üretimini grevlerle aksamayacaklarına söz verdiler. Hükümet de ücretleri kontrol altına aldı ve arttırmaları erteledi. Buna karşın sendikalar özellikle sağlık sigortası alanında önemli yan çıkarlar elde ettiler ve sendikaların üye sayısı hızla arttı.

Savaş 1945’te bitince greve gitmeme vaadi de ortadan kalktı ve o güne kadar bastırılmış olan yüksek ücret talepleri patladı. Pek çok endüstride grevler yeniden başladı ve 1946’da iş bırakma olayları doruğa erişti. Çok kişi bu huzursuzluklara ve Wagner Yasası’yla sendikalara gereksiz ölçüde kazandırıldığını düşündükleri sendikal güce karşı büyük tepki gösterdi. Kongre 1947’de Başkan Truman’ın vetosuna karşın daha çok Taft-Hartley Yasası olarak bilinen İşçi İşveren İlişkileri Yasası’nı kabul etti. Yasa ile işverenler kadar sendikalar için de davranış standardları saptandı. Çalışanların işe başlamadan önce sendikalara katılmalarını gerektiren “kapalı atölye” uygulamalarını yasaklandı; işverenlere grevler nedeniyle uğradıkları zarar için sendikaları dava etme izni verildi; sendikalara greve gitmeden önce 60 günlük bir “durulma dönemi” uygulama zorunluluğu getirildi; kamu sağlık ve güvenliğini bozabilecek grevlerin denetimi için diğer özel kurallar konuldu. Taft-Hartley Yasası ayrıca sendikaların parasal durumlarının açıklamalarını istedi. İşçiler karşısındaki bu artan muhalefet nedeniyle AFL ve CIO aralarındaki kan davasını unuttular ve en sonunda 1955’te birleşip AFL-CIO örgütünü kurdular. AFL’in başkanı George Meany yeni oluşturulan örgütün başkanlığını üstlendi.

1962’de Başkan John F.Kennedy’nin federal hükümet çalışanlarına - grev hakkı dışında - örgütlenme ve toplu pazarlık yapma hakkı veren bir kararname yayınlamasıyla sendikalar yeni bir güç kazandılar. Eyaletler de buna benzer yasalar kabul ettiler ve bazılarında eyalet çalışanlarına grev hakkı bile verildi. Federal hükümet, eyalet hükümeti ve yere hükümet düzeyinde kamu çalışanları sendikaları hızla çoğaldı ve yüksek enflasyonun ücretleri önemli ölçüde kemirme tehdidi oluşunca 1970’lerde polisler, öğretmenler ve diğer kamu görevlileri pek çok eyalette ve kentte greve gittiler.

1960’larda ve 1970’lerde siyahlar, Meksikalı-Amerikalılar ve kadınlar arasında da sendika üyesi sayısı çoğaldı. İşçi liderleri çok kez en az para kazandıran işlerde çalışan bu guruplara daha yüksek ücret verilmesinin sağlanmasına yardımcı oldular. Sözgelimi, Meksikalı-Amerikalı işçi lideri Cesar E.Chavez California’daki çoğunluğu Meksikalı-Amerikalı olan göçmen işçileri ve diğer tarımsal işçileri örgütlemeye başladı ve günümüzün Amerika Birleşmiş Tarım İşçileri örgütünü kurdu.
  Alıntı ile Cevapla