Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 14:54   #148
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

BÖLÜM X

DIŞ TİCARET VE KÜRESEL EKONOMİ POLİTİKALARI
Birleşik Devletler’in cumhuriyet olarak geçirdiği iki yüz yılı aşkın sürede ABD’nin dış ticaret ve küresel ekonomi politikaları çarpıcı biçimde yön değiştirdi. Ülke tarihinin ilk yıllarında hükümet ve iş çevreleri dış gelişmelere bakmaksızın daha çok iç ekonomiyi geliştirmeye yoğunlaştılar. 1930’ların Büyük Bunalımı’nı ve İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllardan beri ise ABD genellikle ticaretin önündeki engelleri kaldırmaya ve dünya ekonomik sisteminde eşgüdüm sağlamaya çalıştı. Serbest ticarete olan bu bağlılığın hem ekonomik hem de siyasal kökleri vardır; Birleşik Devletler gittikçe artan bir biçimde serbest ticareti sadece kendi ekonomik çıkarlarını geliştirme aracı değil uluslar arasında barışçı ilişkiler kurmanın anahtarı olarak da gördü.

Birleşik Devletler doğal ekonomik üstünlükleri, endüstri mekanizmasının savaştan zarar görmemesi ve teknoloji ve imalat tekniklerinde elde ettiği ilerlemeler sayesinde savaş sonrası yıllarının büyük bir kesiminde pek çok ihracat piyasasında egemen oldu. Buna karşın 1970’lerde Birleşik Devletler’in ve diğer ülkelerin ihracattaki rekabet güçleri arasında var olan açık daralmaya başladı. Ayrıca 1970’lerdeki petrol şoklarının, bunu izleyen küresel ekonomik gerilemenin ve doların diğer paralar karşısındaki değer artışının bir araya gelmesi yüzünden ABD ticaret dengesi bozuldu. Amerikalıların yabancı kökenli mal alma hevesi diğer ülkelerde Amerikan mallarına karşı olan talebi sürekli biçimde gölgede bırakınca ABD ticaret açığı 1980’lerde ve 1990’larda giderek büyüdü. Bahis konusu gelişme bir yandan Amerikalıların Avrupalılara ve Japonlara oranla daha çok tüketip daha az tasarrufta bulunma eğiliminde oldukları diğer yandan da Amerikan ekonomisinin anılan dönemde Avrupa’nın ve sıkıntı içindeki Japonya’nın ekonomilerinden çok daha hızlı büyüdüğü gerçeğini yansıtmaktaydı.

Ticaret açığının gittikçe artması yüzünden 1980’lerde ve 1990’larda ABD Kongresi’nin ticaretin liberalleştirilmesine yönelik politik desteği azaldı. Anılan yıllar boyunca yasa yapıcılar himayeciliğe ilişkin çeşitli önerileri incelediler. Sözü edilen taleplerin pek çoğu diğer ülkelerin gittikçe etkinleşen rekabeti ile karşı karşıya kalan Amerikan endüstrilerinden kaynaklanıyordu. Kongre ayrıca yabancı ülkelerle ticaretin liberalleştirilmesine yönelik anlaşmalar yapma konusunda başkana serbestlik tanınmasında da gittikçe daha az istekli davranıyordu. Amerikalılar Soğuk Savaş sonrasında söz konusu gelişmelerin yanı sıra insan hakları, terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve kitlesel imha silahları geliştirilmesi konularında benimsenmiş olan kuralları ihlal ettiğine inandıkları ülkelere karşı pek çok ticaret yaptırımı uygulamaya da başladılar.
  Alıntı ile Cevapla