Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 14:56   #153
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Birleşik Devletler politik amaçlarla serbest ticareti teşvik etmeye yönelik genel politikasından zaman zaman ayrılmakta ve insan haklarını ihlal ettiğine, terörizmi desteklediğine, uyuşturucu kaçakçılığına göz yumduğuna ya da uluslararası barış karşısında bir tehdit oluşturduğuna inanılan ülkelere yapılan ihracatı sınırlamaktadır. Sözü edilen ticaret yasakları uygulanan ülkeler arasında Küba, İran, Irak, Libya, Kuzey Kore, Sudan, Suriye ve Birmanya bulunmaktadır. Ayrıca Kongre her yıl Çin’le “normal ticari ilişkiler” sürdürülüp sürdürülmeyeceğine karar vermekle yükümlüdür ve bu karar ticaret politikası kadar en azından Amerikalıların bu ülkenin insan hakları konusundaki uygulamalarına nasıl baktıklarına da bağlı olmaktadır.

Birleşik Devletler’in politik amaçlarla ticaret yaptırımları uygulaması yeni bir olgu değildir. Amerikalılar 200 yılı aşkın bir süre önce yaşanmış olan Amerikan Devrimi günlerinden beri yaptırımlara ve ihracat kontrollerine başvurmaktadırlar. Yine de Kongre ve federal kuruluşlar dış politika amaçlarına erişmekte ticaret politikasının etkili bir araç olup olmadığını hala yoğun bir biçimde tartışmaktadırlar.

ÇOK TARAFLILIK, BÖLGECİLİK VE İKİ TARAFLILIK

Birleşik Devletler’in ticaret alanında geleneksel olarak izlediği diğer ilke ise çok taraflılıktır. Bahis konusu ilke yıllar boyunca ABD’nin birbirini izleyen uluslararası ticaret görüşmeleri turlarına katılmasının ve onlarda önderlik yapmasının temelini oluşturdu. Kennedy Turu denilen çok taraflı ticaret görüşmelerine katılma yetkisi veren 1962 tarihli Ticaretin Genişletilmesi Yasası uluslararası ticaretin yüzde 80’ini temsil eden 53 ülkenin gümrük tarifelerini ortalama yüzde 35 düşürmeyi kabul etmeleri sonucunu doğurdu. 1979’da Tokyo Turu’nda da bir başarı sağlandı ve Birleşik Devletler ve yaklaşık 100 diğer ülke gümrük tarifelerinin daha da düşürülmesine ve kotalar ve lisans uygulaması gibi gümrük tarifesi dışı önlemlerin azaltılmasına karar verdiler.

Daha yeni bir uluslararası ticaret görüşmeleri dizisi olan Uruguay Turu’na Eylül 1986’da başlandı ve yaklaşık 10 sonra da endüstri mallarına uygulanan tarifelerin ve tarife dışı engellemelerin azaltılması, bazı tarımsal destek alımlarının ve tarifelerin kısılması ve fikri mülkiyet için yeni korunma önlemleri alınması karara bağlandı. Uruguay Turu’nun belki de en önemli özelliği uluslararası ticaret anlaşmazlıklarının çözümünde bağlayıcı bir mekanizma olan Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) yaratılmasına yol açmasıydı. Birleşik Devletler adil olmayan ticaret uygulamalarına ilişkin olarak 1998 yılı sonuna kadar DTÖ’ye 42 kez başvurdu ve diğer bazı ülkeler de aralarında Birleşik Devletler’in de bulunduğu başka ülkelerden şikayetçi oldular.
  Alıntı ile Cevapla