Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 14:58   #163
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

KALKINMA YARDIMI

IMF’yi yaratan Bretton Woods Konferansı dünya piyasasına girebilmek için gerekli parayı sağlayamayacak durumda bulunan ülkelere ödünç para vererek dünya ticaretini ve ekonomik kalkınmasını teşvik edecek biçimde düzenlenmiş çok uluslu bir kurum olan ve daha çok Dünya Bankası olarak bilinen Uluslararası İmar ve Kalkınma Basnkası’nın kurulmasına da yol açtı. Dünya Bankası sermayesini her üyenin ekonomik önemi oranında yaptığı katkıyla oluşturmaktadır. Birleşik Devletler Dünya Bankası’nın 9,1 milyar dolar tutarındaki kuruluş sermayesinin yaklaşık yüzde 35’ini bağışladı. Dünya Bankası üyeleri diğer ülkelere ödünç verdikleri paraların tümünün geri ödeneceğini ve bu ülkelerin giderek birer ticaret ortağı olacaklarını ummaktadırlar.

Dünya Bankası ilk yıllarında en çok baraj yapımı gibi büyük projelerle ilgileniyordu. 1980’lerde ve 1990’larda ise ekonomik kalkınmaya daha geniş açılı bir yaklaşım sergileyerek fonlarının giderek artan bir bölümünü “insan sermayesi” yaratmaya yönelik öğretim ve eğitim programlarına ve ülkelerin piyasa ekonomisini güçlendirecek kurumlar geliştirme çabalarına ayırmaya başladı.

Birleşik Devletler de pek çok ülkeye tek taraflı dış yardım sağlamış olup bu çabası İkinci Dünya Savaşı ertesinde Avrupa’nın toparlanmasına yardım etmeye karar verdiği günlere kadar uzanabilir. Önemli ekonomik sorunlarla karşılaşan ülkelere yardım uygulamaları yavaş ilerlemiş olmakla birlikte Birleşik Devletler Avrupa’nın savaş sonrası toparlanmasını teşvik amacıyla Nisan 1948’de Marshall Planı’nı yaşama geçirdi. Başkan Harry S.Truman (1944-1953) bu planın ülkelerin Batılı demokratik yöntemlerle yol almalarına yardımcı olacağını düşünüyordu. Diğer bazıları böyle yardımların verilmesini yalnız insancıl nedenlerle desteklediler. Bazı dış politika uzmanları savaşın yıktığı az gelişmiş ülkelerde bir “dolar sıkıntısı” doğmasından endişe duyduklarını ve ülkeler güçlendikçe uluslararası ekonomiye eşit düzeyde katılmak isteyeceklerine ve katılabileceklerine inandıklarını belirttiler. Başkan Truman 1949’daki yemin töreninde yaptığı konuşmada programın ana hatlarını açıkladı ve bunun Amerikan dış politikasının önemli bir parçası olduğunu ilan ederek halkın hayal gücünü canlandırmış gibi görüldü.
  Alıntı ile Cevapla