Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26-02-2007, 16:04   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yatırımcıyı Tanıma Kuralı




Sermaye piyasamıza önemli yenilikler getiren 15.12.1999 tarih ve 4487 sayılı Kanun doğrultusunda Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hazırlanarak Resmi Gazete’nin 07.09.2000 tarih ve 24163 sayılı nüshasında yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Seri : V No:46 sayılı “ Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ”’in “ Müşteriyi tanıma kuralı” başlıklı 12.maddesini ele almak istiyorum.Bu madde aynen şu şekildedir:
"Müşteriyi tanıma kuralı
Madde 12- Aracı kuruluşlar,4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca hesap açmadan önce müşterilerinin kimlik bilgilerini tespit ederler.
Aracı Kuruluşlar ayrıca müşterilerinin risk ve getiri tercihleri,yatırım amaçları ve mali durumları hakkında yeterli bilgiye sahip olmak amacıyla standart formları geliştirmek,bu formlarda yer alan bilgileri güncelleştirmek ve formları saklamak zorundadırlar.Müşterilere bu bilgilerin risk tercihlerinin ölçülmesi amacıyla istendiğinin bildirilmesi,müşterinin bilgi vermekten kaçınması halinde sorumluluğun kendisine ait olacağı konusunda uyarılması ve bilgi vermek istemediğine ilişkin yazılı beyanının alınarak müşterinin çerçeve sözleşmeleriyle birlikte saklanması gereklidir."
Uzun zamandan bu yana ilgili resmi makamlarca aracı kurumlara gönderilen muhtelif yazılarda,belirtilen şahıslar hakkında bilgiler istenilmekte ve aracı kurumlar da varsa sahip oldukları bu bilgileri aktarmaktadır. Böyle yoğun bir yazışma ortamının varlığı karşısında yukarıdaki maddenin aracı kurumlar açısından daha somut bir hale getirilmiş olması önem arzetmektedir.
Yukarıda aynen aktardığımız Tebliğ maddesini şu şekilde değerlendirebiliriz:
* 1.Parağrafta açıkça belirtildiği üzere aracı kurumların,4208 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatlar gereğince, müşterilerinin kimlik tespitlerini yapmaları gerektiği belirtilmiştir. Zaten müşterileri ile çerçeve sözleşmeleri imzalayan aracı kurumlar müşteriye ait bilgileri sözleşmelerde belirtmekte ve kimlik suretlerini de sözleşmelere eklemekteydiler. Ancak bu yeni düzenleme karşısında yapılacak kimlik tespitinin 4208 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata uygun şekilde yapılması gerekmekte olup bundan dolayı aracı kurumların da ilgili yasal düzenlemeler karşısında sorumlu tutulmaları kaçınılmazdır.
* Tebliğ,yayım tarihi olan 07.09.2000 tarihinde yürürlüğe girmiş olmakla birlikte aracı kurumlara Geçici 2. madde ile 6 aylık bir geçiş süreci tanınmış bulunduğundan, bir yükümlülük teşkil eden bu düzenlemenin de Tebliğ'in yayımından 6 ay sonrası için geçerlilik ve yükümlülük oluşturacağı düşünülebilir.Dolayısıyla bu tarihten sonra “hesap açmadan önce” müşterilerin kimlik tespitlerinin,belirtilen yasal düzenlemelere uygun olarak yapılması gerekmekte olup daha önce açılmış hesap sahiplerine ait kimlik tespitlerinin güncellenmesi,eksiklerin tamamlanması gibi hususlarda açıklık yoktur.Kanaatimce aracı kurumların daha önce açılmış hesap sahiplerinin kimlik bilgilerini gözden geçirip yasal zorunluluklara göre yeniden tespit etmelerinde yarar vardır.
* Maddenin 2.parağrafının ilk cümlesinde ise aracı kurumlara ayrı bir zorunluluk getirilerek her bir müşteri için ayrı ayrı olmak üzere “standart bilgi formu geliştirmek”, “formdaki bilgileri güncelleştirmek” ve “formları saklamak” şeklinde sorumluluklar yüklenmiştir.Ancak takip eden 2.cümleden ise istenen bilgileri vermek istemeyen yatırımcıların vermeyebileceği anlaşılmaktadır.Bu ise müşterinin yazılı beyanının alınması ile mümkün olacaktır.Söz konusu yazılı beyanların ise çerçeve sözleşmeleri kapsamına alınmadan ayrı bir belge şeklinde düzenlenerek sözleşmeye eklenmesi ve birlikte saklanması gerekmektedir.
* Müşteriyi tanıma kuralı,aracı kurumlara yüklenmiş bir zorunluluk olmakla birlikte yatırımcılarımızın da ileride bu konuda olası sorunlarda mağdur duruma düşmemeleri için maddede belirtilen yükümlülüklerle ilgili bilgileri aracı kurumlara eksiksiz ve doğru olarak vermeleri,meydana gelen değişiklikleri düzenli olarak bildirmelerinde fayda olup gerek bu bilgilerin doğru ve eksiksiz olarak verildiği ve 2.parağrafta belirtilen bilgi verilmeyeceğine ilişkin beyanlarının varlığını yazılı olarak belgeleyebilecek şekilde kendilerinde de bilgi ve belge bulundurmaları önem kazanmaktadır.
Tebliğ'in "Yürürlük" başlıklı 66'ıncı maddesinde "Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer." denilmişse de aynı Tebliğ'in Geçici 2'nci maddesinde ise "Mevzuatta aksi belirtilmedikçe aracı kuruluşlar bu Tebliğ ile öngörülen yükümlülükleri Tebliğ'in yürürlüğe girmesini izleyen 6 ay içinde yerine getirmek zorundadırlar." denilmiştir.Bu her iki hüküm karşısında aracı kurumların 12.maddeden doğan yükümlülükleri açısından 6 aylık geçiş sürecini kullanabilecekleri düşünülebilir.


























  Alıntı ile Cevapla