Almayın Yıllar
Belli ki,
Çar çabuk geçen bahardı gençlik!
Rüzgarında polendik,
Yeşilinde çimen...
Yüreğimiz kuştu
Yar göğsünde dinlenen...
Güneşinde sevdaydık
Bir damla suyu özleyen...
Dalamadık göllere, denizlere,
Kıvrılıp akan nehre, köpüren...
Çünkü;
Dağlar vardı arada
Önümüzü kesen...
Şaşarım hala!
Ne zaman düştük toprağa
Ve
Ne zaman kırıldı dallarımız?
Acılarında ölüm yeşeren...
Kırk haramiler mi basmıştı çiçek tarlamızı!
Ne zaman çaldırdık saçımızın telini,
Gözümüzün karanfilini
Yare meyillenen...
Söyle!
Biz miydik
Kapıyı, kilidi unutup
Yataklara gül seren...
Belki de,
Habersizliğiydi zamanın
Dudağımızın alını silen...
Bilemedik
Bile...nasiplenmeyi dört mevsimden..
__________________ Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.
Eylül 2008 |