Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 10:28   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1954 yılında, Türk ekonomisinde yapısal enflasyon baskılarının ortaya
çıktığını görüyoruz.

1954 yılındaki şiddetli kuraklık nedeniyle tarım üretimi bir önceki yıla göre % 19,7 oranında gerilemiş ve buna bağlı olarak G.S.M.H.’ lanın büyüme hızı eksi % 6 olmuştur. Toplam arzdaki ani düşüş yani arz şoku ekonomide
enflasyonist baskılar yaratmıştır.

Bu nedenlerle, 1953 yılında % 2,8 olan enflasyon oranı 1954 yılında % 9,1
e yükselmiştir. Ancak, Hükümet artan enflasyona rağmen büyüme politikalarına
ağırlık vermiştir. Nitekim, büyüme hızı 1955’de %7,6, 1956’da % 6,8 ve 1957 de % 6,2 olmuştur.

Enflasyonun giderek hızlanması nedeniyle 1958 kapsamlı bir istikrar programı uygulamaya konmuştur. Sağlanan 350 milyon dolar dış kredi ile desteklenen istikrar politikası ile % 180 oranında devalüasyon yapılmış, KİT’lerin ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatları arttırılmış, kamu harcamaları kısılmış ve krediler daraltılmıştır. Bunun sonucunda büyüme yavaşlamıştır.

Sonuç olarak 1950-1960 döneminde büyük miktarda alt yapı tesisleri kurul
muş ve böylece kırsal kesim ekonomiye entegre edilmiş ve toplum sosyal bir dinamizm kazanmıştır. Özel kesim önemli ölçüde sermaye birikimi sağlayarak yeni teknolojilerle büyük ölçekli sanayi tesisleri kurmuştur. 1950-1959 yıllarını kapsayan on yıllık dönemde Gayri Safi Milli Hasıla ortalama % 7,2 oranında artmıştır.


· 1961-1980 Dönemi


Bu dönemde Türk ekonomisinde esas alınan hususları kısaca belirtmemiz
faydalı olacaktır.

1. Türkiye’de karma ekonomi sisteminin uygulanması esas alınmıştır. Buna göre gerek özel sektör ve gerekse kamu kesimi sanayi ve hizmetler sektöründe yatırım yaparak ve iktisadi büyümenin sağlanmasında gerek özel sektör ve gerekse kamu sektörü birlikte rol alacaktır.

2. Planların ekonomiye geçilmesi kararlaştırılmıştır. Türkiye’nin iktisadi büyümesi için temel alınan hedefler 15 yıllık bir süre için (1963-1977) belirlenmiştir. Bu çerçevede makroekonomik açıdan Harrod-Domar büyüme modelini esas alan beş yıllık kalkınma planları yıllık ortalama % 7 büyüme hızının gerçekleşmesini hedeflemiştir. Bu büyüme hızının sağlanması için gerekli finansmanın,reel kaynaklarından sağlanması ve enflasyonist finansmandan kaçınılması amaçlanmıştır. Ekonomik büyümenin finansman ihtiyacını karşılamak için kapsamlı bir mali reformun yapılması kararlaştırılmıştır.

3. Öngörülen iktisadi büyümeyi sağlamak için sürükleyici sektör olarak sanayi sektörü belirlenmiştir. Sanayi sektöründe yıllık ortalama büyüme hızının % 12 olması öngörülmüştür. İthal ikamesine dayalı bir sanayileşme politikasının uygulanması kararlaştırılmıştır. İthal ikamesine dayanan sanayileşme politikasının esasını iç tüketimi belli bir büyüklüğe ulaşan sanayi mallarını içerde üretecek sanayi tesislerinin kurulması ve bu sanayilerin yüksek gümrük vergileri, kotalara ve miktar kısıtlamaları ile korunması teşkil eder.
  Alıntı ile Cevapla