Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 10:36   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Çalışma Ekonomisi

ÇALIŞMA EKONOMİSİ



Çalışma ekonomisinin konusu işgücünün piyasaya sokulup, işgücü arzı ile işgücü talebinin çakıştığı piyasa ekonomisidir.

İşgücü ücret karşılığında emeğin bir süre kiralanmasıdır.



İşsiz kavramını anlatabilmek için öncelikle çalışmanın türleri üzerinde durmamız gerekmektedir.

işveren

işçi

kendi hesabına çalışan

ücretsiz aile işçisi.

Bunlar aktif nüfusu oluşturur. Çalışmayıp çalışanların desteğiyle yaşayanlar bağımlı nüfusu oluşturur. Ilo nun getirdiği işsizlik tanımında;

işi yok

iş arıyor

iş bulduğu anda çalışmaya hazır.



Gelişmiş ülkelerde işveren kesimi çiftçiler dahil %10 un biraz altındadır. İşçi bu ülkelerde %90 dır. Kendi hesabına çalışan ücretsiz aile işçisi yok gibidir. Fransa bunun istisnasıdır. Şarap ve peynir üreticileri.



Az gelişmiş ülkelerde ücretli kategorisinin hızla düştüğünü görebiliriz.ücretle çalışan kesim %30, kendi hesabına çalışan %30, işveren %10 olup işsizlik aktif nüfusun içersinde %30 luk bir paya sahip olur. Daha da az gelişmiş ülkelerde işçi sınıfının oranı daha da azalır.



Mallarda arz bekletilebilirken işgücü arzı arz edildiği anda talep karşılanmazsa hemen bozulur. Bu yüzden işgücü piyasalarına devlet müdahaleleri gelir.



İşçilerle ilgili düzenlemeler sosyal ihtiyaçlar ortaya çıktığında gündeme gelmiştir. Gelişmiş ülkelerde işgücünün büyük kısmı hizmetler sektöründedir. Bunu sanayi sektörü izler. Tarımda çalışanların oranı çok düşüktür. Gelişmiş ülkelerde eğitim düzeyinin gelişmesine bağlı olarak bireylerin hizmetlere olan talepleri mallara olan talepten daha hızlı artmaktadır.



İşsizlik oranı = işsiz sayısı

İşgücü



İşsizlik esas itibariyle kentlere ait bir olgudur.
  Alıntı ile Cevapla