Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 12:34   #17
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Şimdi bu emperyalist azgınlık en son dereceye kadar yükselmiştir. Afganistan’daki savaş, kapitalizmin dünya krizinde yeni bir dönemece işaret etmektedir. ABD emperyalizminin ana hedefi, Amerika’da yaşanan terörist saldırıyı, kendi konumunu dünya ölçeğinde güçlendirmek için bahane olarak kullanmaktır. Bu, ABD’nin askeri gücünü dünyaya bir hatırlatma aracıdır. Afganistan’a saldırının ardından Irak’a, belki de Sudan ve Somali’ye diğer “misilleme”ler gelecektir.
Amerika dünya tarihindeki en büyük emperyalist güçtür. Elinde en şeytani ve uzmanlaşmış imha araçları bulunmaktadır. Fakat yine de kaygan bir zemin üzerinde durmaktadır. 11 Eylül’den sonra ABD emperyalizmi, hiçbir net hedefi ve stratejisi olmaksızın savaşa atladı. Elbette en temel sorunlar, nesnel faktörler ve geniş tarihsel süreçler tarafından belirlenir, kişisel tercihler tarafından değil. Ama savaşlarda ve devrimlerde bireyin (önderliğin) rolü hiçbir suretle yadsınamaz. Bu, sınıf mücadelesinin gelişim ortamını etkileyen her türlü bükülmeler ve karşı-akıntılar üreterek, kısa dönemde çok güçlü etkiler yapabilir, ve yapar. Şu anda dünya üzerindeki en güçlü ülkenin önderliği, tarihteki en aptal ve dar görüşlü önderliktir. Bush Amerikan emperyalizminin gücünü göstermek istiyor, fakat bütün çelişkileri daha da şiddetlendirmekten başka bir şey yapmıyor. Gerçekte Afgan macerası, Amerika’nın gücünün sınırlarını göstermiştir.
Kanlı savaş denklemini tam olarak hesaplamak ve sonucunu kesin bir biçimde öngörmek her zaman imkânsızdır. Troçki, İkinci Dünya Savaşının çok çabuk biteceğini düşünmüştü. Fakat savaşın kendi mantığı vardır ve bunu önceden belirlemek mümkün değildir. Aynı şey Afganistan’daki savaş için de geçerlidir. Afganistan’da, askeri güçlerine rağmen Amerikan emperyalistleri, kazananın olmadığı bir durum içindedirler. Daha önce ilân ettikleri savaş hedeflerine ulaşsalar dahi, sonunda kaybeden onlar olacaktır. Çünkü eylemleriyle bütün bölgeyi ve dünyanın diğer kısımlarını istikrarsızlaştırmıştır.
İkinci Bölüm
Emperyalizme Karşı Mücadele
Kapitalizmin gerici yapısı dünya çapında açığa çıktı. Bu, özellikle sözde Üçüncü Dünyada daha belirgin bir şekilde gerçekleşti. Son dönemde dünya çapındaki işbölümünün eşi benzeri görülmemiş derecede artmasına tanık olduk. Fakat eski sömürge ülkeler bundan yararlanamadılar. Tersine, sözde Üçüncü Dünyanın ileri kapitalist ülkeler tarafından sömürülmesi son dönemde aşırı şekilde arttı.
Eski sömürge ülkeler bağımsızlıklarını elde etmelerine rağmen, kendilerini elli yıl öncesine göre emperyalizme daha da bağımlı buldular. Güneydoğu Asya özel nedenlerden dolayı üretim araçlarını geliştirmede başarılı oldu, fakat şimdi çökmüş durumda. ABD’deki kriz ve ihracata aşırı bağımlılıkları onları uçuruma sürükledi.
  Alıntı ile Cevapla