Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 12:43   #39
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ANC liderliği, kitleler pahasına zenginleşmeye kararlı bir siyah kariyeristler kliğini temsil ediyor. ANC ve COSATU liderleri devlet tarafından emilmiştir. Eski sendika lideri Cyril Ramaphosa milyoner olmuştur. Demokrasiye ilişkin güzel sözlere rağmen, gerçekte ülke IMF’nin ve Dünya Bankasının kapitalist politikalarını sadık bir şekilde takip eden Thabo Mbeki etrafındaki seçilmemiş klik tarafından yönetiliyor. Tüm kararlar bu klik tarafından alınıyor ve hiçbir soruya izin verilmiyor.
Fakat bu durum, ANC içinde gelecekte sınıfsal temellerde bir bölünmeye yol açabilecek çatlaklar meydana getirmiştir. Taban hoşnutsuz ve huzursuzdur. ANC’nin burjuva liderliğinden kopmayı talep eden bir kesimin yanı sıra, SACP da mayalanma halindedir. Giderek artan sayıda işçi ve genç, liderliğin çürümesi ve burjuva yanlısı politikaları benimsemesi nedeniyle şaşkın ve bıkkın durumdadır. Her şeyden önce, ANC liderliği ve COSATU arasında bir uçurum oluşacaktır. Sendika üyeleri, kamu ve belediye hizmetlerinin özelleştirilmesiyle hedef haline geldiler. Mevcut dünya ekonomik krizi daha fazla işten atma ve işsizliğin artması anlamına gelecektir. İşçilerin hükümete yönelik hoşnutsuzlukları artacak ve sınıf mücadelesinin şiddetlenmesine yol açacaktır.
Belediye işçilerinin halihazırda çok sayıda radikal grevi oldu ve COSATU 2001 Ağustosunda üç günlük genel grev çağrısında bulunmak zorunda kaldı. ANC ve özellikle SACP içinde gerçek bir Marksist eğilimin oluşması için büyük olanaklar ortaya çıkacaktır.
ANC, kamu görevlileri ve diğer görevlileri saymazsak büyük oranda boştur. Liderleri, sol bir örtü olarak SACP liderliğine yaslanıyorlar. Hükümet içinde SACP’lı bakanların olması, kaçınılmaz olarak sorulara ve eleştirilere neden oluyor. COSATU içinde, SACP’ın ANC hükümetinden çekilmesi talepleri dahi yükseltilmiştir. Fakat ANC politikalarına rağmen kitlelerin henüz bir alternatifi yoktur. Sonraki bir evrede ANC ve SACP içinde ayrılıklar olacaktır.
En acil ve yakıcı görev, Güney Afrika’da, ANC, SACP ve kuşkusuz COSATU gibi kitle örgütleri içinde gerçek bir devrimci politika için savaşacak olan Marksist kadroların ilk grubunu kurmaktır. ANC’nin kapitalist politikaları terk etmesini ve SACP’ın gerçek bir komünist program savunmasını talep etmeliyiz. İşçi sınıfının, işsizleri ve yarı proleterleri kendi arkasına çekerek iktidarı alması gerektiğini somut bir şekilde ileri sürmeliyiz. Güney Afrika’nın siyah proletaryası, Sahra Altı Afrika’nın en büyük işçi sınıfıdır. COSATU 1,8 milyon üyeye sahip müthiş bir güçtür. Doğru bir önderlikle, kolaylıkla iktidarı alabilirler ve toplumun sosyalist dönüşümüne başlayabilirler.
Güney Afrika ve tüm Afrika için şu anda tek ileri yol sürekli devrimdir. Güney Afrika bu yola girerse, bütün Afrika girecektir. Güney Afrika’daki bir sosyalist devrim tüm durumu derhal değiştirirdi. Zimbabwe’den, Angola’dan ve Mozambik’ten başlayıp Nijerya’ya, Kongo’ya ve diğerlerine yayılan bir devrim dalgasını harekete geçirirdi.
  Alıntı ile Cevapla