Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 12:47   #59
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Gençlik içindeki mayalanma
Günümüzde taktiklerin önemi normal dönemlere kıyasla çok daha önemli hale gelmiştir. Doğası gereği taktikler esnek olmalıdır. Verili bir durumda eğilimin taktiksel yönelimi, genel görüşlerce değil somut koşullar ve olanaklarca belirlenebilir ancak. Üçüncü Dünyada koşullar çok sayıda genci doğrudan Marksizme kazanmak için olgunlaşmıştır. Pek çok ülkede devrimci ya da ön-devrimci bir mayalanma söz konusudur. Hiçbir yerde istikrar yoktur. Artık ileri kapitalist ülkelerdeki gençliğin durumu da değişmektedir. Temel istikrarsızlık, IMF ve diğer kuruluşların her toplantısına eşlik eden “anti-kapitalist” gösteri dalgasında yansımasını buluyor.
Son iki yılda, küreselleşme karşıtı gösterilere en az bir milyon insan katıldı. Bu bize, ekonomik çöküş öncesinde bile gençlik arasında bir mayalanmanın olduğunu gösteriyor. Bu aşamada, öncelikle küçük-burjuva gençlik etkindir. Fakat hareketin başlangıcında durum daima budur. Öğrenciler ve benzeri katmanlar, toplumda artan çelişkilerin hassas barometreleridir. Mevcut gösteriler fırtınayı haber veren şimşeklerdir. Hakim olan ruh hali son derece istikrarsızdır. Hatta resesyon başlamadan ve 11 Eylülden önce bile, sözde küreselleşme karşıtı hareket bunu açığa vuruyordu. Kafası karışık fikirlerine ve heterojen bileşimine rağmen bu hareket özünde anti-kapitalist bir hareketti.
Seattle, Nice, Cenova ve Brüksel’de önemli oranda sendikalı ve sendikasız işçi bulunmasına rağmen, katılanların çoğunun öğrenci olduğu gerçektir. Öğrencilerin ve aydınların, geçmişte Mandelciler benzeri küçük-burjuva sektlerin tasavvur ettiği gibi, sınıf mücadelesinde genelde bağımsız bir rol oynayamayacaklarını söylemeye gerek bile yoktur. Bu katmanlar toplumun ruh halinin son derece hassas barometreleridir ve toplumun derinlerinde oluşan katlanılmaz çelişkileri ve gerilimleri çok erkenden haber verebilir.
Günümüz üniversite öğrencileri, örneğin 1968’dekilere oranla toplumsal gerçeklikle daha yakın ilişki halindedirler. Bunun nedeni, kısmen, öğrencilerin büyük bir yüzdesinin işçi ailelerinden gelmeleridir, fakat bu orta sınıfların alt tabakalarının genel yoksulluğunu ve beyaz yakalı işçileri sanayi işçilerine yaklaştıran bir olgu olarak zihinsel işin proleterleştirilmesini de yansıtmaktadır. Örneğin Fransa’da 800 bin öğrenci, öğrenimlerini sürdürebilmek için, fast food, alışveriş ve çağrı merkezleri gibi en esnek ve en güvensiz sektörlerde çalışmak zorundadır.
Yüz yıl önce, Rus devrimini büyük öğrenci gösterileri (ki o zamanlar ezici bir çoğunluğu toplumun üst tabakalarından geliyordu) öncelemiş ve müjdelemişti. Ardından 1905 devriminde işçiler sahneyi doldurdular. 1930’da İspanyol öğrenciler benzer bir sürece girdiklerinde Troçki şu yorumda bulunmuştu: “İlk Rus devriminin [1905] gelişimi esnasında bu olguyu çok defa gözlemledik ve her zaman bu olgunun belirtisel öneminin fakındaydık. Bu türden devrimci ya da yarı-devrimci öğrenci hareketleri, burjuva toplumunun derin bir krize girmekte olduğu anlamına gelir. Kitleler arasında patlayıcı bir gücün geliştiğini hisseden küçük-burjuva gençlik, kendi tarzınca, çıkmazdan çıkış yolu bulmaya ve politik gelişmeleri ileri itmeye çabalar.”
  Alıntı ile Cevapla