Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 14:39   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1919-20’nin ekonomik yükselişinin de aynı etkileri göstereceğini umabilir miyiz? Hiçbir koşul altında. Burada kapitalist gelişme çerçevesinin genişlemesi bile söz konusu değildi. Bu, gelecekte, ya da en azından yakın bir gelecekte yeni bir ticari-sınai yükselişin dışlandığı anlamına gelmiyor mu? Hiç de öyle değil. Biraz önce söylediğim gibi kapitalizm canlı kaldığı sürece nefes alıp vermeyi sürdürecektir. Ancak içine girdiğimiz dönemde –savaş döneminin pisliği ve tahribatının cezasını ödeme ve tersinden düzlüğe çıkma dönemi– krizler giderek çok daha uzun süreli ve derin olurken, yükselişler yalnızca yüzeysel ve temel olarak spekülatif karakterli olabilir.
Tarihsel gelişme Orta ve Batı Avrupa’da muzaffer bir proletarya diktatörlüğüne yol açmadı. Ama reformistlerin yaptığı gibi bundan kalkarak kapitalist dünyanın ekonomik dengesinin çaktırmadan yeniden inşa edildiği sonucuna varmaya çalışmak en arsızca ve aynı zamanda en aptalca yalandır. Bu, gerçekten düşünme yeteneğine sahip en kaba gericiler tarafından bile –sözgelimi Profesör Hoetzch gibi– ileri sürülmez. Yılın değerlendirmesinde bu profesör özet olarak 1920 yılının devrimi zafere ulaştırmadığını ama kapitalist dünya ekonomisini de düzelmediğini söylüyor. Bu yalnızca kararsız ve son derece geçici bir dengedir. Bay Chavenon şöyle diyor: “Fransa’da şu anda yalnızca devlet maliyesiyle, para enflasyonuyla ve açık iflâsla kapitalist ekonominin daha da tahrip olması olasılığını görüyoruz”. Bunun ne anlama geldiğini biraz önce size göstermeye çalışmıştım. Kapitalist dünyanın şimdiye kadar yaşadığı en şiddetli krizin tablosunu çizdim. Üç ya da dört hafta önce kapitalist basında giderek yaklaşan bir iyileşmenin, bir refah döneminin yakınlaşmasının rüzgârları hissedilebiliyordu. Ancak halihazırda açıktır ki bu bahar esintisi prematüredir. Mali durumda belli bir iyileşme olmuştur; yani mali durum artık eskisi kadar vahim değildir. Pazarlarda fiyatlar düşmüş durumdadır, ama bu hiçbir şekilde ticaretin canlandığı anlamına gelmemektedir. Bir yandan üretimdeki gerileme devam ederken, öte yandan borsalar hâlâ yerinde saymaktadır. Amerikan metalürjisi şu anda yalnızca üçte bir kapasiteyle çalışmaktadır. İngiltere’de son maden eritme ocakları da kapatıldı. Bu, üretimdeki azalmanın sürdüğünü göstermektedir.
Bu tersine hareket tabii ki bir ve aynı tempoda sonsuza kadar sürmeyecektir. Bu, tamamen dışlanmıştır. Kapitalist organizma için bir nefes alma süresi gelmek zorundadır. Ama onun bir miktar taze hava soluyacak olması ve belli bir iyileşmenin gerçekleşecek olmasından, rahata erme sonucunu çıkarmak için henüz çok erkendir. Gerçek yoksullukla hayali zenginliğin aşırı üretimi arasındaki çelişkiyi ortadan kaldırmaya çalıştıklarında yeni bir aşamaya girilecektir. Sonrasında ekonomik organizmanın nöbetleri sürecektir. Tüm bunlar, daha önce söylendiği gibi bize derin bir ekonomik bunalımın resmini verir.
  Alıntı ile Cevapla