Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28-02-2007, 22:50   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Finansal Ürünlerin Yapısı ve Fonksiyonları

GİRİŞ

Dünyada gelişmiş ülkeler başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde de uygulama alanı giderek yaygınlaşan piyasa ekonomisi içerisinde,finansal piyasaların derinleşmesi ve globalleşmesi,finansal araç ve tekniklerin gelişmesini beraberinde getirmiştir.

Bir taraftan ekonomik büyümeye paralel olarak artan uzun süreli fon ihtiyacı,diğer taraftan tasarruf sahiplerinin reel bir yatırım yerine finansal ürün yatırımlarına ilgi duymaları,finansal piyasaları ekonomilerin önemli bir organı haline getirmiştir.

Sermaye ve para piyasalarının işlerliğini arttırmak amacı ile oluşturulan ve her geçen gün sayısı artan ürünlerin dayanağını teşkil edecek yasal düzenlemelerin önemi artmış durumdadır.Zira,gerek finansal ürünlerin ihraç edilmelerinde ve işlem görmesinde,gerekse de sonuçları itibariyle karşılaşılacak sorunların asgariye indirilmesi ile geniş bir kesime yayılan küçük tasarrufların verimli bir biçimde ekonomiye kazandırılması ve piyasanın gelişmesi buna bağlı olacaktır.

Türkiye’de özellikle 1980 sonrası dünyadaki değişimlere paralel olarak sermaye ve para piyasalarında yenilikler yapılmaya çalışılmış ve 1981 yılında kabul edilen 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu(1992 yılında 3794 sayılı Kanunla önemli ölçüde değiştirilmiştir)ile piyasa özel bir yasal düzenlemeye sahip olmuştur.Piyasanın işlerliğinin arttırılması ise,bu Kanunla kurulmuş olan Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılan düzenlemelerle sağlanmaya çalışılmaktadır.

Bilindiği gibi tasarruf sahiplerinin elindeki fazla fonları piyasaya sunmaları ve fonlara ihtiyaç duyanların ise bunları piyasadan temin etmeleri için çeşitli teşviklere ihtiyaç duyulmaktadır.Bu teşviklerin kuşkusuz en etkin olanları vergi politikasıyla gerçekleştirilmektedir.Bu doğrultudan hareketle son yıllarda vergi kanunlarında özellikle GVK ve KVK’ da önemli değişikliklere gidilerek vergi muafiyet ve istisnaları finansal ürünlerden elde edilen gelirlere ve finansal kurumlara(yatırım fon ve ortaklıkları gibi)yönelik olarak genişletilmiştir.

Vergi kanunlarında yapılan düzenlemelerde iki ana amacın olduğu gözlenmektedir.Bunlardan birincisi,piyasada işlem gören finansal ürünlerin cazibesinin arttırılarak vergisiz gelir edilmesini sağlamak,ikincisi ise bunun diğer gelir unsurlarıyla entegrasyonuna gidilerek gelir dağılımını ve vergi adaletini sağlamak olarak değerlendirebiliriz.













  Alıntı ile Cevapla