Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 10:56   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Siyasi istikrarsızlıklara bağlı olarak ani politika değişikliklerinin yanı sıra makro ekonomik dengesizlikler, yabancı yatırımcıyı ürkütmektedir. Kronik enflasyon sorunu, yüksek faiz oranları nedeniyle Türkiye’ye getirilen yabancı sermaye değer kaybetmekte, aynı zamanda yüksek vergiler de kar oranını azaltmaktadır. Bu ortamda yabancı yatırımcı uzun vadeli iş planı yapamamaktadır.

Bunlara ek olarak ihale iptallerinin gerçekleşmesi, devlet ihale kanunun şeffaf olmayışı ve Türk yargı sistemindeki aksaklıkların yanı sıra mevzuatın karmaşıklığı ile sürekli değişimi de yabancı yatırımcının Türkiye’ye ilişkin kuşkulu yaklaşımını beslemektedir.

Avrupa Birliği firmaları için doymamış piyasaya ve ucuz işgücüne sahip bir ülke özelliği halen geçerli olmakla birlikte, diğer aday ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’de işgücü maliyetinin yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır.

Enerji maliyetlerinin, özellikle sanayi sektöründe kullanılan elektrik fiyatlarının yüksek olması da Türkiye’nin, üretim maliyetleri açısından avantajlı bir durumda olmadığını göstermektedir. Öte yandan AB’ye aday Merkez ve Doğu Avrupa Ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye’deki yatırım teşviklerinin yetersiz kalması ve varolan teşviklerin fiilen uygulanmasında sorunlarla karşılaşılması da söz konusu ülkelerle yabancı yatırımı çekmek hususunda rekabet edebilirliğini olumsuz etkilemektedir.

Türkiye’nin yabancı sermayenin girişine ilişkin mevzuatı incelendiğinde seksenli yıllardan itibaren gerçekleştirilen düzenlemelerle oldukça liberal bir yapı kazandığı belirlenmektedir. Ayrıca varolan esnek mevzuat Gümrük Birliği kapsamında bazı düzenlemelerle güçlendirilmiştir. 2000 yılı başı itibariyle yürürlüğe giren 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun bilgi edinmeye ilişkin hükmü, yabancı yatırımcının gümrük idarelerinden ücretsiz olarak gümrük mevzuatına ilişkin bilgiler, istatistiki veriler, menşe ve tarife bilgileri alabilmesini mümkün kılmaktadır. Söz konusu hüküm, yabancı yatırımcının müracaatı halinde, yatırım öncesi piyasa bilgilerine erişerek sağlıklı bir fizibilite çalışması gerçekleştirebilmesini sağlayacak, altı yıl süreyle gümrük idaresini bağlayan “bağlayıcı tarife bilgisi” ile üç yıl süreli “bağlayıcı menşe bilgisi” verilmesi hususundadır. Son iki yılda gerçekleştirilen bu düzenlemelerin etkisini önümüzdeki dönemde değerlendirmek gerekmektedir. Son olarak uluslararası ticari anlaşmazlıkların bağımsız bir hakem veya hakemler kurulu tarafından çözümlenmesine ilişkin 1999 yılında kabul edilen ve 2001 yılı Haziran ayında gerekli değişikliklerle yürürlüğe koyulan Uluslararası Tahkim Yasası, Türkiye’de yabancı sermaye için daha güvenli bir ortam yaratması açısından son derece önemlidir.
  Alıntı ile Cevapla