Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 10:57   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Birliğin tercihli ticaret rejimi çerçevesinde Serbest Ticaret anlaşmalarının yanı sıra Türkiye, MDAÜ ve EFTA ülkeleri ile arasındaki ortak menşe kuralları ve tarifeleri belirleyen Pan Avrupa Menşe Kümülasyonu Sistemine 1997 yılında dahil olmuştur. Söz konusu ülkeler arasında serbest ticaret anlaşmaları ile oluşturulan ayrıcalıklı koşulları tamamlayan sistem, Türkiye’nin bu ülkelerle ticaretini geliştirecektir.

Türkiye’nin Tercihli ticaret rejimi çerçevesinde uyum göstermesi gereken bir diğer yapı ise Genelleştirilmiş Tercihler Sistemidir. AB’nin 170 gelişme yolundaki ülkeye sanayi mallarında tek taraflı tavizler tanıdığı Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’ne uyum çalışmaları kapsamında Türkiye, 2500 üründe söz konusu sistemi tamamen üstlenmeye karar vermiş olduğunu ve bu uygulamanın 2002 yılı ithalat rejimi ile gerçekleştirileceğini son GBOK toplantısında ortaya koymuştur. Bu uygulama ile söz konusu ülkelere bazı ürünlerde gümrük vergileri sıfırlanacak, bazı ürünlerde ise indirimli tavizler tanınacaktır.

Türkiye’nin bölgesel işbirlikleri çerçevesinde taraf olduğu Ticaret ve Kalkınma Teşkilatı ülkeleri (EKİT)[1] ile Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Teşkilatı ülkeleri(KEİ)[2] de AB’nin Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi dahilinde tarife tavizi tanıdığı ülkelerdir. Ayrıca EKİT’e taraf olmasından doğan hak ve yükümlülükleri 1/95 sayılı OKK’nin 16. maddesine dayanılarak saklı tutulmaktadır.

Serbest Ticaret Anlaşmaları ile ihraç ürünleri ve pazarlarını çeşitlendirecek olan Türkiye, halihazırda serbest ticaret anlaşması müzakerelerini sürdürdüğü bazı ülkelerle anlaşma koşulları hususunda sorun yaşamaktadır. Türkiye, söz konusu ülkelerin AB ile gerçekleştirdikleri anlaşma koşullarında, anlaşma imzalamak istemekte ancak bu konuda uzlaşmaya varılamamaktadır.

Haziran 2001 tarihinde gerçekleştirilen Gümrük Birliği Ortaklık Komitesi (GBOK) toplantısında Türk tarafı, serbest ticaret anlaşmalarının tamamlanmasına ilişkin sürecin üçüncü ülkelerin irade ve hazırlık eksikliklerinden kaynaklandığını belirtmiş, AB’nin söz konusu ülke pazarlarında rakipsiz olarak ticaret yapmasına sebep olan bu durumun çözümlenmesine yönelik Birliğin destek ve baskısının gerekli olduğunu bildirmiştir. Ayrıca Topluluğun sürdürdüğü serbest ticaret anlaşması taslak metinlerine, ilgili üçüncü ülkenin Türkiye ile müzakerelere başlaması yönünde bir hüküm koyulmasının faydalı olacağını belirtmiştir. Kasım 2001’de gerçekleşen son GBOK toplantısında ise Türk tarafı AB’nin tercihli rejimine uyum sağlanması yönündeki çalışmaların sürdürüldüğü ancak sürekli gelişme gösteren bir alan olması nedeniyle Türkiye tarafından bir takvim verilmesinin mümkün olmadığını belirtmiş; Birliğin üçüncü ülkelere yönelik ticaretpolitikası kapsamındaTürkiye’nin uygun bir sistem çerçevesinde karar mekanizmalarında yer alabilmesinin, görüş ve önerilerini dile getirebilmesinin önemini yinelemiştir. 26 Haziran 2001 tarihinde gerçekleştirilen 40. Ortaklık Konseyi Toplantısında ise Türk tarafı, Türkiye’nin STA müzakerelerinde Komisyon’un bir temsilcisinin bulunması yönündeki taleplerini iletmiştir.
  Alıntı ile Cevapla