Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 10:57   #13
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

AB teknik mevzuatına uyum hususu Ulusal Program çerçevesinde kapsamlı bir şekilde ele alınmış, uyum sağlanması gereken mevzuat listesi genişletilmiştir. Gümrük Birliği’nden doğan ancak Türkiye’nin adaylık sürecinde edindiği yükümlülükleri kapsamında yer alan teknik mevzuat uyum çalışmaları Avrupa Birliği ile tam entegrasyonun bir gereği olduğu gibi Türkiye’nin Dünya Ticaret Örgütü üyeliği çerçevesinde taraf olduğu Ticarette Teknik Engeller Anlaşması’ndan kaynaklanan yükümlülükleriyle de örtüşmektedir.

Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki malların serbest dolaşımının koşullarından biri olan teknik mevzuat uyumu ve standardizasyon öncelikle sanayinin üretimini belirli kalite hedefleri dahilinde planlamasını sağlayacaktır. Üretimin bir plan ve program dahilinde yapılması ile verimliliğin artması mümkün olacaktır. Üretimde kalite artışı ile Avrupa normlarına yaklaşılması, ürünlerin gerek iç gerek dış pazarda rekabet gücünün yükselmesi anlamına gelmektedir. Türkiye’de sanayinin standartlara uygun üretim yapmak için modern bir altyapı kurmasını gerektiren bu değişim, ülkenin dünya pazarlarındaki prestijini de artıracaktır.

Teknik mevzuat insan, hayvan ve bitki sağlığı ile güvenliğinin korunması hususu gözetilerek belirlenen önlemler bütünüdür. Bu çerçevede söz konusu ürünlerin ticarete konu olmasının ötesinde yaşam güvenliği ve kalitesi açısından belirli standartlara uygun üretilmesi çağın gereğidir. Tüketicinin korunması kavramının yerleşmesinde ve kurumlaşmasında standartlara uyum çok önemli bir işlevi yerine getirmiştir. Özünde insan olan bir üretim anlayışını benimseyecek sanayici profilinin oluşması global anlamda çok önemli zihniyet değişikliklerine de zemin hazırlayacaktır. Kaydedilen gelişmeler Gümrük Birliği sonrası artan ithalat lehine dış ticaret açığının aşılmasında rol oynayacaktır.[1]

Son olarak teknik engellerin kaldırılması kapsamında CE işareti uygunluk belgesi vermeye yetkin kuruluşlara duyulacak talep hizmet sektöründe yeni bir yatırım alanı yaratacaktır. Bu alanda faaliyet gösteren kuruluşlar Türk sanayiine olduğu kadar, üçüncü ülkelere de hizmet sunma imkanı yakalayabilecek ve sektörde bir canlılık oluşacaktır.

1/95 sayılı OKK’da teknik mevzuata uyumun yanı sıra, tüketicinin korunmasına ilişkin uyum çalışmalarına da yer verilmiştir. Türkiye, tüketicinin korunması kanununu 1995 yılında çıkarmış, AB’nin bu alandaki mevzuatına büyük ölçüde uyum sağlamıştır. Halihazırda İstanbul, Ankara ve İzmir’de tüketici mahkemeleri de hizmete geçmiş, bu yöndeki kurumsal ve yasal yapı oluşturulmuştur. 11 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren Çerçeve Kanunu, tüketicinin korunmasına ilişkin yapının etkinliğini artıracaktır.
  Alıntı ile Cevapla