Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 10:58   #14
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

5.4. Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları


Gümrük Birliği’ne konu olan malların tabi olduğu fikri ve sınai haklara ilişkin mevzuatın Avrupa Topluluğu ile Türkiye’de farklı düzeylerde bulunmasının serbest dolaşıma tarife dışı engel teşkil etmesi, Türk mevzuatının Avrupa Topluluğu mevzuatına ve bu alandaki uluslararası sözleşmelere uyumunu gündeme getirmiştir.
1/95 sayılı Konsey Kararı çerçevesinde yürütülen çalışmalar neticesinde Türkiye hem endüstriyel hem sanatsal mülkiyet hakkını kapsayan fikri ve sınai mülkiyet hakkına ilişkin mevzuatını AB mevzuatına uyumlaştırmayı büyük oranda başarmıştır. Sınai mülkiyet hakları konusunda gerekli mevzuatı, Gümrük Birliği öncesinde yürürlüğe koymuş ve yarı resmi bir organ olarak Patent Enstitüsü’nü 1994 yılında kurmuştur. 1995 yılında son derece eski kanunlara dayanan ve güncelliğini yitiren Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun kapsamı genişletilmiş ve AB mevzuatına yakınlaştırılmıştır. Ortaklık Konseyi Kararı’nda, belirtilen fikri ve sınai mülkiyet hakkına ilişkin uluslararası anlaşmaların önemli bir kısmına da taraf olunmuştur. Son olarak 3 Mart 2001 tarihinde yürürlüğe giren Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile taraf olunan uluslararası anlaşmalara uyumlu olarak korsan yayıncılık, fikir ve sanat eser sahiplerinin manevi haklarının ihlali durumunda uygulanan cezai müeyyideler hususlarında yeni düzenlemeler getirilmiştir.

Mevzuat açısından önemli ilerlemeler kaydedilmesine rağmen Eylül 1999’da çalışmaları başlatılan Kültür Bakanlığı’na bağlı ya da bağımsız olması düşünülen fikri mülkiyet haklarına ilişkin uygulamaları takip edecek bir kurum oluşturulamamıştır. Ayrıca mevzuatta öngörülen fikri ve sınai mülkiyet haklarına yönelik ihtisas mahkemeleri de kurulmamıştır. Adalet Bakanlığı tarafından Avrupa Birliği’nden finansal destek beklenerek hazırlanan ve söz konusu mahkemelerin kurulmasını da içeren “Fikri Mülkiyet Kanunlarının Etkin Olarak Uygulanması” başlıklı proje gerçekleştirilememiştir. Mevzuata ve uygulamaya yönelik çalışmaların işlerlik kazanabilmesi, ayrıca fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin bilincin oluşmasına yönelik toplumsal eğitime önem verilmesi gerekmektedir.

Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları alanında gerçekleştirilecek mevzuat uyumu Gümrük Birliği’nin ötesinde AB ile tam entegrasyonun koşullarındandır. Bu konu, Katılım Ortaklığı Belgesi’nin kısa vadeli öncelikler bölümünde ele alınmakta ve 2001 yılına kadar uyum çalışmalarının tamamlanması, özellikle korsan yayınlarla mücadele edilmesi beklenmektedir. Ulusal Program’da ise 12 ihtisas mahkemesini kapsayan projenin MEDA fonlarından desteklenmesine ilişkin finansman anlaşmasının imzalandığı, işlerlik kazanması halinde 2001 yılı sonuna kadar tamamlanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca Dünya Fikri Mülkiyet Hakları Organizasyonu, Telif Hakları, İcralar ve Fonogram Anlaşmalarına 2001 yılı içerisinde taraf olunacağı öngörülmüştür. Ulusal Program’da sınai mülkiyet haklarına ilişkin olarak 1/95 sayılı OKK’dan doğan yükümlülüğü çerçevesinde “Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunması” hakkındaki tasarının kanunlaşmasının hedeflendiği aynı zamanda “Entegre Devre Topografyalarının Korunması” hakkındaki kanun taslağının TBMM’ye gönderildiği açıklanmıştır.

Türkiye, Gümrük Birliği’nden doğan yükümlülüğü doğrultusunda fikri mülkiyet haklarına ilişkin, uluslararası anlaşmalara, bu çerçevede Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması’na (TRIPs) taraf olarak bu alanda kapsamlı düzenlemeler öngören Dünya Ticaret Örgütü’ne üyelik çerçevesindeki yükümlülüklerini de yerine getirmiştir.

Fikri ve Sınai mülkiyet hakları konusunda önemli ihlallerin kaydedildiği Türkiye’de uluslararası normlarda bir fikri mülkiyet hakkı mevzuatının oluşturulması Türk sanatçılarının, buluş sahiplerinin, yaratıcıların, şirketlerin haklarının korunması ve desteklenmesi, böylelikle uluslararası arenada rekabet gücü elde edebilmeleri açısından önem taşımaktadır. Ayrıca hem araştırma ve geliştirmeyi özendirip teknik bilgilerin değerlendirilerek yaygınlaşmasını sağlamakta, hem de teknoloji transferine imkan vermektedir. Bu alanda yapılacak her düzenleme toplumun kültür ve sanat hayatını zenginleştirecek, teknik ve sınai atılımlarında geliştirici rol oynayacaktır.
  Alıntı ile Cevapla