Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 10:59   #22
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Türkiye’nin, Birliğe adaylığının daha geç teyit edilmesine rağmen Gümrük Birliği ile tam entegrasyonun ekonomik boyutuna yönelik alanlarında diğer aday ülkelerle kıyaslandığında ileri bir aşamadan mevzuat uyum çalışmalarına başladığı görülmektedir. Bu durum, AB yetkilileri tarafından da çeşitli platformlarda ifade edilmiş, müzakerelere başlandıktan sonra Türkiye’nin göreceli olarak hızlı ilerlemesinin beklendiği dile getirilmiştir. Türkiye’nin Gümrük Birliği süreci ile diğer aday ülkelerle karşılaştırıldığında kazanmış olduğu bir önemli ayrıcalık da mevzuat uyum çalışmalarının hazırlık aşamasına ilişkin bir yöntem pratiği edinmiş olmasıdır. Bu çerçevede Türkiye, diğer aday ülkeler gibi mevzuat hazırlama safhasına ilişkin olarak değil, mevzuatı uygulamaya yönelik bilgiye ihtiyaç duymaktadır. Ancak 1998 yılından itibaren Avrupa Birliği ile müzakere sürecine geçmiş olan diğer aday ülkelerin[1] önemli ilerlemeler kaydettikleri dikkate alınırsa Türkiye’nin sahip olduğu ayrıcalıklı durumu hali hazırda koruyamadığı ortaya çıkmaktadır. Müzakere aşamasında olmayan tek aday ülke olarak Türkiye’nin, Gümrük Birliği sürecinde uyum çalışmalarını gerçekleştirmek yönünde yakaladığı ivmeyi kaybetmemek için önümüzdeki dönemde çaba göstermesi gerekmektedir.

Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne yönelik gerçekleştirdiği çalışmaları değerlendirirken göz önünde bulundurulması gereken bir diğer önemli husus da, bu süreçte Avrupa Birliği’nin 1/95 sayılı OKK’den doğan mali yardım yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmasıdır. Türkiye AB mevzuatına uyumun yanı sıra ilgili kurumlarda gerekli yapısal değişiklikleri gerçekleştirmek için belirli bir mali yükün altına girmiştir.
Bu durum 1/95 sayılı OKK’de öngörülmesine ve söz konusu mali yükün AB’nin mali yardımıyla telafi edilmesine yönelik hüküm yer almasına rağmen, Yunanistan’ın vetosu ile işletilememiştir. 1996’dan bu yana geçen beş yıl içerisinde mali yardımlara ilişkin bir gelişme olmaması, 1/95 sayılı Gümrük Birliği kararında AB’nin taahhütlerinin kesin yaptırımlara bağlanmadığını ortaya koymakta öte yandan, Türkiye’nin Gümrük Birliği çerçevesinde hangi koşullarda yükümlülüklerini yerine getirdiğini gözler önüne sermektedir. Gümrük Birliği çerçevesinde karşılaşılan bu ve benzeri aksaklıkların dile getirilebileceği ve tarafların ortak çözümler üretebileceği kurumlar Gümrük Birliği çerçevesinde oluşturulmuştur. Türkiye’nin bu yöndeki en önemli eksikliği Gümrük Birliği’ne ilişkin karşılaştığı aksaklıkları bilimsel ve kapsamlı çalışmalara dayandırarak ilgili kurumlara iletmemesidir. Gümrük Birliği’nin işleyiş mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesine yönelik olarak gerek AB gerek Türkiye’nin çabaları bu sürece önemli katkılar sağlayacaktır.
  Alıntı ile Cevapla