Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2007, 12:14   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

İşyerinde kadın

Kadınlar işyerinde merkezi bir konuma sahip olmuşlardır. Muhafazakârlar ve diğer gericiler, kadının “evine dönmesi” gerektiğinden söz ederlerken, kadınların yerinin yalnızca evle sınırlı olduğu bir dönemin mevcut olduğu yanılsamasına kapılıyorlar. İşçi sınıfı kadınları açısından bu dönem, ev ve işyerinin aynı mekân olduğu ev sanayii dönemiydi yalnızca. Tarihsel olarak orta ve üst sınıfın kadınları yaşamlarını sürdürmek için çalışmak zorunda değillerdi (artık durum orta sınıf denilen kesimden kadınlar açısından çarpıcı bir şekilde değişmiştir ve bu orta sınıfın proleterleşmesinin zorunlu bir sonucudur). İşçi sınıfı kadınları, mali zorunluluklar yüzünden hayatları boyunca düzenli aralıklarla işgücüne dahil olmuşlardır. İşçi kadınların mücadelesinin daima bir bütün olarak işçi sınıfının mücadelesine bağlı olmasının nedeni budur. “Burjuva feminizmi”ne ait fikirler de bu nedenle, toplumdan yalıtılmışlıklarına ve kocalarına bağımlı oluşlarına öfkelenen orta sınıf kadınları arasında kök salmıştır. Örneğin Süfrajet hareketine önderlik eden kadınların bazıları, esas olarak kocalarıyla eşit olmayı istiyorlardı. İşçi sınıfı kadınlarının ise, bir kadın olarak kendi kurtuluşları için olduğu kadar, sınıflarının kurtuluşu için de mücadele etme görevleri bulunuyordu.
Geçen onyıllar boyunca çalışma modelleri dünya çapında değişti ve genel kanıya göre işyerleri “feminize oldu”. Buna tarihsel bir perspektiften bakmak gerekir. Kadınların çalışması yeni bir olgu değildir. Fakat işin değişen doğası, kadın çalışanların da erkek çalışanlar kadar uygun, hatta çoğu durumda daha esnek görülmesi anlamına gelmiştir. Part-time çalışma patronlar için kârlıdır, bu kreşi olmayan işyeriyle ev arasında cambazlık yapmak zorunda kalan kadınların da işine gelebilir. Ailelerin küçülmesi nedeniyle, kadınlar aslında yaşamlarının büyük kısmında çalışmaya müsaittirler. Belki de bu, çalışmayı evleninceye kadar geçici bir önlem olarak görüp, “saygın olmayan” bir şey addeden orta sınıf kadınlar için bir değişiklik anlamına gelmiştir. “Eşlerinin çalışmak zorunda olmaması” orta sınıfın erkekleri ve bazı vasıflı işçiler için gurur verici bir duyguydu. Artık profesyonel ve beyaz yakalı işlerde çalışan kadınlar, esas olarak mali zorunluluklar nedeniyle çalışıyorlar; her ne kadar çocuk bakmak istemeyen kariyer düşkünü yuppiler şeklinde bir portre çizseler de bu böyledir. Günümüzde öğretmen maaşı ile ev geçindirmek zordur.
  Alıntı ile Cevapla